Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

“Coğrafi İşaretli Ürünler Zirvesi” 27-28 Nisan’da ATO Congresium’da

ATO Başkanı Gürsel Baran, Türkiye’de 2 bin 500’ün üzerinde tescil alabilecek ürün bulunmasına rağmen sadece 200 civarında coğrafi işaretli ürününün olduğuna dikkat çekerek, coğrafi işaretli ürünlerin Avrupa’daki rolüne ilişkin, "Amerika Birleşik Devletleri ve gelişmiş ülkelerdeki tahmini pazar büyüklüğü 200 milyar doları aşmış durumda” dedi.

Haber Giriş Tarihi: 20.02.2017 13:26
Haber Güncellenme Tarihi: 20.02.2017 13:26
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/

ATO Başkanı Gürsel Baran, Türkiye’de 2 bin 500’ün üzerinde tescil alabilecek ürün bulunmasına rağmen sadece 200 civarında coğrafi işaretli ürününün olduğuna dikkat çekerek, coğrafi işaretli ürünlerin Avrupa’daki rolüne ilişkin, "Amerika Birleşik Devletleri ve gelişmiş ülkelerdeki tahmini pazar büyüklüğü 200 milyar doları aşmış durumda” dedi.

Ankara Ticaret Odası Başkanı Gürsel Baran, Nisan ayında Türkiye’de ilk kez gerçekleşecek olan “Coğrafi İşaretli Ürünler Zirvesi” hakkında kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla bir basın toplantısı düzenledi. ATO Congresium’da gerçekleştirilen toplantıda konuşan Baran, “Ankara Ticaret Odası olarak Türkiye’de bir ilki gerçekleştiriyoruz. Belirli coğrafi bölgelerimize ait ürünlerimizi tanıtmak, coğrafi işaretli ürünler için Pazar oluşturmak, sadece coğrafi işaretlerden ürünlerden oluşan bir ihtisas fuarını ülkemize kazandırmak ve Türkiye’de coğrafi işaretler konusunda farkındalık yaratmak amacıyla Coğrafi İşaretler Zirvesi düzenliyoruz” ifadelerine yer verdi.

“Bir yöre, alan, bölge veya ülke ile özdeşleşmiş bir ürünü gösteren işaretler ‘coğrafi işaret’ olarak adlandırılıyor”

Coğrafi işaretler konusunun, üretimin canlandırılması, ürünlerin katma değerinin arttırılması ve kırsal istihdamın sürdürülebilirliğinin sağlanması bakımından büyük önem arz ettiğini kaydeden Baran, “Bildiğiniz gibi belirgin bir niteliği, ünü veya diğer özellikleri itibariyle bir yöre, alan, bölge veya ülke ile özdeşleşmiş bir ürünü gösteren işaretler ‘Coğrafi İşaret’ olarak adlandırılıyor. Coğrafi işaretli ürünlerin diğer sınai mülkiyet haklarından üstünlüğü; tek bir üreticiyi değil belirli şartlar altında üretim yapan kişilerin tümünü birden koruması, bir başka ifadeyle bunlar bir firmaya ya da kişiye ait olmayan, yerel özelliklerinden dolayı bir yöreye, bölgeye, ülkeye ait anonim ürünler” değerlendirmesinde bulundu.

“Coğrafi işaret’ olarak koruma altına alınması o yöre halkının menfaatlerinin korunması açısından büyük fayda sağlar”

Baran, coğrafi İşaretin, ürüne pazarlama gücü kattığına vurgu yaparak, “Ürünün gerçek üreticilerini koruyarak kırsal kalkınmaya ve ülke ekonomisine katkı sağlıyor. ‘Çorum leblebisi’, ‘Isparta halısı’, ‘Afyon kaymağı’ ibareleri belirli bir kalitenin işareti oluyor. Bu nedenle bir ürün için belli bir kalite sembolü haline gelmiş yer adlarının ‘Coğrafi İşaret’ olarak koruma altına alınması o yöre halkının menfaatlerinin korunması açısından büyük fayda sağlar” şeklinde konuştu.

Dünyada coğrafi işaretli ürünler pazarının hızla geliştiğine dikkat çeken Baran, tüketicilerin standart ürünlerden ziyade ayırt edici özelliklere sahip yerel ürünleri tercih ettiğini söyledi.

Coğrafi işaretli ürünlerin Avrupa’daki rolü

“Coğrafi işaretli ürünlerin Avrupa, Amerika Birleşik Devletleri ve gelişmiş ülkelerdeki tahmini pazar büyüklüğü 200 milyar doları aşmış durumda” diyen Baran, konuşmasın şu şekilde sürdürdü:

“Bugün 600’ün üzerinde tescilli coğrafi işaret, Fransa ekonomisine yıllık 18 milyar Avro kazandırıyor. 500’ün üzerinde coğrafi işaret taşıyan ürün İtalya ekonomisine 12 milyar Avronun üzerinde gelir getiriyor. AB ülkelerinin 5 binin üzerindeki coğrafi işaretli ürünü, 54.3 milyar Avroluk bir pazar değeri taşıyor. AB ülkelerinden dünyaya ihraç edilen işlenmiş ürünlerin yüzde 70’inin coğrafi işaretli ürün olduğu tahmin ediliyor.”

Türkiye’nin geleneksel ürün adedi ve çeşitliliği açısından zengin bir potansiyele sahip olduğunu sözlerine ekleyen Başkan Baran, “ Gaziantep baklavasından Taşköprü sarımsağına, Finike portakalından Kars kaşarına kadar 2 bin 500’ün üzerinde tescil alabilecek ürünümüz bulunduğu halde sadece 200 civarında coğrafi işaretli ürünümüz var. Bunlardan da yalnızca 3’ü Avrupa Birliği tarafından tescillenmiş durumda. Ankara Ticaret Odası olarak coğrafi işaretlerin ülkemizde ihmal edilen ekonomik boyutuna kamuoyunun ve kamu otoritesinin dikkatini daha fazla çekmek amacıyla, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Türk Patent ve Marka Kurumu, Ankara Üniversitesi, Yöresel Ürünler ve Coğrafi İşaretler Türkiye Araştırma Ağı’nın katkılarıyla, ‘Coğrafi İşaretli Ürünler Zirvesi’ düzenleyeceğiz” dedi.

Baran, 28-29 Nisan tarihleri arasında ATO Congresium’da gerçekleştirecek Coğrafi İşaretli Ürünler Zirvesi’nin konferans, fuar ve çalıştay olmak üzere üç ana başlık altında yapılacağını belirtti. Ürün ve alıcının buluşması amacı ile düzenlenecek fuarda; coğrafi işaretli ürünlerin ulusal ve uluslararası ölçekte tanıtılması ve ticarileşmesine zemin hazırlaması amaçlanıyor. Öte yandan Fuarda Malatya’nın kayısısından Diyarbakır’ın karpuzuna, Ankara’nın simidinden Taşpınar’ın halısına kadar Türkiye’nin dört bir yanından gelecek olan onlarca coğrafi işaretli ürün tanıtılacak.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.