Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Ağabeyleri şehit olan iki kardeş İAÜ’yü kazandı

Kardeşlerine eğitimli bir gelecek sunmak için büyük çabalar sarf ederken Diyarbakır’ın Sur ilçesinde teröristlerle çıkan çatışmada şehit düşen Teğmen Abdulselam Özatak’ın gözü arkada kalmadı. İstanbul Aydın Üniversitesi’nin...

Haber Giriş Tarihi: 19.08.2016 09:31
Haber Güncellenme Tarihi: 19.08.2016 09:31
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
Kardeşlerine eğitimli bir gelecek sunmak için büyük çabalar sarf ederken Diyarbakır’ın Sur ilçesinde teröristlerle çıkan çatışmada şehit düşen Teğmen Abdulselam Özatak’ın gözü arkada kalmadı. İstanbul Aydın Üniversitesi’nin eğitim ve diğer tüm masraflarını karşıladığı 9 kardeşten liseyi bitiren Necati ve Halit Özatak üniversiteyi kazandı.
Bölücü terör örgütü PKK’ya yönelik yapılan operasyonlarda geçen yıl Şubat ayında şehit düşen Jandarma Teğmen Abdulselam Özatak’ın hikâyesi yürekleri burkmuştu. Ankara’da kiraladığı evde 9 kardeşi ile birlikte yaşayan şehit Jandarma Teğmen Abdulselam Özatak’ın babası ise Hakkâri’de köy koruculuğu yapıyordu. Şehit haberinin güçlükle ulaştırıldığı 9 kardeşe İstanbul Aydın Üniversitesi’nden anlamlı bir destek gelmişti. Üniversite, yaşları 5 ile 23 arasında olan 9 kardeşin tüm eğitim masraflarını üstlenmişti. Tercih döneminde İstanbul Aydın Üniversitesi’ni de yazan Abdulselam Özatak’ın kardeşlerinden Halit Özatak İstanbul Aydın Üniversitesi (İAÜ) Hukuk Fakültesi’ni, Necati Özatak ise yine İAÜ Eğitim Fakültesi PDR Bölümü’nü kazandı. Kayıt için üniversitenin Florya’daki yerleşkesine giden kardeşler, İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Dr. Mustafa Aydın’a minnettar olduklarını ifade ettiler.
“Diyarbakır’daki terör olaylarından dolayı ağabeyim bizi Ankara’ya taşıdı”
Ağabeylerinin eğitimleri için çok mücadele verdiğini ve tüm kardeşlerine hem maddi hem de manevi destekte bulunduğunu söyleyen Halit Özatak, “Ben hukuk fakültesine uzanan eğitim hayatımın önemli bölümüne kadar Hakkari’de okudum. Diğer kardeşlerim de hepimiz Hakkâri’de okuduk. Fakat oradaki terör olaylarından dolayı eğitimimizi daha sağlıklı sürdürebilmek adına ağabeyim Abdulselam, 9 kardeşimizle bizi 2 yıl önce Ankara’ya taşıdı. Bu süreçte büyük ablam bize annelik, ağabeyim de babalık yaptı. Devamlı olarak görevde bulunduğu için çok sık yanımıza gelemiyordu ama beni ailenin başında tuttu ve hiçbir zaman desteğini çekmedi. Ağabeyimi şehit düştüğü haberi gelene kadar hepimiz bu şekilde eğitimimize devam ediyorduk. O haberle birlikte dünyamız başımıza yıkıldı, çok zor bir süreç yaşadık” şeklinde konuştu.
“Taziyeden sonra Ankara’ya döner dönmez ilk yanımızda bulduğumuz kişi Dr. Mustafa Aydın’ın vekili olarak gelen Çiğdem Hanım’dı. Aydın Üniversitesi ve Mustafa Aydın adına yanımızda bulunduğunu söyledi” diyen Özatak, “O günden itibaren bizimle çok ilgilendiler gerçekten. Çiğdem Hanım da bize manevi annelik yaptı, ağabeyimin yokluğunu hissettirmemek için ellerinden gelen her şeyi yaptılar. Biz de bir yandan eğitimimize devam ediyorduk fakat bu kadar güzel destek görünce İstanbul Aydın Üniversitesi’ni tercih etmek istedik. Çünkü artık benimsemiştik. Burada herkes bize çok yardımcı oldu. Hatta ‘Burada kötü bir insan var mı acaba?’ diye de sormaya başladık. Çok iyi bir ortam olarak gördük, hemen de ısındık zaten. Gerçekten burada olmaktan dolayı gururluyuz. Bu yüzden başta şehit ağabeyimiz imiz Abdulselam olmak üzere emeği geçen herkese ailem adına teşekkürlerimizi bir borç biliriz. Bütün bu emekleri boşa çıkarmamak için elimizden gelen her şeyi en iyi şekilde yapacağız ve ağabeyimin hiçbir zaman başını eğdirmeyeceğiz” diye konuştu.
