Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Etiler’deki Bursa afişi

Yazının Giriş Tarihi: 11.08.2020 00:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 11.08.2020 00:00

Ülkemiz genelinde bir ekonomik sıkıntılar var. Kimilerine göre döviz üzerinden yine kumpaslar kuruluyor. Kimilerine göre ise yanlış ve hatalı ekonomi uygulamaları yüzünden dövizdeki tırmanış sürüyor.

Bu konuda dünya kurulduğu günden bu yana, ekonomi kayıt altına alındığı günden bu yana ticarette meta olarak kabul edilen dolar ve döviz kuru ile ilgili olumlu veya olumsuz olarak ispatlanmış bir görüş yok. Havada duman kokusu olsa bile dövizdeki tırmanma sürüyor. Yok, terör olayları var diye saldırı olunca döviz tırmanıyor. Siyasette en ufak bir kriz olması halinde döviz tırmanıyor.

Bu tırmanış birilerini zengin ederken, birilerinin de cebindeki paranın değerinin düşmesine, alım gücünün azalmasına, insanların ekonomi alanındaki güç ve kuvvet kaybına yol açabiliyor. Ekonomi denklemi, üniversitelerde ders olarak okutulmaya, bölüm olarak özel bilim dalı halinde eğitim verilmeye çalışılmasına rağmen, insanların şifrelerini tam olarak çözdüğü bir konu değil.

Ekonominin ana görüşü ise insanların kazandığı bir lirayı, bugün harcaması halinde yarın parasız kalma garantisi olacağı. Yani, siz gelir- gider dengesini kuramayıp, bugün kazandığınızı bugün harcayıp yarına yedek akçe ayırmadığınız takdirde iflas bayrağını çekmiş durumdasınız demek oluyor bu formül.

Ekonominin canlanması içinde hareket, bereket gerekli. Yani, üretim ve istihdam şart. Üretim için malın satış ve pazarlanması, hazır pazarlarının olması, alıcısının bulunması ve elde kalmaması şart.

Kentlerin de ekonomisi bir anlamda gelir-gider dengesine bağlı. Bu yüzden, şehirlerin birbirleriyle ekonomik olarak rekabet halinde olması gayet normal. Bursa’da seneler önce “Hafta sonu Bursa” sloganıyla bir kampanya başlatılmıştı. O dönemde, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın sponsorluğunda bir TIR hazırlanmış, reklamlara bezenmiş ve İstanbul sokaklarında, caddelerinde tur attırılıp arzı endam ettirilmişti.

Sonuç; TIR’ın gelip geçtiği cadde ve sokaklarda oturan İstanbulluların hafta sonu Bursa’ya akın etmesi beklenirken, İstanbul’dan Bursa’ya gelen sayısında azalma olması dikkat çekmişti. Yani, tam anlamıyla hüsrana uğrayan bir proje oldu Hafta Sonu Bursa sloganlı bu çalışma hayal projeye döndü.

Tabi, bu görüşü destekleyenler, alkış tutanlar da zamanla bu görüşlerinden vaz geçtiler.

Kurban Bayramı’nın üçüncü günü İstanbul ziyaretim oldu. Etiler Basın Sitesi’nin ön kesimindeki Nüsfethiye Caddesi’ndeki bilboardlarda asılan iki tane afiş dikkatimi çekti. Sol alt köşesinde Bursa Büyükşehir Belediyesinin amblemi var. Birinci afişin üzerinde “doktor yürüyüş tavsiye etti..Uludağ Bursa yazısı dikkat çekiyor. Hemen yanındaki afişte ise 2-3 gün kafamızı dinleyelim dedik. Gölyazı Bursa ve tabi ki sağ alt köşelerinde kapital yazılmış Bursa kelimesi ile hemen altında “Gelenekten geleceğe akan şehir” yazıları yer alıyor.

Bu kez, Büyükşehir Belediyesi Bursa’yı tanıtma adına İstanbul’un bilboardlarında afişleme çalışması yapmış. İstanbul’un eğlence merkezleri arasında sayılan Etiler’de böyle bir çalışma yapılması gayet güzel. İlgi çekmesine gelince, dünyayı sarsan ve ülkemizdeki de sıkıntılı günler yaşamamıza yol açan Pandemi salgın hastalık nedeniyle Etiler Caddeleri eskiye göre bomboş. Eğlence mekanlarının yüzde 80’i kapalı. Yoldan gelen geçen sayısında çok mu çok düşüş var. Yine de Bursa adının hatırlanması, Bursa’nın güzelliklerinin afişlere taşınması, bilboardlarda gösterilmesi iyi bir düşünce.

Yeri ve zamanı konusunda itirazlar olabilir.

Çünkü, pek çok kentin yöneticisi özellikle pandeminin aşırı göründüğü İstanbul’dan kendi hemşerilerinin bile memleketlerine gelmemesi için çağrıda bulunduğu bir zamanda Bursa’nın “bize gelin” anlamına gelen bu afişleme çalışması eleştiri konusu olabilir.

Bu olaya bir başka açıdan baktığımız zaman, yani ekonomik ve tanıtım açısından baktığımızda ise bir PR çalışması diye gözlemleme yapabiliriz. Hani, herkesin evine kapandığı, sokağa çıkma kısıtlamasının yapıldığı, uygulandığı zamanlardan sonra sosyal yaşantının yeniden kurulmak istenmesi ve tesis edilmesine katkı sağlama adına güzel bir reklam çalışması olabilir. Eskiden de yapılan ve denenmiş bir çalışma olması da eleştiri konusu olabilir.

Acaba, Bursa’yı İstanbul’da tanıtmak veya İstanbulluları Bursa’ya davet gelip gitmelerini sağlamanın başka yolları yok mudur? İlla, TIR düzenleyip, cadde ve sokaklarda dolaştırmak, bilboardlara reklam vermekle mi bu iş yapılmalı. Yada, sivil toplum ile beraber, gönülle kuruluşlarla beraber, özellikle de şehirlerarası iç turizmsi tetikleyen turizm firmaları ve acenteleriyle beraber Bursa adına başka işler veya tanım yolları yapılamaz mı?

Bilboardlara reklam verdik, 3-5 gün, bir hafta durdu. Sonra, yoldan gelip geçenin acaba kaç kişisi bu afişlere, bilboardlara dikkat edip baktı? Bilboardlara afişler asıldıktan sonra geri dönüşümü nasıl oldu?

Asıl mesele burada gizli…..

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.