Her zaman ki gibi, bir bardak soğuk sütümü, Aldım geçtim balkona.
Etraf sessiz.
Bahçemizde bulunan anıt ağacımızda, parlayan bir çift göz dikkatimi çekti.
Dikkatli bakınca baykuş olduğunu anladım.
O da benim gibi uyanık ve yalnızdı.
Gökyüzüne baktım binlerce yıldız,
Buna sevindim.
Birbirlerini ve gecenin karanlığını aydınlatmış, Güzel bir atmosfer yaratmışlardı.
Çevremdeki tüm apartmanlara göz gezdirdim.
Kimi daireler çok karanlık,
Kimilerinden hafif bir ışık sızıyordu.
Babaannemin bir sözü aklıma geldi.
Akşam olur kapılar kapanır, perdeler çekilir,
O evlerde ne dertliler, ne hastalar vardır.
A benim kızım...
Kimse, kimsenin derdini bilmez derdi.
Ne doğru laf edermiş, büyüyünce anladım.
Kimsenin derdi kimseninkine benzemez.
Kimse, kimsenin ne derdi var bilmez.
Zaten bilse de pek ilgileneceğini sanmıyorum. Böyle de garip insanlar topluluğu olduk.
Ben kendimi bazen başka gezegenden gelmiş gibi buluyorum.
Örneğin sosyal medya hesaplarında yapılan paylaşımlardan bile,
O insanın ruh halini anlayıp,
Üzerime vazife olmadığını bildiğim halde, Mesaj yazıp neyiniz var?
Yapabileceğim bir şey var mı?
Diye soran insanım.
Aslında bende enteresanım.
Millet çıkıp oradan sana ne kardeşim dese,
Ne diyeceğim?
Şükür şimdiye kadar tersleyen olmadı da,
Fazla duyarlı olmakta iyi değil...
Milletin derdiyle dertlenen ben,
İşte böyle uykulardan uyanıp,
Balkonda tek başına,
Baykuşla bakışır.
Belki de benim derdiyle, dertlenip,
Nasıl yardımcı olabilirim diye düşünerek,
Uykularımı terk ettiğim insanlar,
Yataklarında mışıl mışıl uyuyorlar.
Ben ayakta...
Yazımı okuyan psikolog arkadaşlar varsa,
Lütfen bana yardım etsinler.
Ben kendime ne zaman değer vereceğim.
Nasıl vereceğim.
Milletten sana ne be kadın,
Bak kendine yeter artık.
Bana dedirtsinler...
Yoksa bu gidişatım hayra alamet değil...
Ha bu arada ayarında olsun isterim her şey, Ben boş vermiş bir insanda olmak istemem.
Zaten bendeki bu yürek buna izin vermez.
Çok bir şey istemiyorum,
Biraz beynim de, yüreğim de,
Huzura ersin istiyorum.
Hadi bana bir el atın psikolog arkadaşlar,
Ben nasıl?
ÖNCE BEN DİYECEĞİM.
Tekrar görüşünceye dek,
Kalın sağlıcakla...
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Hülya AYTEKİN
Gamsızlık mı? O da ne?
Gecenin bir yarısı yine uyandım.
Uzun süredir kurulmuş saat gibi
Aynı saatte uyanıyorum.
Baktım yine saat sabaha karşı dört.
Her zaman ki gibi, bir bardak soğuk sütümü, Aldım geçtim balkona.
Etraf sessiz.
Bahçemizde bulunan anıt ağacımızda, parlayan bir çift göz dikkatimi çekti.
Dikkatli bakınca baykuş olduğunu anladım.
O da benim gibi uyanık ve yalnızdı.
Gökyüzüne baktım binlerce yıldız,
Buna sevindim.
Birbirlerini ve gecenin karanlığını aydınlatmış, Güzel bir atmosfer yaratmışlardı.
Çevremdeki tüm apartmanlara göz gezdirdim.
Kimi daireler çok karanlık,
Kimilerinden hafif bir ışık sızıyordu.
Babaannemin bir sözü aklıma geldi.
Akşam olur kapılar kapanır, perdeler çekilir,
O evlerde ne dertliler, ne hastalar vardır.
A benim kızım...
Kimse, kimsenin derdini bilmez derdi.
Ne doğru laf edermiş, büyüyünce anladım.
Kimsenin derdi kimseninkine benzemez.
Kimse, kimsenin ne derdi var bilmez.
Zaten bilse de pek ilgileneceğini sanmıyorum. Böyle de garip insanlar topluluğu olduk.
Ben kendimi bazen başka gezegenden gelmiş gibi buluyorum.
Örneğin sosyal medya hesaplarında yapılan paylaşımlardan bile,
O insanın ruh halini anlayıp,
Üzerime vazife olmadığını bildiğim halde, Mesaj yazıp neyiniz var?
Yapabileceğim bir şey var mı?
Diye soran insanım.
Aslında bende enteresanım.
Millet çıkıp oradan sana ne kardeşim dese,
Ne diyeceğim?
Şükür şimdiye kadar tersleyen olmadı da,
Fazla duyarlı olmakta iyi değil...
Milletin derdiyle dertlenen ben,
İşte böyle uykulardan uyanıp,
Balkonda tek başına,
Baykuşla bakışır.
Belki de benim derdiyle, dertlenip,
Nasıl yardımcı olabilirim diye düşünerek,
Uykularımı terk ettiğim insanlar,
Yataklarında mışıl mışıl uyuyorlar.
Ben ayakta...
Yazımı okuyan psikolog arkadaşlar varsa,
Lütfen bana yardım etsinler.
Ben kendime ne zaman değer vereceğim.
Nasıl vereceğim.
Milletten sana ne be kadın,
Bak kendine yeter artık.
Bana dedirtsinler...
Yoksa bu gidişatım hayra alamet değil...
Ha bu arada ayarında olsun isterim her şey, Ben boş vermiş bir insanda olmak istemem.
Zaten bendeki bu yürek buna izin vermez.
Çok bir şey istemiyorum,
Biraz beynim de, yüreğim de,
Huzura ersin istiyorum.
Hadi bana bir el atın psikolog arkadaşlar,
Ben nasıl?
ÖNCE BEN DİYECEĞİM.
Tekrar görüşünceye dek,
Kalın sağlıcakla...