Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Batuhan Yaşar: "Darbenin başkanı, başbakanı kim olacaktı?"

İhlas Haber Ajansı ve TGRT Haber Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar, Türkiye Gazetesi’ndeki köşesinde, "Yurtta Sulh Konseyi’nin karmaşık yapısı çözülüyor", "Darbenin üst düzey elebaşları neden hala ortaya çıkmadı?", "Kara kaplı...

Haber Giriş Tarihi: 10.08.2016 14:03
Haber Güncellenme Tarihi: 10.08.2016 14:03
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
İhlas Haber Ajansı ve TGRT Haber Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar, Türkiye Gazetesi’ndeki köşesinde, "Yurtta Sulh Konseyi’nin karmaşık yapısı çözülüyor", "Darbenin üst düzey elebaşları neden hala ortaya çıkmadı?", "Kara kaplı defterin içinden neler çıkacak?","İfadelerle MOBESE görüntüleri neden eşleştiriliyor?", "Bütün FETÖ’cüler yurt dışından bir bir isteniyor", "Kaset işi FETÖ’nün siyaset ayağını mı ortaya çıkartacak?", "Darbe girişiminin ardından Merkez Bankası’nın kasası boşaldı mı?","Türkiye, Rusya kartını nasıl kullanacak?" sorularına cevap aradı.
Batuhan Yaşar’ın "Darbenin başkanı, başbakanı kim olacaktı?" başlıklı yazısının tamamı ise şöyle:
"Darbe bildirisinin altında ‘Yurtta Sulh Konseyi’nin imzası vardı.
‘Yurtta Sulh Konseyi’nin karmaşık yapısı çözülmeye çalışılıyor.
Bu neden önemli biliyor musunuz?
Çünkü 15 Temmuz darbe girişiminin en önemli özelliklerinden birisi de elebaşlarının deşifre olmaması, gizlenmesiydi..
Bugüne kadar gizlenmeyi başardılar.
FETÖ’nün Türkiye’deki elebaşları ve darbenin siyasi uzantılarından söz ediyoruz.
Peki ‘Yurtta Sulh Konseyi’nin üyeleri kim?
İlgili kurumlar bu isimler üzerinde çalışıyor.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ dün AA Editör Masası’nda açıkladı:
“Darbenin Devlet Başkanı, Başbakanı, Bakanları kim olacaktı. Bunlar soruşturma sürecinde ortaya çıkacak.”
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un dediği gibi;
“Büyük kara kaplı defter açıldı bir kere”
Nereye kadar giderse oraya kadar..
Bir taraftan yargı 24 saat esasına göre çalışıyor.
Delilleri topluyor, ifadeleri MOBESE kayıtlarıyla irtibatlandırıyor, belgeleri-bilgileri tasnif ediyor..
Her şey gündüz gibi ortada..
Gündüz güneşi ispat etmeye gerek var mı?
Washington’daki birilerine göre bu şart..
Türkiye’den güneşin varlığının ispatı isteniyor.
Peki,
Delilse delil..
İspatsa ispat..
“15 Temmuz darbe girişiminin Fethullah Gülen’in sevk ve idaresinde yapıldığı” uluslararası hukuka uygun şekilde, delilleriyle ve ilkokul talebelerinin anlayacağı şekilde bir kez daha ortaya konuldu.
100’lerce klasörden oluşan FETÖ delilleri hem elektronik ortamda hem de resmî yazışma usulüne göre Washington’a ulaştırıldı.
Adalet Bakanlığı bir taraftan da FETÖ’nün Washington, Brüksel, Londra, Paris ve Brüksel’e kaçan elebaşları için yakalama ve iade işlemlerini neredeyse tamamladı.
Liste kabarık, onlarca isim var..
Tekrar 15 Temmuz gecesine dönelim, bir numara FETÖ ama, FETÖ’nün Türkiye’deki irtibatı kim?
Melih Gökçek, TGRT’de işin siyasi boyutunu kastederek, darbe sonrası Devlet Başkanlığına ve Başbakanlığa getirilecek kişileri, “Biri erkek biri dişi” diye açıklıyordu.
‘Yurtta Sulh Konseyi’nin üyeleri, darbenin Devlet Başkanı, Başbakanı, Bakanları hazırlanan FETÖ darbe iddianamesinde yakında açıklanacak.
Ele geçirilen belgelerin analizi devam ediyor.
Meral Akşener bir TV programında 15 Temmuz sonrasında Başbakan olacağını söylüyordu.
- Anayasaya göre milletvekili olmayan birinin Başbakan olabilmesi mümkün mü?
- Hayır
- Başka sorumuz yok..
Baykal ve MHP’deki kaset olayı neredeyse çözüldü.
Soruşturma sırasında başka kasetlere de ulaşıldı.
FETÖ’nün siyaset ayağı da deşifre oluyor.
Emin olun yine çok şaşıracağız.
Karmaşık yapının karanlık ilişki ağı yakında ortalığa saçılacak.
ABD’yi bile ele geçireceğini söylemekten çekinmeyen biriyle karşı karşıyayız.
Türk Cumhuriyetlerinde hâlâ çok etkililer.
Türkiye’deki gibi benzer sistemleri tıkır tıkır işliyor.
O yüzden Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘bu iş daha bitmedi’ diyor.
O yüzden demokrasi nöbeti devam ediyor.
Darbeye rağmen Merkezin rezervleri arttı.
Darbe girişimi öncesi Merkez Bankası’nın kasasında 122 milyar dolar vardı.
Normalde ne beklenir..
- Siz de benim gibi düşündünüz değil mi?
- Döviz rezervleri suyunu çekmiştir.
Hayır öyle olmadı.
Merkezin kasasındaki döviz rezervi, 3.3 milyar dolar artarak 125.3 milyar dolara ulaştı.
Yeni sayfa değil
Dünkü tarihî Rusya ziyareti için ‘yeni bir sayfa açıldı’ sözü çok yetersiz kalır.
Bunun çok ötesinde.
Türkiye sadece ABD ve AB ile olan ilişkilerini daha dengeli hâle getiriyor.
Üst düzey bir yetkili şöyle diyordu:
“Kasım 2015’in çok daha ötesine geçtik.”
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.