Bem-Bir-Sen Genel Başkanı Turbay: “İsrail İslamofobi’ye tutulmuş”

Bem-Bir-Sen Genel Başkanı Mürsel Turbay, ezan sesinin yasanmasını öngören tasarıyı görüşen İsrail’in İslamofobi’ye tutulduğunu belirterek, “Türkiye’de yaşayan Yahudi dinine mensup insanları ibadete davet eden çan sesi de aynı şekilde yasaklansaydı acaba İsrail hükümetinin tutumu ne olurdu?” dedi.
Bem-Bir-Sen Genel Başkanı Turbay, İsrail’in Kudüs ve çevresinde camilerden hoparlörle ezan okunmasının yasaklanmasını öngören yasa tasarısına ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Turbay, yaptığı açıklamada dünya üzerinde ezan sesinin hiçbir zaman kesilemeyeceğini ve ezanları susturmaya da kimsenin gücünün yetmeyeceğini belirterek, İsrail’in İslamofobilik’ten kurtulması gerektiğini söyledi. Söz konusu yasa tasarısının dini ve tarihi hakları, kutsalları koruma altına alan uluslararası kanun ve sözleşmelere de aykırı olduğunu vurgulayan Turbay, başta İslam ülkeleri olmak üzere uluslararası toplum ve insan hakları örgütlerine de "camilere yönelik saldırı ve ihlalleri durdurmak için harekete geçmeleri" hususunda uyarıda bulundu.
“Yahudilerin ibadetini mi yasaklayalım?”
“Gürültü yaparak insanları rahatsız ettiği” iddiasıyla ezanın yasaklanmasını öngören yasanın İsrail Meclisine sevk edilmesinin ateşle oynamakla eşdeğer olduğunu belirten Turbay, “Tasarının yasama komisyonunda onaylanarak İsrail Meclisine sevk edilmesini çok tehlikeli adımlar olarak görüyoruz. Türkiye’de yaşayan Yahudi dinine mensup insanları ibadete davet eden çan sesi de aynı şekilde yasaklansaydı acaba İsrail hükümetinin tutumu ne olurdu? Ezan, sadece dini bir uygulama değil, yıllardır zulme maruz kalan mazlum Filistin halkının kültür ve medeniyetinin en önemli sembollerinden biridir. Ezanın yasaklanması dünya coğrafyasında yaşayan milyarlarca Müslüman’ın kutsallığının ayaklar altına alınmasıyla eşdeğerdir. Kaldı ki Türk milleti asırlardır farklı dinlere mensup milletlerin ibadetlerine hiçbir zaman müdahale etmemiş, bilakis her türlü kolaylığı sağlamıştır. İsrail’in dayatma ve baskılarla ırki yaklaşımları bardağı taşırmak üzeredir. Mescid-İ Aksa’ya yönelik baskınlar, Mavi Marmara katliamı, son olarak ezan sesinin yasaklanmaya çalışılması İsrail’in kötü yüzünü bir kez daha sergilemiştir. Korku duvarlarını asırlardır yıkamayan, ancak tüm dünyaya mağdur edebiyatı yapan İsrail, İslamofobiliğe tutulmuş vaziyettedir” dedi.