Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Anayasa Mahkemesi Başkanı Arslan, Ankara Polis Özel Harekat Dairesi’ni ziyaret etti

Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, “Bu soruşturma kapsamında en son Anaysa Mahkemesi Genel Kurulu olarak 2 üye hakkında 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin (KHK) 3. maddesi gereğince bir karar verdik ve bu karar sonucunda da bu 2...

Haber Giriş Tarihi: 05.08.2016 15:51
Haber Güncellenme Tarihi: 05.08.2016 15:51
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, “Bu soruşturma kapsamında en son Anaysa Mahkemesi Genel Kurulu olarak 2 üye hakkında 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin (KHK) 3. maddesi gereğince bir karar verdik ve bu karar sonucunda da bu 2 üyenin Anayasa Mahkemesi üyeliğine son verildi, meslekten çıkarıldılar” dedi.
Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan ve beraberindeki heyet, FETÖ/PDY tarafından 15 Temmuz gecesi gerçekleştirilen darbe girişiminde 51 şehidin verildiği Ankara Polis Özel Harekat Daire Başkanlığı’nı ziyaret etti. Cuma namazını Özel Harekat Daire Başkanlığı’ndaki camide kılan Arslan, önce saldırıda ağır hasar alan ve ekipler tarafından yıkım çalışmaları devam eden özel harekat polislerinin yatakhanelerinin bulunduğu kısmı ziyaret ederek, yetkililerden bilgi aldı. Daha sonra cuntacı askerler tarafından bombalanan Havacılık Daire Başkanlığı’nı ziyaret eden Arslan, buraya karanfil bırakarak dua etti. Aslan, son olarak Özel Harekat Anıtı’na karanfil bırakıp dua etti.
“Allah bu millete böyle bir destanı bir daha yazdırmasın”
Burada basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Aslan, “Bugün buraya Anayasa Mahkemesi Başkanlığı ve Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığı olarak bir ziyarette bulunuyoruz. Ziyaretimizin sebebini biliyorsunuz. 15 Temmuz gecesi Türkiye çok vahim bir olayı atlattı. Darbe teşebbüsüne karşı milletçe dik durduk ve bu dik duruşun sonucu olarak demokrasimiz bir zafer kazandı. Bu zaferde şu arkamızdaki meydanda hayatını kaybeden şehitlerimizin çok büyük bir payı var. Onlar kanlarıyla bir destan yazdılar. Demokrasi destanı yazdılar. Allah bu millete böyle bir destanı bir daha yazdırmasın. 15 Temmuz gecesi belki tarihimizin en uzun gecesiydi. Belki en karanlık gecesiydi ama 16 Temmuz’a uyandığımızda aynı zamanda demokrasi tarihimizin en aydınlık gününe uyandık. Çünkü başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere bütün devlet adamları, bütün devlet kurumları ve milletimizin bütün unsuları; medyasıyla, sivil toplumuyla, dernekleriyle topyekun bir şekilde bu darbe teşebbüsünün karşısında durdular ve çok şükür bu teşebbüsü Türkiye Cumhuriyeti atlattı. Bu demokrasi tarihimizde yaşanan bir ilktir ve bu tarihi yazan kahraman evlatlarımızı, burada özel harekat polislerimizi, 51 yiğidimizi rahmetle, minnetle bir kez daha anıyoruz. Onlara Allah’tan rahmet diliyoruz. Aynı şekilde bu olayda yaralanan gazilerimize de Allah’tan acil şifalar diliyoruz. Tabi sadece özel harekat polislerimiz değil, milletimizin birçok evladı bu direniş sırasında şehit oldular. Buradan bütün şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum” ifadelerini kullandı.
“Onları bu millet hiçbir zaman unutmayacaktır”
“Burada hayatını kaybeden, şehit olan kardeşlerimin birçoğu benim öğrencimdi” diyen Arslan, “Şurada 200 metre ilerideki kampüste ben onlara anayasa hukuku dersi anlatırken aynı zamanda darbeler tarihini de anlattım. Ama o zamanlar hiçbir şekilde aklıma bir gün bu darbeler tarihinde, bu arkadaşların darbe teşebbüsüne direnirken şehit olacakları aklıma gelmedi. Bunlar hakikaten bizim demokrasimizin kahraman evlatlarıdır. Onları bu millet hiçbir zaman unutmayacaktır, bizler hiçbir zaman onları unutmayacağız ve unutturmayacağız. Her şerde de bir hayır vardır inancıyla bu olayı bir de iyi yönü var o da bundan sonra Türk demokrasisinin daha üstün bir şekilde yoluna devam edeceği hakikatidir. Türkiye bir bütün olarak, bütün unsurlarıyla; iktidarıyla, muhalefetiyle, milletiyle, toplumuyla geleceğe artık daha aydınlık, iyimser bakıyor. Umuyorum bu birlikteliğimiz, bu uyumumuz sonsuza kadar devam eder. Hem bölgesinde hem de dünyada üstün bir ülke olarak hak ettiği yeri alır” şeklinde konuştu.
