Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Gel Ayı Ye Beni

Yazının Giriş Tarihi: 29.01.2020 00:02
Yazının Güncellenme Tarihi: 29.01.2020 00:02

Türkiye’de peş peşe meydana gelen depremlere dikkat çeken Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şube Başkanı Engin Er, İstanbul’da beklenen 7 ve üzeri şiddetinde olacak depremin İtalya ve Avusturya’dan bile hissedileceğini söylemiş ve eklemiş;

‘’İstanbul depremi olarak yanlış adlandırılan Marmara Denizi’nde Silivri açıklarında beklenen 7 ve üzerinde şiddetinde olacak depremin İtalya ve Avusturya’dan da hissedilecek’’

Şube Başkanının açıklaması şu şekilde:

‘’Deprem denizin üzerinden değil, kabuktan gelecektir o etkileşim ve deprem dalgaları dolayısıyla Bursa da 7,6 şiddetindeki depremden bayağı ciddi bazlı etkilenecektir. Çünkü Bursa’daki yerleşim yerlerinin bazı zeminleri depremin etkisini büyütecektir.  Ova bölgesi tamamen bu şekildedir. İkincisi Kuzey Anadolu ortak fay hattı olarak adlandırdığımız İznik’ten başlayıp Gemlik, Orhangazi, Mudanya ve Karacabey’e doğru devam eden fay hattı üzerinde oluşabilecek bir deprem zaten yerleşim yerlerinin içinden geçiyor.Bundan etkilenmeme şansımız yok. Buradan İstanbul çok etkilenmeyecek. Ama üçüncü bir fay hattımız daha var. Tam yerleşim yerlerinin içerisinden geçen, İnegöl’den başlayıp Kestel ve Gürsu’dan sonra Yıldırım’da üç kola ayrılmaktadır.Osmangazi’den devam edip Nilüfer, Çalı, Mustafakemalpaşa’nın altından Uluabat Gölü’nden devam eden bir fay hattımız var. Bunları değerlendirdiğimiz zaman Bursa’yı üç ana kolun etkileyeceğini düşünüyoruz”

Bursa’nın 7,2 büyüklüğüne kadar deprem üreten fay hattına sahip olduğunu belirten Er, “1855 yılında Bursa’da meydana gelen depremde Ulu Cami’nin 20 kubbesinden 16’sı, Tarihi Kapalı Çarşı ve surların yıkıldığının,Mustafakemalpaşa ovasındaki birçok köyün  yerlebir olduğunun bin civarında insanın hayatlarını kaybettiklerinin de   altını çizmiş.

Konuya dair son cümleleri de;

‘’Marmara Denizi’ndeki fay hattında 3 büyüklüğündeki depremi duyamayız. Ancak 2,5 büyüklüğünde güneydoğu hattında bir deprem olsa herkes hisseder. Bundan bir ay önce 3,1 büyüklüğünde deprem meydana geldiğinde herkes ayağa kalktı. Çünkü yerleşim yerimizin tam altında olan bir depremdi. Bursa’da meydana gelebilecek bir deprem gerçekten önemli hasarlar verebilir. Bununla ilgili acil önlem almalıyız” şeklinde olmuş.

Doğru mudur, yanlış mıdır,abartılı mıdır yoksa sadece bir öngörü müdür bilemem.

Bildiğim bir uzman tarafından ileri sürülen bu savların ilgililerce ivedilikle ihbar kabul edilip alınabilecek önlemler konusunda derhal bir konsorsiyum oluşturmalarının elzem olduğudur.

Artık doğal felaketlere karşı olan umursamaz tavrımızdan vazgeçmemiz gerekiyor.

Başımıza gelenleri geleceklerini bile bile ciddiye almamak hatta etkilerinin daha da yıkıcı sonuçlara ulaşmasına çanak tutacak uygulamalara girişmenin ödediğimizin bedellerin en büyük sorumlusu olduğunu anlamamız da…

Doğanın şakası yok.

Dolayısı ile de pardonu da yok.

Eğer yukarıda ki paragraflarda sözlerinden alıntılar yaptığım uzmanın ön görülerinin yarısı bile gerçekleşir ise Bursa’nın bundan göreceği zarar son derece korkutucu.

Son günlerde aile büyüklerimin sözlerini sıkça kullanır oldum ama  yazıyı bu defa da rahmetli annemin bir sözü ile noktalamazsam içimde kalır.

Meleğim ön görülebilir riskler karşısında umursamaz tavır takınıldığı ve önlem alınmadığı durumlar da

‘’Gel ayı ye beni’’ derdi.

Ben de her defasında ‘‘gelmesin o ayı yemesin bizi’’ bizi diye içimden geçirirdim.

Tıpkı şimdi içimden geçirdiğim gibi…

Annem uzun yıllardır yok ama tehlikeyi betimlediği o soyut ayı hala orada tam karşımızda.

Kıpkırmızı gözleri,iri gövdesi ve kocaman pençeleri ile bize bakıyor.

Gelmesin o ayı yemesin bizi…

Di mi?

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.