Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Franz Beckenbauer ve oğlu

Yazının Giriş Tarihi: 03.11.2019 00:02
Yazının Güncellenme Tarihi: 03.11.2019 00:02

Neon ışıklar altında birçok büyülü hayatları izleriz ve milyonlarca insan izlediği veya hayran olduğu bu ünlü kişilerin yerinde olma hayali ile yanıp tutuşur. Oysa ekranlarda, statlar da, sinemalar da, konser sahnelerinde boy gösteren binlerce star ve yıldız vardır. Şatafatlı görüntülerinin dışında iç dünyaları nasıldır pek bilemeyiz. İnsanoğlu bu denli şöhretlere özenir özenmesine de bazılarının yaşadığı acı olayları öğrenince de kimse onların yerinde olmayı istemez. Yıllar önce Türkiye’nin en zengin iki işadamından biri olan merhum Sakıp Sabancı nın ekranda ağladığına şahit olup şaşırmıştık, hatırladığım kadarı ile şöyle demişti. ''benim otomobil yapan fabrikalarım var çok parada kazandık ama evladım engelli yaptığım otomobile binip kullanamaz, keşke tüm servetim gitseydi de o sağlıklı olabilseydi.!'' diyerek hüngür hüngür ağlamıştı. Milletimiz bu sahneyi yıllarca hiç unutmadı ve sık sık örnek olarak anlatıldı.

Franz Beckenbauer, (d. 11 Eylül 1945), Alman eski futbolcu, teknik direktör ve yönetici. Bayern Münih kulübünün eski başkanı, lakabı der Kaiser (imparator) dur. Franz Beckenbauer Alman futbolunun yetmişli yıllardaki yakışıklı, başarılara doymayan, kazanmadık kupa bırakmamış futbolun profesörü bir adam, Erken evlenmiş, üç çocuğu olmuştur. Oğlu Stefan'da başarılı bir futbolcudur, goller atmaktadır ancak babası kupalar kaldırmaktan stada gelip oğlunun maçını izleyememekte, onu alkışlayamamaktadır. Herkesin babası stat da olur ama Stefanın babası yoktur. Futbolu bırakınca Beckenbauer Alman futbolunun başına geçer ve yüksek başarılarına devam eder. Dünya şampiyonlukları kulüpler kupası akla gelen tüm şampiyonlukların tamamını kazanırlar.

Kırklı yaşlarını geçince Beckenbauer, o başarılı adam artık futboldan ayrılıp evine dönmeye karar verir. Stefan, babasının kokusunu ilk defa babası 42 yaşına geldiğinde hissedebilir. Artık çok mutludur Stefan.

Her şekliyle babası ile kıyaslanan Stephan Almanya’da umduğunu bulamaz ve İsviçre’ye gider. Fakat Bundesliga aşkıyla yanıp tutuşuyordu. Ve Franz belki de bu dönemde ilk kez ciddi anlamda babalık yapmıştı oğluna. O dönem Bundesliga’ya yükselen Saarbrücken kulübü Stephan’ı transfer etmek istiyordu ama bonservisi için maddi gücü yetersizdi. Bunu duyan Franz, Saarbrücken kulübüne maddi destek verip, oğlunun hayalinin gerçek olması için yardım ediyordu. Stephan bu durumdan habersizdi çünkü Franz, desteğinin gizli olması şartını koymuştu.

Bundesliga’da sadece 12 kez boy gösteren Stephan, sakatlığı nedeniyle futbol yaşantısını 28 yaşında noktalamak zorundaydı ve kısa bir süre sonra Bayern Münih altyapısında antrenör olarak görev yapmaya başlamıştı. Stephan, “Burada çocuklarla çalışırken, bir babanın önemini anladım. Keşke bana ‘Oğlum biraz daha gayretli ol’ diyen biri olsaydı futbol oynarken, keşke beni hep eleştiren biri olsaydı. Ben, takımdaki çocuklara bunları söylerken benim bundan mahrum bırakıldığımı anladım” diye konuşmuştu yıllar önce.

Futbolculuğunu başarılarla süsleyemeyen Stephan, altyapı hocası olarak kısa sürede nam salmıştı. Birçok yaş kategorisinde çalışmış ve bugün dünya yıldızı olan birçok ismin yoluna eşlik etmişti. Philipp Lahm, Bastian Schweinsteiger, Diego Contento, Holger Badstuber, David Alaba ve niceleri – hepsinin hocasıydı ve ötesinde hepsinin güvendiği bir isimdi.

Ailesiyle mutlu yaşamayı hayal eden Beckenbauer kısa bir zaman sonra oğlu Stefan'ın kanser olduğu haberiyle sarsılır

Amerika'dan Avrupa'ya bütün dostlarının sahiplenmesiyle oğlunu muayene ettirmediği doktor kalmaz. En son Fransa'da bir hastane merdivenlerini çıkarken Stefan merdivenlerde biraz bitkin, merdivenlere yığılır. Kendisini tutup kaldırmak isteyen babası Stefan'ın ağzından dökülen şu sözlerle sarsılır.

Stefan, babasına ; "Baba, biliyor musun? Senin kaldırdığın o kupaları biz hiç sevmedik. Sen maçları kazanıp kupa kaldıracağın zaman annem televizyonun açık olduğunu fark ederse televizyonu kapatırdı. Biz senin kupalarını hiç sevmedik baba" der.

Dünya futbolunun yıldızı, bir sözü iki edilmeyen koskoca Beckenbauer Fransa'da bir hastane merdiveninde oğlunun sözlerine hüngür, hüngür ağlamaktadır.

Aradan geçen üç ay zarfında oğlu Stafan'ı kaybeder Beckenbauer.

Bugünlerde kimselerle görüşmek istemez bu futbolun devi. Kendisiyle konuşma fırsatı bulanlara şunu söyler; "Kazandığım bütün kupalarımı alın, bana, Stefan'a sarılabileceğim iki dakika verin" derken aynı Sakıp Sabancı nın feryadı gibiydi.

Gittikleri her doktor “Umut yok” dese de, Franz umut kaynağı olmuştu oğluna. Amerika’da, Uzakdoğu’da, Almanya’da tanıdığı her uzmanı arayıp bilgi almıştı, baba ve oğlu tüm dünyayı kol kola gezip birlikte yaşamanın mücadelesini veriyorlardı. Ailenin bir yakını, Bild gazetesine “Bu hastalık kötü oldu ama Franz ile Stephan’ın birbirine aşkla bağlanmasını sağladı” diye konuştu. Stephan mücadeleyi kaybetse de, son iki yılda babasına kavuşmuş ve ona, “Baba, seni affettim” mesajını vermişti.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.