1993 Yılında DYP Osmangazi gençlik kollarında başlamış olduğum siyaset hayatım benim için çok özel anıları teşkil etmişti belki de en keyif aldığım dönemlerdi ve bu dönemin gençleri olarak siyaset yaptığımız isimlerden bazıları Cem Ünal, Cemal Vardar, Mehmet Tunçak, Gökhan Özdemir, Kenan Ayparçası, İsmail Bozkaya, Yetkin Fırat, Kenan Pars, Faruk Bayezıt, Soner Dadak, Cüneyt Ok, Soner Acar, Ali Biliz ilk akla gelenler ve bizden sonraki gençlik kolları olarak iz bırakan isimler Burak Küntay, Tamer Çolakoğlu, Fırat Çolak, Uğur Şahan, Burak Edin, Cengiz Duman, İlkan Külçe gibi dostlarımızı sayabiliriz. Gençlik kollarında siyaset yapmak bir meslek dalında iyi bir ustanın gözetiminde çıraklık yaparak zamanla işin piri olmaya benzer siyaseti sindire sindire öğrenirsiniz bu sebeple Gençlik kolları çok önemlidir. Gençlik kollarından gelmiş biri olarak gençlere yol açmayı yardımcı olmayı bir şeyler öğretmeyi daima sevmişimdir tabi çok az bir kısmı gaza gelerek ihanet etmeyi cin olmadan şeytan olmayı tercih etmiştir siyaset mezarlığı da bu tiplerle doludur bunları da bahis konusu etmeye gerek görmüyoruz...
Eskişehir'de yaşayan genç bir Demokrat kardeşimiz var kendisini izlediğimde gelecek vaat ettiğini görüyorum, Yalova'da yaptığımız Demokrasi Taban Hareketi toplantısında benim konuşmamdan sonra kürsüye çıkıp sakin bir ses tonu ve yansıttığı öz güven ile kurduğu cümlelerdeki ince nüanslarla iyi ve özlenen bir siyasetçi profili ortaya koydu.
Gençlerin dünyasını ve bakış açılarını vizyonlarını, sorunlarını dinlemeli ve iyi analiz etmeliyiz her alanda olduğu gibi gençler ülkemizin teminatıdır. Osman Demirayak kardeşimizin önerisi ve daveti var ve bu sese kulak vermek gerekir Demokrasinin çok seslilik ve renk olduğunu düşünürsek bu tarz yaklaşımlara ve söylemlere dikkat etmemiz gerekir.
Ülkemizin karmaşık bir durumda olduğu ve konuların tartışılmadığı tartışılsa bile kimsenin yaptırıcı bir faaliyette bulunmadığı aşikardır. Cumhuriyet tarihimizin en çalkantılı bir dönemi olan bu süreçte Türk siyaseti nasıl bir durumdadır?
Bu konuyu bir betimleme ile değerlendirmek istiyorum. Bu gün bütün Türkiye, gündemi ve siyaseti pembe gözlüklerle değerlendirmekte olayların arka planlarına farklı bir pencereden bakamamaktadır.
Bu pencere olayları bizlere sadece göstermek istediği gibi göstermekte ve de mecliste olan 4 siyasi partinin sınırını aşamamaktadır. Siyaseti bir apartmana benzetecek olursak bu dört parti ilk kattaki dört pencereyi temsil etmekten ileri gidememektedir. Ve bu durum bizlere şu soruyu sordurmaya mecbur bırakmıştır: Nerede bu apartmanın diğer pencereleri, nerede diğer bakış açıları?
Ne yazık ki ülkemiz ilk katlarda olan pencereleri yeterli bulmuş diğer katlardaki pencerelere göz dahi atamamıştır. Ve bu durum Cumhuriyetimizin ilk yıllarında olan tek partili dönemi anımsatmaktadır.
Ve bu tek partili döneme benzeyen bir siyasi konjonktürden dolayı siyasetimiz ve ülkemiz bazı konularda tıkanmaktadır.
O zaman bu meseleyi nasıl çözebiliriz?
1-) Bazı meselelere siyaset üstü olan vatan adına bakmak.
2-) Siyasetin üstünde bakılması gereken meselelere dair tüm toplumun katılabileceği bir platform oluşturmak.
3-) Ve en önemlisi siyasetin arka planında en büyük gücü barındıran iceberg’in görünmeyen yüzü olan gençleri görünür hale getirmek.
Bu maddeler daha da çoğaltılabilir. Bu maddelerin daha da çoğaltılması için bütün siyasi gençleri bu GENÇ DEMOKRASİ Platformu’na davet ediyorum.
Bu akan gözyaşını bu akan kanları durdurmak için bu kardeşliğimizi bozan düzeni bozmak yanlış giden bu düzene dur demek için gelin gençler el ele verelim bu düzeni değiştirelim diyorum.
