Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Futbolun adaleti yok!

Yazının Giriş Tarihi: 13.12.2015 00:24
Yazının Güncellenme Tarihi: 13.12.2015 00:24


 

Geçen sezon Arap atı gibiydi Bursaspor, geç açıldı ama tam açıldı. Şenol Güneş'in yönetiminde herkesin gıpta ile izlediği bir takım oluştu. Sezon sonu Şenol Hoca ve bazı futbolcular gitti. Olsun bizim için büyük bir kayıp değildi. Yönetim tekrar şampiyon hocamızı göreve getirdi, hem daha iyisi olsa onu da getirirdi zaten. Yetmedi, şampiyon hocamızla birlikte, gidenlerin yerine çok daha fazla futbolcu geldi Bursaspor'a. Hem de ne isimler. Kulüp tarihinin en pahalı kadrosu oluşturuldu. Bursaspor adeta Birleşmiş Milletler gibi oldu.

 

Şampiyon hocamız

Öyle bir kadro oluştu ki, daha lig başlamadan rakiplerde bir Bursaspor korkusu başladı. Hocanın taktik zekasıyla süslediği ağır ve tempolu idmanlar topçuların pestilini çıkardı. Daha önceden gece hayatı olan varsa da, bu yoğun tempo sonrası kalmadı. Hepsi erkenden evlerine gidip uyudular. Malum Bursaspor'da oynamak kolay değildi ve ertesi gün yeniden yorucu çalışmalar vardı. Şampiyon hocamız, büyük titizlikle seçilen ünlü futbolcuların olduğu kozmopolit kadromuzu çok iyi yoğurdu. Kısa sürede takım uyumu sağlandı. Takımdaki güçlü bağlar sayesinde tüm futbolcular kardeş gibi oldu.  

 

Daha çok maç var

Lig başladı ama bizim futbolcular o kadar çok akraba moduna girdiler ki, kale önünde hepsi 'yok ben atmayayım, buyur sen at kardeşim' derken hep rakip defans topu çıkardı. Dışarıda, Trabzonspor, Başakşehir, Fenerbahçe, Akhisar ve Galatasaray'a yenildik. İçeride ise, Gaziantepspor, Antalyaspor, Beşiktaş, Kayserispor ve Osmanlıspor'a yenildik.

(Son maça parantez açmak lazım. Şöyle ki, biz Osmanlıyı kuran şehiriz ve ilk payitahtız. Adamlar Ankaralı ama adına Osmanlı demiş, üstelik maç günü gelmiş Osmangazi ve Orhangazi'yi ziyaret etmiş. Yetmemiş üstüne bir de Ulucami'de cuma namazı kılmış. Zaten zor durumdaydılar. Onları yenip göndermek de çok ayıp olurdu.)   

Hep yenilmedik ya. Üst üste 5 maç, toplamda 10 maç yenildik ama kesinlikle ezilmedik. Ayrıca 5 maç da galip geldik.

Hem daha ilk yarı bile bitmedi. Bakın daha önümüzde 19 hafta yani (19x3) 57 puan var. 4 maç yani 12 puan aldığımızda (15 + 12) 27 puanla Galatasaray'ın üstünde 4. sıraya yerleşiyoruz. Hemen homurdanıp 'kardeşim rakiplerin eli armut mu toplayacak?' demeyin. Belli mi olur ikinci yarıda onlar armut, biz puan toplarız...  

Tribünlerde işi gücü bırakıp ha bire 'istifa' diye bağıranlar da çok ayıp ediyorlar.

 

Hocalar daha ne yapsın? 

Hep o ayıp eden arkadaşlar yüzünden şampiyon hocamızdan olduk. Şampiyon hocamız ve onun müzmin yardımcısı Ersel hocamız neler yapmadı ki bu süreçte...

Bir kaçını sayalım; nokta atışı transferlerle dünya karması bir takım oluşturuldu. O kadar güzel taktik manevralarla oyun süslendi ki, sağ ayaklı sola, sol ayaklı sağa geçti. Rakiplerin hepsi bizi çözmek için balatayı sıyırdı. Fenerbahçe'de hakkı yenen kaleci Mert bizde devleşti. Orta sahada çok sayıda isim varken Bekir sahaya sürülerek, rakiplere 'her an yedekteki yıldızları sahaya süreriz' korkusu verildi. Yıldızımız Josue, orta sahadan o kadar çok kaleciye pas verdi ki, rakip forvetler o topları yakalama hevesiyle pert oldu. Daha onlarcası sayılabilecek hamlelerle rakiplerimizi oyundan düşürdük lakin yıkamadık.

O kadar güzel hücum varyasyonlarına, ince taktiklere, muazzam birlikteliğimize rağmen ne yazık ki, rakip defansı ve kalecileri, direkleri, hakemleri ve ha bire bize ceza yağdıran TFF'yi geçemedik. E futbolun adaleti de yok ki be kardeşim!

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.