İnsan olmanın en doğal yanı sosyal olmaktır. Hayatımızın bir döneminde de olsa mutlaka birini sevmeye, biri ile olmaya ihtiyaç duyarız. Çünkü hepimiz biriyle ilgilenmek, ilgilenilmek, sevilmek ve sevmek isteriz.
İnsanlar da çift yaratılmıştır ve doğarlar, büyürler, evlenmenin de içinde olduğu kendilerine bir yaşam kurarlar…
Evlilik bu insani isteği bize sunan en güzel anlaşmalardan biridir, belki de en başında gelenidir.
Sevinci de üzüntüyü de, özünde birliktelik ve paylaşımın olduğu, çoğalıp aile halinde yaşam elbette güzel olsa gerek.
En güzel sözler, hiç olmasa tabi ama yeri geldiğinde kırgınlıklar, paylaşmak, gerçek sevgi, destek olabilmek, karşılıklı kurallar, kan bağı olmasa bile çocuk ve tabii ki mutlu olabilmek ve mutlu hissettirebilmek…
Eskilerden okuduğum bir kitaptaki “neden evlenmeli” başlıklı bölümde şöyle yazdığını hatırlıyorum;
Dünya milyarlarca insanla doludur fakat bu kadar insan arasından bir kadın/erkek arkadaşınız olsa dahi kapınızı kapatıp eve gittiğinizde yalnızsınızdır. Sorunlarla tek başınıza savaşır, üzüldüğünüzde ancak bir arkadaşınızı arayarak dertleşirsiniz. Oysa evlilikte iş hayatının yorgunluklarını bırakıp eve girdiğinizde sizinle sorunlarınızı paylaşacak biri olur ve siz onun orada olduğunu bilerek mutlu olursunuz. Hayatı sizin gözünüzden gören sizin yaşadıklarınızı anlayan biriyle her istediğinizde beraber olmak oldukça güzeldir.
Peki evliliklerde ne kadar başarılıyız?
TÜİK geçenlerde evlenme ve boşanma ile ilgili bilgiler yayınladı. Evlenen çiftlerin sayısı yüzde 4.2 azalırken, boşanmalar yüzde 1.8 artmış.
Bursa’da durum biraz daha iyi denebilir, evlenme oranındaki gerileme daha düşük.
Bu durumun büyük oranda ekonomik gerekçelere dayandığı inancındayım.
Bir de boşanmanın dışında ayrılıklar var tabii ki, o ise ayrı bir travma…
* * *
Perşembe günü 8 Mart, Kadınlar Günü… Kadınların hak kazanım mücadelesinden başlanmış ama günümüzde farklı da kutlanıyor. Neyse o başka bir yazı konusu…
Sevilen, belki ne kadar çok sevildiklerini bilmeseler de yine de sevilen –bir güne sığmayacak olan– bütün kadınların günü şimdiden kutlu olsun.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Nadir TÜLEK
Evlenme, Boşanma ve Ayrılık…
“Yalnızlık Allah’a mahsus” der büyükler.
İnsan olmanın en doğal yanı sosyal olmaktır. Hayatımızın bir döneminde de olsa mutlaka birini sevmeye, biri ile olmaya ihtiyaç duyarız. Çünkü hepimiz biriyle ilgilenmek, ilgilenilmek, sevilmek ve sevmek isteriz.
İnsanlar da çift yaratılmıştır ve doğarlar, büyürler, evlenmenin de içinde olduğu kendilerine bir yaşam kurarlar…
Evlilik bu insani isteği bize sunan en güzel anlaşmalardan biridir, belki de en başında gelenidir.
Sevinci de üzüntüyü de, özünde birliktelik ve paylaşımın olduğu, çoğalıp aile halinde yaşam elbette güzel olsa gerek.
En güzel sözler, hiç olmasa tabi ama yeri geldiğinde kırgınlıklar, paylaşmak, gerçek sevgi, destek olabilmek, karşılıklı kurallar, kan bağı olmasa bile çocuk ve tabii ki mutlu olabilmek ve mutlu hissettirebilmek…
Eskilerden okuduğum bir kitaptaki “neden evlenmeli” başlıklı bölümde şöyle yazdığını hatırlıyorum;
Dünya milyarlarca insanla doludur fakat bu kadar insan arasından bir kadın/erkek arkadaşınız olsa dahi kapınızı kapatıp eve gittiğinizde yalnızsınızdır. Sorunlarla tek başınıza savaşır, üzüldüğünüzde ancak bir arkadaşınızı arayarak dertleşirsiniz. Oysa evlilikte iş hayatının yorgunluklarını bırakıp eve girdiğinizde sizinle sorunlarınızı paylaşacak biri olur ve siz onun orada olduğunu bilerek mutlu olursunuz. Hayatı sizin gözünüzden gören sizin yaşadıklarınızı anlayan biriyle her istediğinizde beraber olmak oldukça güzeldir.
Peki evliliklerde ne kadar başarılıyız?
TÜİK geçenlerde evlenme ve boşanma ile ilgili bilgiler yayınladı. Evlenen çiftlerin sayısı yüzde 4.2 azalırken, boşanmalar yüzde 1.8 artmış.
Bursa’da durum biraz daha iyi denebilir, evlenme oranındaki gerileme daha düşük.
Bu durumun büyük oranda ekonomik gerekçelere dayandığı inancındayım.
Bir de boşanmanın dışında ayrılıklar var tabii ki, o ise ayrı bir travma…
* * *
Perşembe günü 8 Mart, Kadınlar Günü… Kadınların hak kazanım mücadelesinden başlanmış ama günümüzde farklı da kutlanıyor. Neyse o başka bir yazı konusu…
Sevilen, belki ne kadar çok sevildiklerini bilmeseler de yine de sevilen –bir güne sığmayacak olan– bütün kadınların günü şimdiden kutlu olsun.