Esen kalın…
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
İsmet KOYUNCU
Genç Demokrasi Platformu davetiyesi
1993 Yılında DYP Osmangazi gençlik kollarında başlamış olduğum siyaset hayatım benim için çok özel anıları teşkil etmişti belki de en keyif aldığım dönemlerdi ve bu dönemin gençleri olarak siyaset yaptığımız isimlerden bazıları Cem Ünal, Cemal Vardar, Mehmet Tunçak, Gökhan Özdemir, Kenan Ayparçası, İsmail Bozkaya, Yetkin Fırat, Kenan Pars, Faruk Bayezıt, Soner Dadak, Cüneyt Ok, Soner Acar, Ali Biliz ilk akla gelenler ve bizden sonraki gençlik kolları olarak iz bırakan isimler Burak Küntay, Tamer Çolakoğlu, Fırat Çolak, Uğur Şahan, Burak Edin, Cengiz Duman, İlkan Külçe gibi dostlarımızı sayabiliriz. Gençlik kollarında siyaset yapmak bir meslek dalında iyi bir ustanın gözetiminde çıraklık yaparak zamanla işin piri olmaya benzer siyaseti sindire sindire öğrenirsiniz bu sebeple Gençlik kolları çok önemlidir. Gençlik kollarından gelmiş biri olarak gençlere yol açmayı yardımcı olmayı bir şeyler öğretmeyi daima sevmişimdir tabi çok az bir kısmı gaza gelerek ihanet etmeyi cin olmadan şeytan olmayı tercih etmiştir siyaset mezarlığı da bu tiplerle doludur bunları da bahis konusu etmeye gerek görmüyoruz...
Eskişehir'de yaşayan genç bir Demokrat kardeşimiz var kendisini izlediğimde gelecek vaat ettiğini görüyorum, Yalova'da yaptığımız Demokrasi Taban Hareketi toplantısında benim konuşmamdan sonra kürsüye çıkıp sakin bir ses tonu ve yansıttığı öz güven ile kurduğu cümlelerdeki ince nüanslarla iyi ve özlenen bir siyasetçi profili ortaya koydu.
Gençlerin dünyasını ve bakış açılarını vizyonlarını, sorunlarını dinlemeli ve iyi analiz etmeliyiz her alanda olduğu gibi gençler ülkemizin teminatıdır. Osman Demirayak kardeşimizin önerisi ve daveti var ve bu sese kulak vermek gerekir Demokrasinin çok seslilik ve renk olduğunu düşünürsek bu tarz yaklaşımlara ve söylemlere dikkat etmemiz gerekir.
Ülkemizin karmaşık bir durumda olduğu ve konuların tartışılmadığı tartışılsa bile kimsenin yaptırıcı bir faaliyette bulunmadığı aşikardır. Cumhuriyet tarihimizin en çalkantılı bir dönemi olan bu süreçte Türk siyaseti nasıl bir durumdadır?
Bu konuyu bir betimleme ile değerlendirmek istiyorum. Bu gün bütün Türkiye, gündemi ve siyaseti pembe gözlüklerle değerlendirmekte olayların arka planlarına farklı bir pencereden bakamamaktadır.
Bu pencere olayları bizlere sadece göstermek istediği gibi göstermekte ve de mecliste olan 4 siyasi partinin sınırını aşamamaktadır. Siyaseti bir apartmana benzetecek olursak bu dört parti ilk kattaki dört pencereyi temsil etmekten ileri gidememektedir. Ve bu durum bizlere şu soruyu sordurmaya mecbur bırakmıştır: Nerede bu apartmanın diğer pencereleri, nerede diğer bakış açıları?
Ne yazık ki ülkemiz ilk katlarda olan pencereleri yeterli bulmuş diğer katlardaki pencerelere göz dahi atamamıştır. Ve bu durum Cumhuriyetimizin ilk yıllarında olan tek partili dönemi anımsatmaktadır.
Ve bu tek partili döneme benzeyen bir siyasi konjonktürden dolayı siyasetimiz ve ülkemiz bazı konularda tıkanmaktadır.
O zaman bu meseleyi nasıl çözebiliriz?
1-) Bazı meselelere siyaset üstü olan vatan adına bakmak.
2-) Siyasetin üstünde bakılması gereken meselelere dair tüm toplumun katılabileceği bir platform oluşturmak.
3-) Ve en önemlisi siyasetin arka planında en büyük gücü barındıran iceberg’in görünmeyen yüzü olan gençleri görünür hale getirmek.
Bu maddeler daha da çoğaltılabilir. Bu maddelerin daha da çoğaltılması için bütün siyasi gençleri bu GENÇ DEMOKRASİ Platformu’na davet ediyorum.
Bu akan gözyaşını bu akan kanları durdurmak için bu kardeşliğimizi bozan düzeni bozmak yanlış giden bu düzene dur demek için gelin gençler el ele verelim bu düzeni değiştirelim diyorum.
Esen kalın…