Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Batuhan Yaşar: “Gözaltına alınan o Guatemalalı”

İhlas Haber Ajansı ve TGRT Haber Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar, Türkiye Gazetesi’ndeki köşesindeki “Gözaltına alınan o Guatemalalı...” başlıklı köşe yazısında, DEAŞ’ın neden bir anda Türkiye’yi hedef tahtasına koyduğunu,...

Haber Giriş Tarihi: 02.07.2016 15:06
Haber Güncellenme Tarihi: 02.07.2016 15:06
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
İhlas Haber Ajansı ve TGRT Haber Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar, Türkiye Gazetesi’ndeki köşesindeki “Gözaltına alınan o Guatemalalı...” başlıklı köşe yazısında, DEAŞ’ın neden bir anda Türkiye’yi hedef tahtasına koyduğunu, PKK ile DAEŞ’ın Türkiye’ye yönelik sıralı saldırılarının ne anlama geldiğini Ankara’daki güvenlik birimlerinden aldığı bilgiler eşliğinde okurları ile paylaştı. Batuhan Yaşar, “Havalimanı saldırısından sonra hangi yeni tedbirler uygulamada, teröristler oraya kaç kişiyi öldürmek için geldi, güvenlik güçleri teröristlerin geleceğini biliyor muydu, gözaltına alınanlar arasındaki o dikkat çeken ayrıntı, Türkiye neden DEAŞ’ın hedefinde, kaç canlı bomba etkisiz hale getirildi, Türkiye dünya liderlerine ne dedi?” sorularının cevaplarını aradı.
İstanbul Atatürk Havalimanında yaşanan terör saldırısını yorumlayan güvenlik uzmanlarının “Teröristler hedeflediklerini yapabilseydi Türkiye’nin 11 Eylül’ü olacaktı” ifadelerini köşesine taşıyan Batuhan Yaşar, “Havalimanı saldırısından sonra hangi yeni tedbirler uygulamada, teröristler oraya kaç kişiyi öldürmek için geldi, güvenlik güçleri teröristlerin geleceğini biliyor muydu, gözaltına alınanlar arasındaki o dikkat çeken ayrıntı, Türkiye neden DEAŞ’ın hedefinde, kaç canlı bomba etkisiz hale getirildi, Türkiye dünya liderlerine ne dedi?” sorularının cevabını kaynaklarından aldığı bilgiler ışığında okurları ile paylaştı.
Batuhan Yaşar’ın “Gözaltını alınan o Guatemalalı…” başlıklı köşe yazısı şöyle:
“Yeni tedbirler yürürlükte...
Öncekilerden daha yıkıcı, farklı, karmaşık ve çok bilinmeyenli yeni bir terör saldırısı ile karşı karşıyayız. Teröristlerin 3 kişi olması, beraberinde getirdikleri uzun namlulu silahlar, canlı bomba yelekleri ve el bombaları çok daha büyük ve can yakıcı duruma maruz bırakılmak istendiğimizi gösteriyor. Güvenlik uzmanları bunu, “Teröristler hedeflediklerini yapabilseydi Türkiye’nin 11 Eylül’ü olacaktı” diye yorumluyorlar. Havaalanlarına saldırı istihbaratı alınmış ve Haziran başı itibarıyla alanlardaki güvenlik tedbirleri arttırılmıştı. Polisin teyakkuzda olması, 2 teröristin içeri girememesi ve çatışma yaşanması zaten bazı şeylere hazırlıklı olunduğunu göstermiyor mu?
Sizin benim onun kafasında iki önemli soru var:
1-DEAŞ, neden bir anda Türkiye’yi hedef tahtasına koydu?
2-Bir PKK bir DAEŞ. Yani sıralı saldırılar ne anlama geliyor?
Bu soruların cevabı için Ankara’daki güvenlik birimlerinden aldığımız bilgileri sizlerle paylaşacağız. Ama öncesinde dikkatimizi çeken bir anekdotu paylaşmak istiyorum. İçişleri Bakanı Efkan Ala, TBMM Genel Kurulunda önemli bilgiler verdi, detayları paylaştı. Bütün dünya belki de ilk kez ve samimi bir şekilde Türkiye’nin yanında teröre karşı birlikte durdu. (Daha önceki saldırıların hiçbirinde bu duruşu görememiştik.) Eleştiri tabii ki yapılacak ama CHP Grup Başkanvekili Gök, “Bakan masal okudu. Masala karnımız tok. Olayın çevresinde geziniyor esasına girmiyor” dedi. Masal okuma tabiri bir defa çok yanlış. Sayın Gök; dünyanın yaptığını, Türkiye ile beraber duruşu siz kendi ülkenizde neden yapamıyorsunuz? Terör üzerinden siyaset denemeleriniz hep başarısızlıkla sonuçlandı. Hâlâ bu ısrar niye? Eleştiriye eyvallah ama böyle bir kanlı saldırı üzerinden dalga geçme işi hiç doğru olmadı. Ben de Sayın Bakanın söylediklerini baştan sona dinledim. Samimi bir şekilde neler olduğunu anlattı, paylaştı.
