Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) geçen yıla ilişkin evlenme ve boşanma verilerini açıkladı.

Evlenen çiftlerin sayısı bir önceki yıla göre yüzde 0.1 azalarak 2014 yılında 599 bin 704 oldu. Kaba evlenme hızı ise binde 7.8 olarak gerçekleşti. Boşanan çiftlerin sayısı ise bir önceki yıla göre yüzde 4.5 artarak 130 bin 913’e yükseldi. Kaba boşanma hızı binde 1.7 olarak gerçekleşti.

Ortalama ilk evlenme yaşı, 2014 yılında erkekler için 26.9, kadınlar için 23.7 oldu. Erkek ile kadın arasındaki ortalama ilk evlenme yaş farkı ise 3.2 yaş olarak belirlendi.

TÜİK, 2014 yılında boşanmaların yüzde 39.6’sı evliliğin ilk 5 yılında, yüzde 21.8’inin ise evliliğin 6-10 yılı içinde gerçekleştiğini de açıkladı.

Gelelim Bursa’daki duruma…

2014 yılında Bursa’da bir önceki yıla göre yüzde 1.8’lik artışla 20 bin 738 çift evlenmiş. 2014 yılında 7 bin 212 çift boşanmış ve boşanmalardaki artış oranı bir önceki yıla göre yüzde 5.6 yani Bursa’daki boşanma oranı ülke ortalamasından daha fazla.

Aslına bakarsanız bu veriler de bir ekonomik gösterge ve aynı zamanda toplumsal bir durumdur. 

Bunda ekonomik ve toplumsal durumun, gelir düzeyinin, ihtiyaçların karşılanamamasının etkisi ne kadardır derseniz, oranın büyüklüğüne ilişkin benim görüşüm olmasına rağmen tahmini size bırakıyorum.

Çok veritik oldu diyenleriniz çıkabilir o zaman konuyu biraz sulandıralım.

Evlilikle ilgili benzetmeler, sözler, anlamlı değerlendirmeler vardır.

Eski çağların filozofu Sokrates ile başlayalım…

Büyük düşünüz, “Her durumda evlenin. İyi bir eşiniz olursa mutlu, eşiniz kötü olursa filozof olursunuz” demiş.

İşte bir benzetme…

Evliliğe giden adımlar, söz “kesmek”, kına “yakmak”, nikâh “kıymak” diye isimlendirilir ve fiiller evliliğe giden yol değil sanki katliamdır…

Öte yandan evliliklerini uzun sürdürebilenler de var.

Örneğin yaşlı çifte sorarlar;

-Tam 65 yıldır evlisiniz, bunca sene nasıl evli kaldınız, sırrı nedir?

Yaşlı çift cevap verir;

-Bizim evlendiğimiz zamanlarda bir şeyler kırıldığında tamir edilirdi, çöpe atılmazdı, o yüzden…

Şimdilerde tamirciler bile kalmadı desek yeridir.

Tüketim ekonomisinin bir başka yönü de bu zaten, evlilikleri bile tüketiyor…