15 Temmuz akşamı Sertbaş’ında bir lokantada arkadaşlarla yemek yerken telefonum çaldı. Gerçi her yemek anında başımıza gelir bu telefon çalması cep telefonu aldığımızdan beri özgürlüğümüz gitmişti konuyu dağıtmayalım. Telefona baktım arayan Fatih Duruk yazıyor. Orhangazili genç kardeşimiz Yozgat'ta üniversitede inşaat mühendisliği okuyor. Sevdiğimiz faal bir dost, telefonu açtık Fatihin sesi heyecanlı geliyor, ''başkanım ne oluyor darbe mi oldu bilginiz var mı?'' ilk şaşkınlığı üzerimden atıp bu kez ben soruyorum ''ne darbesi?'' Fatih süratle cevaplıyor.  ''Ankara'da, İstanbul'da olaylar var uçaklar bomba atıyor televizyonlar gösteriyor.''  Bir an lokantada ki televizyona bakıyorum bir müzik kanalı açık hemen garsona seslenip herhangi bir haber kanalı açmasını rica ediyorum ve lokantada ki herkes o an darbe teşebbüsünden haberdar oluyor. 

Televizyondan görüntüleri izleyince hemen eski bir Bakanımızı aradım kendisi de şaşırmıştı. An itibarı ile bilgisi olmadığını söylemişti, Ardından beni arayan başka bir arkadaşım mevcut bir milletvekilini arayıp bilgi aldığını ve bu bilgileri bana aktardığında şaşkınlığım daha da arttı. Soru işaretleri zihnimizi yormaya başladı. Gece saat 01 olunca lokantadan ayrılıp heykele geldiğimde 25-30 civarı genç toplanmış bir kaç tanesinin elinde bira kutusu vardı. Önlerinden geçerken guruba baktım sessizlerdi. Bir müddet sonra tekbir sesleri duyar oldum. Taksiye binip eve geldiğimde yine ekran başına geçip olayların büyümemesi için temennileri kalbimizden geçirdik.

Fatih Duruk ile Ramazan ayında Gemsaz'da geleneksel Selahattin Ekinci iftarında buluştuk. Farklı konulara temas etsek de böyle bir geceyi yaşayacağımızı elbette bilmemiz mümkün değildi. Geçen akşam yine telefon çaldı! Arayan Fatih Duruk'tu bir an aklımdan 15 Temmuz gecesi geçti acaba mı? diye hızlı bir şekilde düşündüm. Aynı gün Ülker reklamı birçok farklı yoruma neden olmuş ve özellikle sosyal medyayı bir hayli germişti. Farklı ve şüpheli yorumlar ile ülke ve millet ayrı bir paranoya yaşıyordu.

Telefonu açtım. ''Efendim Fatih'' dedim.  Merakla ''başkanım ben Sayın İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu ile telefonda görüştüm'' deyince rahatladım. Demek ki korkulacak bir şey yokmuş diye içimden geçirdim. '' ‘Evet' dememle anlatmaya devam etti. Dinledikten sonra kendisine bir takım izahatlarda bulundum. Fatih Duruk Kardeşimiz mezun olduktan sonra birazda şansı yaver giderse başarılı bir inşaat mühendisi ve siyasetçi olarak ülkemize faydalı olacaktır diye düşünüyorum. Yaz tatilinde işin mutfağına girip özünden pratiği de öğreniyor.

Fatih Duruk Büyük Doğu Fikir Derneği Yozgat il temsilcisi ve Yozgat-Bozok Üniversitesi Büyük Doğu fikir topluluğu başkanı görevlerini yürütüyor. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun gençlere verdiği önemi bildiği için Üniversitede yapacakları bin 500 kişilik toplantıya bizzat onun katılmasını istiyorlar haklı olarak. Fakat Süleyman Soylu hükümetin en yoğun ve en çok çalışan hatta işi en zor olan bakanıdır belki istediğiniz günde olmasa da mutlaka iştirak edeceğini düşünüyorum.  Ülkemiz böyle girişken ve müteşebbis gençlerle daha iyiye gidecektir ve elbette gençleri anlayan siyasetçilerin varlığı mutlaka yollarını açacaktır. Başarı dileklerimle sevgili Fatih Duruk, daima neşeli ve güzel haberler veren telefonların olsun...