Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Gelmesin o ayı yemesin bizi…

Yazının Giriş Tarihi: 11.06.2020 00:04
Yazının Güncellenme Tarihi: 11.06.2020 00:04

Korona virüsün ülkemizde ki seyri hakkında ki güncel veriler uzun süredir olduğu gibi dün akşam saatlerinde de kamuoyu ile paylaşıldı.

Sağlık Bakanı’nın kişisel sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada son 24 saat içerisinde 993 insan da Korona virüsü tespit edilirken 18 insanın da Covid-19’a bağlı sebeplerle yaşamını yitirdiği belirtildi.

Güncel verilere göre (tabi iki gün öncesi) Türkiye'deki toplam vaka sayısı 172 bin 114'e, toplam vefat sayısı ise 4 bin 729'a yükseldi. Paylaşılan tabloya göre bugün 3 bin 218 hasta daha corona virüsünü yenerek sağlığına kavuştu. Böylece toplam iyileşen kişi sayısı da 144 bin 598'e çıktı.

 Bakan sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Son 24 saatte iyileşen hasta sayımızın üçte biri kadar yeni hastamız var. Tanı konup, yatırılan hastalarımız sebebiyle yoğun bakım ve solunum desteğine ihtiyaç arttı. Virüsün etkisinin zayıfladığını gösteren bilimsel bir veri yok. “Normal” olan, tedbirdir” dedi.

Yani özün de demiş ki bakan;

Durumda öyle iyileşme filan yok.

Bakan demese de çevresine ve medyaya bakan anlıyor zaten durumun bu minvalde olduğunu.

Bir Necat amcam vardı benim.

Biyolojik amcam gibi çakma değildi ama.

Hani eskilerin deyimi ile ‘adam gibi adam’dı.

Rahmetli, ‘’ah şu paranın gözü kör olsun’’ lafını öyle bir tınıyla söylerdi ki,sanırsınız paranın gerçekten gözü var.

En azından ben çocukken öyle sanırdım ve kağıt paralara bakıp her halde gizli gözleri var diye düşünürdüm.

Büyüdükçe anladım ki, paranın benim düşündüğüm anlam da gözü yokmuş ta, para uğruna göz çıkartılırmış.

Asla istemem; hatta düşünmek bile istemem ama şu Korona belası parasızlık yüzünden gevşetilen önlemlerin bedellerini burnumuzdan fitil fitil getirecekmiş gibi görünüyor.

İnsanlar önlemi mönlemi bir tarafa bıraktılar,salgını sadece akşam haberlerinde hatırlıyorlar; haberler bitip reklamlar başlayınca yine unutuyorlar.

Oysa covid-19 un henüz aşısı bile yok ve pek çok ülkede fena halde yayılıp can almaya devam ediyor.

Sağlık Bakanı da ‘’Virüsün etkisinin zayıfladığını gösteren bilimsel bir veri yok’’ diyerek sıkıntının altını çiziyor ve malumu ilan ediyor.

Artık bu salgının deprem,sel,çığ, vs gibi bir doğal afet olduğunu kabul etmek ve hafife almaktan süratle vazgeçilerek süreci insanların tercihlerine bırakmamak gerekiyor.

Hele amaçlanan sürü bağımlılığı ise önce bundan vazgeçmeye buradan başlamak gerekiyor çünkü sürüyü güdenin çakalı görmesi an meselesi ki bura da çakal rolü korona virüste.

Yani çakaldan da tehlikelisinde…

Doğal felaketlere karşı olan umursamaz tavrımızdan vazgeçebilecek miyiz bilinmez ama,başımıza gelenleri geleceklerini bile bile ciddiye almamakla ödediğimiz nice bedelleri hiç unutmamamız gerekiyor.

Doğanın şakası yok.

Dolayısı ile de pardonu da yok.

Gün geliyor,unutulmuşları hatırlatıveriyor.

Necat amcam’ın sözüyle başladım,annemin sözü ile bitireyim yazıyı;

Meleğim ön görülebilir riskler karşısında umursamaz tavır takınıldığı ve önlem alınmadığı durumlar da,

‘’Gel ayı ye beni’’ derdi.

Ben de her defasında ‘‘gelmesin o ayı yemesin bizi’’ bizi diye içimden geçirirdim.

Tıpkı şimdi içimden geçirdiğim gibi…

Annem uzun yıllardır yok ama tehlikeyi betimlediği o soyut ayı bu sefer virüs kılığında hala orada tam karşımızda.

Kıpkırmızı gözleri,iri gövdesi ve kocaman pençeleri ile bize bakıyor.

Gelmesin o ayı yemesin bizi…

Di mi?

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.