Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Dans Etmek Ve Spor Yapmak Onlara Engel Değil

Anadolu Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi bünyesinde kurulan ’Elektronik Boş Zaman Laboratuvarı’ ile özel gereksinimli çocukların sahada oynar gibi tenis ve futbol oynayıp dans ederek vücut koordinasyonu ve dengelerinin geliştirilmesi amaçlanıyor.Anadolu...

Haber Giriş Tarihi: 17.05.2016 09:48
Haber Güncellenme Tarihi: 17.05.2016 09:48
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
Anadolu Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi bünyesinde kurulan ’Elektronik Boş Zaman Laboratuvarı’ ile özel gereksinimli çocukların sahada oynar gibi tenis ve futbol oynayıp dans ederek vücut koordinasyonu ve dengelerinin geliştirilmesi amaçlanıyor.
Anadolu Üniversitesi Rekreasyon Bölüm Başkan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Müge Akyıldız Munusturlar ve Uzman Ela Arıcan Gültekin’in yürüttüğü proje kapsamında kurulan, terapatik rekreasyon ve oyun konsollarının bir arada bulunduğu ‘Elektronik Boş Zaman Laboratuvarı’nda işitme engelli bireylerin oyun oynayarak sosyalleşmeleri ve koordinasyon ve dengelerini geliştirmeleri amaçlanıyor. Dört farklı oyun konsolu istasyonundan oluşan laboratuvarda dans, tenis, denge tahtası ve aerobik egzersiz oyunları bulunuyor. Algılayıcı sensörlerin ve oyun kumandalarının bulunduğu istasyonlar, engelli bireylerin vücudundaki eklem yerlerini önceden tanımlayarak onlara serbest bir şekilde oyun oynama olanağı tanıyor. Şimdilik sadece işitme engelli bireylere uygulanan bu projenin bundan sonra bakıma muhtaç bireylerde, kanser ve felçli hastalarda, down sendromlu çocuklarda ve yaşlılarda da yapılması planlanıyor.
“ÇOCUKLAR EVLERİNDE HAREKETSİZ BİR YAŞAM YERİNE, SAHADA OYNAR GİBİ TENİS OYNAYABİLİYOR YA DA SAHNEDE DANS EDER GİBİ DANS EDEBİLİYOR”
Projelerinin Terapatik Rekreasyon ile ilgili yaptıkları çalışmalardan birisi olduğunu ifade eden Rekreasyon Bölüm Başkan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Müge Akyıldız Munusturlar, uygulamanın ana başlığının engelli çocukların elektronik oyunlara yönelik tutum ve davranışlarının, fiziksel ve psikososyal etkilerinin değerlendirilmesi olduğunu söyledi. Projelerine ilk olarak işitme engelli çocuklarla başladıklarını belirten Munusturlar, “Farklı engel gruplarıyla çalışacağız ama ilk amacımız işitme engelli çocuklarla bu projeyi başlatmak oldu. İşitme engelli çocukların statik ve dinamik denge değerleri diğer gruplara göre daha yetersiz. Bu yetersizliği de elektronik boş zaman oyunları dediğimiz oyun konsollarıyla desteklemek istedik. Çünkü bakıldığında çocuklar hep evlerine kapalılar. Biz de eve bağlı boş zaman aktivitelerini geliştirerek ‘Acaba bu çocukları evde hareket ettirebilir miyiz?’ diye düşündük. Amacımız buydu ve aynı zamanda sosyalleşmeleriydi. ‘Bilgisayar oyunları sosyalleşmeyi engeller’ denilir ancak bilgisayar oyunları mobilite sağlayamıyor, hatta ekran başında hareketsiz zaman geçirmelerini sağlıyor. Fakat elektronik boş zaman oyunları dediğimiz oyun konsollar bilgisayar oyunlarından biraz farklı. Çünkü bütün vücudu tanıyan bir sensör var. Bu sensörle çocuk sahada oynar gibi tenis ya da futbol oynayabiliyor. Dans edebiliyor ya da denge tahtası aracılığıyla farklı fiziksel ve zihinsel oyunlar da oynayabiliyor, dengesini geliştiriyor, yoga, step, aerobik egzersizler yapabiliyor” dedi.
“TÜRKİYE’DE BÖYLE BİR ARAŞTIRMA VE BU TÜR BİR LABORATUVAR YOK”
Yapılan araştırmalarda oyun konsollarıyla oynanan oyunlarda harcanan enerjinin, normal oyunlardaki harcanan enerjiyle yakın değerlerde olduğunu aktaran Müge Akyıldız Munusturlar, projeye katılan 6 tane işitme engelli çocuğun haftada 2 kez toplamda 40 dakika oyun oynadıklarını bildirdi. Munusturlar, “Bu oyunlar arasında tenis, dans, farklı tür ve şiddette balance board (denge tahtası) oyunları bulunmakta. Toplamda 1 oyunu 10 dakika ve 4 oyunu 40 dakika oynuyorlar. Projemizi tamamladık ve yapılan araştırma sonucunda da bu etkinliğin engelli çocuklarımızda hem psikososyal hem de fiziksel faydalarının olduğunu ortaya koyduk. Statik ve dinamik dengeleri gelişti. Türkiye’de hiç yapılmamış bir araştırma ve Türkiye’de böyle bir laboratuvar yok. Bu sadece engelli çocuklarda değil, felçli hastalarda da yapılıyor. Biz de bunun önünü açabilmek için bundan sonra lösemili, kanserli çocuklarımızda, yaşlılarda ve down sendromlu çocuklarımızda da yapmak istiyoruz. Projemiz hep devam edecek. Yeter ki bu elektronik boş zaman oyunlarını amacına uygun ve evlerinde kapalı kalan, hareket etmeyen çocukları hareket ettirecek amaçlarla, ya da sedanter yaşamdan kurtarmak amacıyla kullanabilelim istiyoruz. Amacımız bu yöndeydi ve ilerlediğimizi de görüyoruz. İnşallah devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.