“Okul hayatı bizim için tatil demekti”
Üniversitede istedikleri bölümleri kazanabilmek için çok çalıştıklarını söyleyen Halit Özatak, okul hayatlarının onlar açısından adeta bir tatil olduğunu dile getirdi. Özatak, “Sonuçta köy ortamında yazları çok iş oluyor ve biz de o yüzden bayağı bir yoruluyorduk. O yüzden okul başlayınca aslında dinlenmeye başlıyorduk. Bizde bu şekilde devam etmemek için ağabeyimin desteği ile kendimizi eğitime verdik. Bu yüzden bir yerlere gelip başarılı olmak istiyoruz” diye konuştu.
“Ağabeyim ölmedi ve hep yanımızda”
Hayal ettiği PDR Bölümü’nü kazanan Necati Özatak da, “İlkokul ve ortaokulu Hakkâri’de okudum. Sonra lise için ağabeyimin vasıtasıyla okuyabilmek için Ankara’ya taşındık. PDR Bölümü’nü çok istiyordum. Bu yüzden de gerçekten çok çalıştım. Şimdi kazanıp kayıt yaptırmak için geldiğimiz İstanbul Aydın Üniversitesi’ni de gezdik. Çok beğendim. Burada okumama vesile olan herkese gerçekten çok teşekkür ederim. Aslında bunların bütün temellerini ağabeyim attı. Asıl ona minnettarız. Onun ölmediğini ve her zaman yanımızda olduğunu biliyorum” dedi.
“Üniversite olarak böyle bir sorumluluğu üstlenmenin gururunu yaşıyoruz”
İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Dr. Mustafa Aydın, böyle bir sorumluluğu almaktan büyük onur duyduklarını vurgulayarak şunları söyledi:
“Hakkârili şehidimiz Sayın Abdulselam Özatak bu ülke ve bu ülkenin geleceği için şehit olmuştu. Arkasında 9 kardeş bıraktı ve bunların hepsi eğitim çağında. Şehidimizin haberini aldıktan sonra Genelkurmayımızla iletişime geçerek hemen Ankara’da bulunan kardeşlerine ulaştık. Daha sonra da bütün kardeşlerin öncelikli olarak eğitim ve aynı zamanda da hayatları boyunca tüm masraflarını İstanbul Aydın Üniversitesi olarak karşılama kararı aldık. O süreçten bu zamana kadar da bu yardımlarımız devam ediyordu. Çocuklarımızın da iki tanesi üniversite çağında idi. Biz zaten en iyi şekilde üniversiteye hazırlanmalarını sağlamıştık. Onlar okumakta azimliydi. Biz de bu aziz vatan uğruna şehit düşen teğmenimizin kardeşlerini tüm eğitim masraflarını karşılamakta kararlıydık. Çok şükür iki kardeşten bir tanesi hukuk fakültemizi, diğeri ise eğitim fakültemizin PDR Bölümü’nü kazandı. Şehidimizin arkasındaki emanetlerini geleceğe hazırlama konusunda İstanbul Aydın Üniversitesi’nin böyle bir görev üstlenmesinin gururunu yaşıyoruz.”
“Şehitlerimizin arkada bıraktıklarına sahip çıkmamız lazım”
Dr. Mustafa Aydın, aynı zamanda bütün şehitlerimizin arkalarında bıraktıklarına sahip çıkılması gerektiğini vurgulayarak, “Abdulselam gibi bizim yüzlerce şehidimiz var. Özellikle 15 Temmuz’daki FETÖ terör örgütüne karşı demokratik bir duruş gösteren ve bu ülkenin birlik ve beraberliği için kendisini tankların önüne atan 250’ye yakın şehidimizin arkada kalan velilerine, çocuklarına ve eşlerine de sahip çıkıyoruz. Bütün eğitim kurumları bu şekilde onlara sahip çıkmak zorunda. Aynı şekilde Doğu’da ve Güneydoğu’da bu ülkenin yine birlik ve beraberliği için şehit olan askerlerimizin, polislerimizin ve eğitim şehitlerimizin de arkada bıraktıklarına aynı şekilde sahip çıkıyoruz ve çıkmak zorundayız. Her eğitim kurumu, özel sektör, her insan ve kamu kuruluşunun şunu unutmaması gerekir, eğer biz bugün burada hayatımıza bir şekilde devam edebiliyorsak öncelikle bu şehitlerimizin kanlarından kaynaklanan güçten dolayıdır. Bu vesile ile özellikle 15 Temmuz şehitlerimize ve 15 Temmuz’da verilen mücadelede ortaya konulan iradenin baş mimarı olan Sayın Cumhurbaşkanımıza ve tüm siyasi parti başkanlarımıza teşekkürlerimizi bir borç biliriz. ‘Ben bu ülkenin insanıyım, ben Türk’üm, ben bu bayrağa sahip çıkıyorum, ben bu gök kubbenin altında bu milleti ilelebet bağımsız olarak yaşatmak için canımı vermeye hazırım’ diyen bütün millet aziz ve kutsaldır. Onun için hep beraber şehitlerimizin arkada bıraktıklarına sahip çıkmamız lazım” dedi.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.