Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Rektörlere ‘Vandal’ Mesajı

Kocaeli Üniversitesi’nde Fahri Doktora Tevcih Töreni’ne katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan rektörlere seslenerek, “Ben bu yıl kimi üniversitelerde şahit olduğumuz vandallıkların gelecek senelerde yaşanmaması için rektörlerime buradan önlem almalarını rica ediyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan, Kocaeli Üniversitesi Umuttepe Kampüsü Prof. Dr. Baki Komsuoğlu Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen Fahri Doktora Tevcih Töreni’ne katıldı. Programa Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birlikte, Başbakan Yardımcıları Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Tuğrul Türkeş, Yalçın Akdoğan, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Dış İşleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Kocaeli Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sadettin Hülagü, milletvekilleri, belediye başkanları ve çok sayıda davetli katıldı.
Törende konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “2002’den önce IMF kapılarında para dilenen, memurunun maaşını zor ödeyen bir Türkiye’den, bugün veren el konumunda bir Türkiye’ye ulaştık. Ekonomik krizlerle boğuşan, bırakın 1 yıl sonrasını, 1 gün sonrasını bile göremeyen bir ülkeden şimdi 2023 hedeflerine doğru ilerleyen bir ülke haline geldik. Büyük düşünmek budur. Yoksa 24 saatin hesabını yapıyorsanız çok küçüksünüz. Bunu aştık. Aynı şekilde yükseköğretim alanında da hayal denilen bir çok projeyi gerçekleştirdik” dedi.
193 ÜNİVERSİTE
2002 yılında 76 olan üniversite sayısının bugün 193 olduğunu ifade eden Erdoğan, “Birçok kişi, ‘Bunlar tabela üniversitesi’ dediler. Hamd olsun o tabela üniversitesi dedikleri üniversiteler şu anda öğrenci yetiştiriyor. Muş’taki bir genç Kocaeli’ne, İstanbul’a gelemeyebilirdi. Bize düşen devlet olarak hizmeti, eğitimi onların ayağına götürmekti. Hakkâri’ye götürdük. Oradakiler bunun kıymetini bilmeyebilir ama devlet olarak bu bizim görevimiz. 2002 yılında 9 bin olan profesör sayımız bugün 21 bine yaklaştı. 2002 yılında lisans öğrencilerine verilen aylık burs miktarı sadece 45 TL iken bugün 400 TL’ye yükseldi. Ayrıca beslenme yardımı da var. Bu yardımla beraber 670 TL’ye çıkıyor. 2002 yılında 190 olan yurt sayısı 14 yılda 614’e çıktı. Yurtlarımız koğuş sisteminden, 1-3 ve 4 kişilik odalar ile otel konforuna dönüştü. Türkiye sadece yurtdışına öğrenci göndermiyor aynı zamanda dünyanın farklı ülkelerinden 80 bin öğrenciyi de misafir ediyor. Şundan emin olunuz, ülkemizin bu başarılarının tamamı azmin cesaretin zorluklar karşısında direncin eseridir. Hiçbir başarımız bize lutfedilmedi. Biz önce Allah’ın yardımı sonra milletin desteği ile alın terimiz ve emeğimiz ile bunları elde ettik. Ancak geldiğimiz noktada kalmamız asla mümkün değildir. Hep daha ileriye giderek muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkmak zorundayız. Türkiye artık küçük düşünerek yoluna devam edemez. Şu anda savunma sanayinde geldiğimiz nokta ortada. Bundan önce yüzde 40’larla idare eden bir Türkiye varken, şimdi yüzde 80’lerin üzerine çıkmış durumdayız. Bilgiyi tüketen değil üreten ülke olmaya mecburuz. Şayet 2023 hedeflerimizi gerçekleştirmek, ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri yapmak istiyorsak 79 milyonun tamamının çaba göstermesi lazım” diye konuştu.
“ÜNİVERSİTE KAPILARINA İKNA ODALARI KURULMUYOR”
‘Üniversite hürriyetlerin kısıtlandığı, tek tip düşüncenin dayatıldığı, köhne ideolojilerin, körpe zihinleri rehin aldığı bir ortam olmamalıdır’ diyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Farklı fikirlere tahammülün, ilmin merkezi olması gereken üniversiteler ülkemizde uzun yıllar yasaklarla anıldı. Hamd olsun bu konuda sizlerin de desteği ile önemli mesafe kat ettik. Artık kılık kıyafetinden, başörtüsünden, sakalından, inançlarından dolayı hiçbir öğrencimiz ötekileştirilmiyor. Üniversite kapılarına ikna odaları kurulmuyor. İkna odası kuranların halini gördünüz. Millet doğruyu her zaman takdir eder. Son dönemde bazı üniversitelerimizde yansıyan eski Türkiye manzaralarından duyduğum rahatsızlığı da ifade etmek istiyorum. Maalesef bazı üniversiteler yöneticilerin de göz yumması ile terör örgütlerinin eğitim kamplarına dönüşmüş durumda. Tehditle baskıyla diğer öğrencileri sindiren bu çetelere asla müsamaha gösterilmemelidir. Üniversiteler terör örgütleri ile bağlantılı çetelere teslim edilemez. Bu konuda en ufak biz zafiyet yaşanması üniversitenin varlığına terstir. Ben bu yıl kimi üniversitelerde şahit olduğumuz vandallıkların gelecek senelerde yaşanmaması için rektörlerime buradan önlem almalarını rica ediyorum” ifadelerini kullandı.