Geçici seçim hükümeti sürprizleri beraberinde getirerek kurulmuş oldu, Ahmet Davutoğlu'nun Başbakanlığında kurulan seçim hükümetinde 4 Başbakan yardımcısı bulunuyor. Yalçın Akdoğan, Numan Kurtulmuş, Cevdet Yılmaz ve en enteresanı Tuğrul Türkeş oldu. 7 Haziran seçimlerinden sonraki süreçte uzlaşmaz ve anlaşılmaz tavırlar sergileyen MHP lideri Devlet Bahçeli'nin vetosunu delerek gündeme oturdu Tuğrul Türkeş. MHP Sempatizanlarını da ikiye bölmüş oldu. Bir kısmı biat kültürüne aşina olan ve liderleri ne derse doğrudur diye düşünen, sorgusuz sualsiz bu misyona kendilerini adamış olarak düşünenlerden… Hain tepkilerini sesli ve sözlü olarak ifade eden ve böyle babadan böyle oğul olmaz diyenler.

Diğer bir gurup ise Devlet Bahçeli’ye kızanlar ve yanlış politikalar uyguladığını her ortamda ifade edenler ise Tuğrul Türkeş'in doğru yaptığını hatta MHP'nin 7 Haziran'dan itibaren iktidar ortaklığını Bahçeli yüzünden kaybettiğini vurgulayanlar Türkeş’e destek vermekte ve doğru yaptığını savunmakta, hatta daha ileri giderek MHP'nin bu sayede olası bir kongrede Devlet Bahçeli'den kurtulabileceğini de dile getiriyorlar.

4 Başbakan yardımcısının yanı sıra kabinede 21 Bakan bulunuyor bakanlıkta da ilginç isimler bulunuyor. Cumhuriyet tarihinde ilk kez Türbanlı bakanımız oldu. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşen Gürcan oldu. Ayşen hanım kabinedeki tek bayan bakan olma özelliğine de sahip oldu. Kültür ve Turizm Bakanlığına da Büyük Birlik Partisi eski genel başkanı Yalçın Topçu atandı bu hamle ile AK Parti bir kısım BBP oylarına da talip olacağız görüntüsü vermiş oldu bana göre. Kabinede HDP'yi temsilen Müslüm Doğan Avrupa birliği bakanı, Ali Haydar Konca ise Kalkınma bakanlığına getirildi siyasallaşmayı başaran HDP böylece siyasi tarihinin ilk iki bakanını iki aylığına da olsa almış oldu. Bu iki bakanın nasıl çalışacağı merak konusu olacak. Bu iki bakan Milli Güvenlik toplantılarına giremeyecek.

7 haziran seçimlerinden günümüze kurulamayan hükümet seçim hükümeti olarak kurularak yeniden erken seçim havasına giren bir Türkiye görüyoruz 1 Kasım 2015 pazar günü yapılacak seçimlerin ülke ve partiler adına ne getireceğini elbette bilemiyoruz. Fakat verilen sürede hükümeti kuramayıp görevi iade eden Ahmet Davutoğlu'ndan sonra 2,parti konumundaki CHP'ye ve Kemal Kılıçdaroğlu'na hükümeti kurma görevini vermeyen Cumhurbaşkanı bu konuda daima eleştiri alacaktır. Gündemi takip ederken 28 Şubat 1997 yılında irtica yaygaralarıyla yıkılan başarılı REFAH-YOL Hükümeti sonrasında kurulan hükümetler bir türlü istikrarı sağlayamamıştı ANA-SOL-D Hükümeti bir hayli sıkıntılıydı 1999 yılana geldiğimizde Bir yemekte İçişleri eski bakanı Mehmet Gazioğlu ile oturuyorduk içişleri eski bakanlarına daima bilgi akışı yapılır bu yasa gereğidir ve o gece Mehmet Gazioğlu siyasetin tıkandığını ve ülkenin seçime gideceğini söylemişti fakat gündemde seçim olmamasına rağmen duyunca şaşırdık ve sözlerine devam etti. Bülent Ecevit ileri derecede kanser hastası işte bu sebeple kurulacak olan seçim hükümetinin Başbakanlığı geçmiş dönemdeki hizmetleri sebebiyle ona verilecek ve ülkeyi seçime götürecek dedi ve hasta olan Ecevit sonrasında kenara çekilecek beklentisi vardı ve Mehmet Gazioğlu'nun verdiği bilgiler doğru çıkmış seçim hükümeti kurma görevi Bülent Ecevit'e verilmişti. Ancak Türkiye politikaları içerden değil dışardan belirleniyordu Refah partisi kapatılmış yeni ismi Fazilet partisi olmuş Tansu Çiller'li Doğru Yol Partisi ile birlikte güçlü muhalefet ile bir önceki hükümeti yormuştu. Normal olan seçimde DYP ve Fazilet Partisi'nin oyların en yükseğini almasıydı bunu gören dış mihraklar bu iki partiyi pasifize etmek için öyle bir hamle yaptılar ki Türkiye'de bütün dengeler alt üst oldu PKK lideri terörist başı Abdullah Öcalan yakalanarak Türkiye'ye resmen verilmiş oldu ve kamuoyunda bunu Bülent Ecevit’e mal edilerek birinci parti çıkması sağlandı. MHP ise şehitler ölmez vatan bölünmez tarzı şovenist söylemlerinden başka bir projesi olmamasına rağmen az bir farkla ikinci parti olmuştu. Bahçelinin seçim akşamı ilk demeci Fazilet partisi ile Doğru Yol Partisi dinlensin olmuştu. Meclise 5 parti girmiş DSP, MHP, FP, DYP, ANAP ve sözde milliyetçi aşırı sağcı Bahçeli meclise giren 4 sağ parti kendisinden hariç diğer 3 sağ parti Başbakan olmasını teklif etmesine rağmen yanaşmamış meclise giren tek sol parti DSP'nin lideri Ecevit’e Başbakanlığı hediye etmiştir

1999 seçimlerinde kurulan DSP-MHP-ANAP Hükümeti 3 yıl içinde yıpranmış ülke krize ve ekonomik iflasa sürüklenmişti Bursa Kocayayla'ya gelen Devlet Bahçeli sanki hükümetin ortağı değilmiş gibi buradan erken seçim istemiştir. 3 Kasım 2002 de yapılan seçim ile iktidarın 3 ortağı da baraj altında kalarak dibe vurmuş ve kuruluşunun ilk yılında AK Parti tek başına iktidar olmuştur. Geçmişi irdeleme sebebim bu gün benzeri durumları görüyoruz hiç kimse hazırladığı planın tutacağını garanti olarak görmesin 1 Kasım’a iki ay var bu köprünün altından çok sular akar. Görelim Mevla’m ne eyler ne eylerse güzel eyler. Esen kalın