“2 üyenin Anayasa Mahkemesi üyeliğine son verildi”
Darbe soruşturması kapsamında Anayasa Mahkemesi’nde devam eden çalışmalar hakkında konuşan Arslan, şunları kaydetti:
“Burada bir kafa karışıklığı var. Bunu bir açıklığa kavuşturalım. Bu meselenin iki boyutu var. Birincisi ceza soruşturması boyutu. O bizimle ilgili değil. Onu Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı yürütüyor. Şu anda benim bildiğim kadarıyla 2 Anayasa Mahkemesi üyesi, dün onlarla ilgili de bir karar verdik biliyorsunuz, meslekten çıkarılma kararı alındı. Bu 2 üyenin dışında da bizim yine kurumdan ilişiğini kestiğimiz raportörlerin olduğunu biliyoruz, gözaltında veya tutuklu şekilde. Şu an itibariyle şunu rahatlıkla ifade edebilirim. Anayasa Mahkemesi’nin herhangi bir üyesi ya da herhangi bir raportörü ya da herhangi bir personeli gözaltında değildir, tutuklu değildir ama idari soruşturmalar devam ediyor. Bu soruşturma kapsamında en son Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu olarak 2 üye hakkında 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin (KHK) 3. maddesi gereğince bir karar verdik ve bu karar sonucunda da bu 2 üyenin Anayasa Mahkemesi üyeliğine son verildi, meslekten çıkarıldılar. Bunun dışında Anayasa Mahkemesi’nde kadrolu raportör yardımcıları ve raportörler var, bir de personel var. Bunlarla ilgili işlemler devam ediyor. Geçen hafta toplam 8 raportör ve raportör yardımcısı, 7 raportör yardımcısı, 1 raportör olmak üzere yargısal işlerde görevli 8 personel açığa alındı, görevden uzaklaştırıldı. Aynı şekilde 56 personel de değişik düzeylerde; bunlardan 3’ü müdür, diğerleri çeşitli düzeylerde görev yapan personel. Bunlar da 667 sayılı KHK çerçevesinde görevlerinden uzaklaştırıldılar. Bunlarla ilgili işlemler devam ediyor.”
“Anayasa Mahkemesi herhangi bir tereddüde mahal bırakmayacak şekilde güvenli bir kurum olarak devam ediyor”
Bundan sonraki süreç hakkında bilgi veren Arslan, “Anayasa Mahkemesi olarak biz zaten başından itibaren bu konuda duyarlı davrandık. Biz bu tehlikenin farkına 15 Temmuz’dan çok önce vardık. 15 Temmuz öncesi kurumdan ilişiğini kestiğimiz 25’e yakın raportör var. Bu raportörlerden birkaçı hariç tamamı şu anda tutuklu durumda. Gözaltına alınmış ve tutuklanmış durumda. 10 Şubat 2015 tarihinden sonra yani biz Anayasa Mahkemesi Başkanlığına geldiğimizden sonra Anayasa Mahkemesi’nde raportörler düzeyinde ve dosyalar düzeyinde bu yapının etki edebileceği herhangi bir durum söz konusu değil. Biz bu konuda gerekli tedbirleri aldık, bununla ilgili adımları çok hızlı bir şekilde attık. Bundan sonra da o tür bir durum ortaya çıktığında bununla ilgili tedbirimizi de alırız ama şu anda Anayasa Mahkemesi rapor güvenliği ve dosya güvenliği açısında herhangi bir tereddüde mahal bırakmayacak şekilde güvenli bir kurum olarak devam ediyor. Darbe gecesi saat 01.30’da çatışmalar devam ederken, hatta TRT’de sözde bildiri yayınlanırken, belki de Cumhuriyet tarihinde ilk kez Türk Anayasa Mahkemesi bir açıklama yaptı ve bu girişimi açık bir dille reddettiğini, Anayasa Anayasa Mahkemesi’nin yanının, pozisyonunun demokratik hukuk devleti olduğunu tüm basın kuruluşlarına ve bütün dünyaya duyurdu. Bizim bu kararlı duruşumuz devam ediyor. Türk Anayasa Mahkemesi demokratik anayasal düzene karşı her türlü girişimin, her türlü darbe teşebbüsünün karşısında durmuştur, bundan sonra da durmaya devam edecektir” dedi.
Arslan, son olarak OHAL kapsamında şuana kadar herhangi bir başvuru almadıklarını ifade etti.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.