Biz yine konumuza dönelim. Önemli bilgiler edindik bunları paylaşma zamanı geldi.
- Şu an 25 kişi gözaltında, sorgulanıyor. Yeni gözaltılar daha olacak.
- Guatemala uyruklu bir kişi de gözaltında. Türkiye’nin kuzeyi ve doğusundaki ülkelerden de içeri alınanlar var.
- Olay önceki saldırılarla birlikte değerlendiriliyor.
- Bağlantı ağı çözülmeye çalışılıyor.
- Çarşamba günü gözaltına alınan bir kişiden önemli bilgilere ulaşıldı.
140 saldırı girişimi!
22 Temmuz 2015 yılından bu yana Türkiye sistematik bir şekilde terör örgütlerinin saldırısı altında. Edindiğimiz bilgiler ürkütücü. Yine dün itibarıyla tam 147 canlı bomba ve bombalı araç ve benzeri saldırılar etkisiz hâle getirildi. Bu rakama terörle mücadelenin sürdüğü Güneydoğu Bölgesi dahil değil. Ama maalesef Paris ve Brüksel’de olduğu gibi aradan biri kaçabiliyor. Ve o kahredici sonuçla baş başa kalıyorsunuz. Tabii bir de şöyle bir soru daha var; İstihbarat her bilgiyi, her saldırı girişimini edinebiliyor olsa, o terör örgütünü yönetiyor pozisyonunda olmaz mı? 11 Eylül, Paris, Brüksel, Ankara ve İstanbul saldırılarından sonra ‘güvenlik ve istihbarat açığı-zaafı var mı’ sorusunu hep tartıştık ve öyle görülüyor ki tartışmaya da devam edeceğiz.
Türkiye, dünyaya neyi anlatıyor?
Kanlı saldırının ardından Türkiye’ye taziye telefonu ve mesajı yağdı. Türkiye tek tek bütün ülkelere şu mesajları veriyor:
- Bunun yeni bir şey olduğunu anlamamız lazım.
- Tüm dünya küresel bir terör olayıyla karşı karşıya.
- Bu yeni durumla mücadelenizi eski yöntemlerle sürdüremezsiniz.
- Yeni bir küresel terör mücadele konsepti ortaya konulmalı.
- Yarın aynı-benzer olayla siz karşı karşıya kalabilirsiniz.
- Suriye orada öylece durduğu sürece dünyanın hiçbir yeri güvenli olmayacak.
- Suriye’deki terör laboratuvarlarının yok edilmesi lazım.
Suriye bataklığı hem fiziki hem de psikolojik olarak kurulmadan sonuç alınamaz. Suriye’den kanser gibi âdeta terör tümörleri metastazlar yaparak bütün dünyaya yayılıyor. (Ta Guatemala’dan birinin DAEŞ bağlantısı ve İstanbul’da gözaltına alınması.) Bir DAEŞ, bir PKK’nın saldırması çok dikkat çekici. Uzmanlar bunu birleşik terör olarak nitelendiriyor. Türkiye’nin elindeki bilgiler DAEŞ ve PKK’nın sahada her anlamda iş birliği yaptığını gösteriyor. DAEŞ’in 13 Ocak 2016’daki Sultanahmet saldırısıyla birlikte direkt Türkiye’yi hedef aldığını söyleyebiliriz. Bu 6 aydır böyle. Nedeni mi dediniz?
Türkiye’ye yakın muhaliflerin, Cerablus, Azez, Mare ve Membiç’te DAEŞ’in canını fazlasıyla yakması. Yine Membiç’te Arapların DAEŞ’e karşı birleştirilmesi.
Yabancı savaşçıları Türkiye üzerinden Suriye’ye sokamaması.
Bakın Kilis’e bile artık Katyuşa atamadan tepelerine biniliyor.
Fırtına’lar, ÇNRA’lar çok canlarını yaktı.
Bir de Rus radar kilitleri açılırsa, Türkiye; Suriye üzerinde uçmaya başlarsa… (Ankara üzerinde yoğun mesai harcıyor)
Tabii bu yeni duruma karşı yeni önlemler de masada:
- Suriye sınırı daha iyi kontrol edilecek.
- Suriyeli nüfus daha dikkatli izlenecek.
Evet zor günler. Havalimanı saldırısı çok canımızı sıktı. Hiç bilmediğimiz, görmediğimiz olaylarla karşılaşıyoruz. DAEŞ’in neden ortaya çıkarıldığını artık daha iyi anlıyoruz değil mi?”
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.