Dicle Elektrik’ten ‘kesinti’ açıklaması

Dicle Elektrik Dağıtım, CHP milletvekillerinin Şanlıurfa’yı ziyaret ederek, 2014 yılından bu yana ödenmeyen elektrik borcundan dolayı elektrikleri kesilen sulama birliği yöneticileri ve birliğe üye çiftçilerle görüşüp, basına yanıltıcı bilgiler verdiğini belirterek, kesintinin nedeninin sulama birliğinin borcunun çok yüksek bir indirimle düşürülmesine rağmen ödeme yapılmaması olduğunu açıkladı.
Dicle Elektrik Dağıtım Şirketi’nden yapılan açıklamada, “13.07.2016 tarihinde bir grup CHP milletvekili Şanlıurfa’yı ziyaret ederek, 2014 yılından bu yana ödenmeyen elektrik borcundan dolayı elektrikleri kesilen sulama birliği yöneticileri ve birliğe üye çiftçilerle görüşmüş, daha sonra Dicle Elektrik Dağıtım şirketine yapacakları önceden belirlenmiş ziyareti iptal ederek, basına yanıltıcı bilgiler vermiştir. Söz konusu heyetin yaptığı basın açıklamasında, Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına tabi, kayıtlı ve denetime açık olan şirketimiz hakkında kullanılan ve basın tarafından yapılan kayıtta açık biçimde duyulan hakaretler ve ithamlar karşısında tüm hukuki haklarımız saklı kalmak kaydıyla kamuoyuna işin gerçeğini açıklama gereğini duyuyoruz” denildi.
“80 milyon insandan gasp ediliyor”
Kesintinin, Tatarhöyük Sulama Birliği’nin geçmiş yıllarda kullandığı elektriğin bedeli olan 15 milyon liralık borcun, herhangi bir faiz ve gecikme bedeli uygulanmadan, çok yüksek bir indirimle 5 milyon 700 bin liraya düşürülmesine ve son ödeme tarihinin defalarca ertelenmiş olmasına rağmen ödemenin yapılmasından kaynaklandığına dikkat çekilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Dicle Elektrik, bölgede sulama kesintiye uğramasın diye borcun yüzde 35’inin tahsili için birlik tarafından 11 Temmuz 2016 gününe verilen ödeme sözünü beklemiş, ancak birlik ödemeyi yapmamıştır. Burada mağduriyetin nerede olduğu iyi görülmelidir. Elektrik kesintisinin, mücbir sebep olsa bile, insanları her zaman ve her şartta zor durumda bırakacağı doğrudur ancak sonuçlarının böyle olacağı bilindiği halde ödeme yapılmaması bir tercihtir ve tahsil edilemeyen her kuruş borcun 80 milyon insanımızdan gasp edilen bir pay olduğu da asla unutulmamalıdır. Tek taraflı görüşme yapıp, ardından da basın toplantısı düzenleyerek bir şirket hakkında hakaret ve iftiralarda bulunmak, elektrik borcu tahsilatı gibi kronik bir sorun karşısında borcunu ödemeyenleri savunarak, ‘elektriği keserlerse haftaya daha kalabalık gelir şalteri kendimiz açarız’ şeklinde konuşmak kanunun emrine karşı gelmeyi önermektir. Hepimizin beklentisi, Türkiye genelinde elektriğin kanuna aykırı olarak kullanılmasını önlemek ve ödenmeyen elektrik borçları nedeniyle toplumun sırtına yüklenen 4 milyar TL’yi aşan israfın, iktidar, muhalefet, STK, medya, kamu ve özel sektörün rasyonel yaklaşımıyla ve el birliğiyle önlenmesidir. Karşılıklı anlayış, hukuka saygı ve diyalogla çözülebileceğine inandığımız bu gibi sorunlara, tek yanlı tavırlarla yaklaşmadan, derinlemesine ve gerçek bilgilerle bakılması zaruridir.”