Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

“Anne-çocuk ilişkisinde 24 saate ihtiyaç yok”

Özellikle çalışan anneler için anne-çocuk ilişkisinde geçirilen zamanın niceliğine değil niteliğine bakmak gerektiğini belirten Yaşar Üniversitesi Sağlık Kültür Spor Müdürlüğü Uzman Psikoloğu Zeynep Melis Suveren, “Eşler arasında...

Haber Giriş Tarihi: 24.01.2018 09:21
Haber Güncellenme Tarihi: 24.01.2018 09:21
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
“Anne-çocuk ilişkisinde 24 saate ihtiyaç yok”

Özellikle çalışan anneler için anne-çocuk ilişkisinde geçirilen zamanın niceliğine değil niteliğine bakmak gerektiğini belirten Yaşar Üniversitesi Sağlık Kültür Spor Müdürlüğü Uzman Psikoloğu Zeynep Melis Suveren, “Eşler arasında görev dağılımını dengede tutarak çalışırken de çocuğunuzla doyurucu ve nitelikli zaman geçirmek mümkün” dedi.

Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı işbirliğiyle İstanbul, Ankara ve İzmir’de gerçekleştirdiği araştırmaya göre 0-5 yaş aralığındaki çocukların gündüz bakımını yüzde 86 oranında anneler üstleniyor. Doğum sonrası çalışma hayatına geri dönen annelerin yardımına ise ya anneanneler veya babaanneler gibi aile büyükleri ya da bakıcılar yetişiyor. Uygun koşullar sağlandığı ve özellikle eş desteği alındığı sürece annelerin endişelenmesi gereken bir durum olmadığını belirten Psikolog Zeynep Melis Suveren, “Kendinizi ayna gibi düşünürseniz siz mutlu olursanız çevrenize de mutluluk verirsiniz. Bu nedenle öncelikle annenin mutlu olması, çalıştığı işten keyif alması çok önemli. Ayrıca babalar nasıl çalışıyorsa anneler de çalışır gerçeğini asla unutmayın ve bu durumu içinizde normalleştirin. Çocuğunuzla ayrı kaldığınız zamanları da daha sonra telafi etmeliyim düşüncesiyle değerlendirmeyin. Önemli olan geçirdiğiniz zamanın kalitesidir. Örneğin çocuğunuzla aynı evin içinde 24 saat birlikte olup bir yandan sürekli televizyon izleyip, bir yandan da sürekli ev işleriyle uğraşırsanız birlikte geçirilen vaktin pek bir anlamı kalmıyor. Ona tamamen konsantre olduğunuz bir yarım saat amaçsızca geçirilen bir 3 saatten çok daha kıymetli. Çocuğunuzla ne kadar sağlıklı bir ilişki kurarsanız ve onunla ne kadar verimli bir zaman geçirirseniz bağlarınız da o kadar kuvvetli olacaktır” dedi.

"Çocuğunuza karşı dürüst olun"

"İşten eve geldikten sonra ilk olarak çocuğunuzla ilgilenin" tavsiyesinde bulunan Suveren şunları söyledi:

“Eve adım attığınız anda çocuğunuza ya da çocuklarınıza sarılın ve öncelikle duygusal olarak doyurmaya çalışın. Elbette her yaş grubunun farklı ihtiyaçları var. Bunları belirleyerek de özellikle hafta sonları için çeşitli aktiviteler gerçekleştirin. Neye ilgisi varsa ona teşvik etmeye çalışın. Ayrıca sabah işe giderken de sağlıklı ayrılmak çok önemli. Çocuğunuza karşı dürüst olun ve ona işe gittiğinizi anlatın, el sallayarak evden çıkın. Belli bir saatte de evde olmaya özen gösterin. Böylece ona eve geri döneceğinize dair güven verebilirsiniz. Anne ve babası evde yokken kaygı taşıyıp taşımadığına da çok dikkat edin. Siz yokken hırçınlaşıyorsa veya hiçbir şeye konsantre olamıyorsa yolunda gitmeyen bir durum olabilir. Bu durumda altında yatan sebepleri bulmaya çalışın."

Bakımı en çok anneanneler ve babaanneler üstleniyor

TÜİK tarafından Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı işbirliğiyle 2016 yılında Aile Yapısı Araştırması yürütüldü. Araştırma sonucunda hanedeki 0-5 yaş aralığındaki çocukların gündüz bakımını yüzde 86 ile annelerin üstlendiği görüldü. Gündüz bakım işini anneden sonra yüzde 7,4 ile en fazla anneanne veya babaanne üstlendi. Bakımın kreşte veya anaokulunda sağlanma oranı yüzde 2,8 iken, bakıcı tarafından yerine getirilme oranı yüzde 1,5 oldu.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.