Degerli okurlarımız bu yazımızda ekonomi ve adalete en düzeyli ve en yapıcı eleştiriyi Bursa mızın yaşayan en eski milletvekili en eski gazete sahibi, en eski köşe yazarı ve en eski ikinci avukatı değerli insan Ertuğrul Mat beyefendi nin kaleminden yansıtacağız. Bu yazıda her hangi bir muhalefet partisi gibi yalnızca eleştiri yok aksine çözüm önerileri de profesyonelce sunuluyor.
Günümüz artık "yaptım oldu" inatlasmalarını kaldırmıyor ekonomi berbat, liramızın değeri giderek düşüyor, vatandaşın yargıya güveni her geçen gün azalıyor. Ceza evinden özel afla çıkmış bir suçlu ülkenin en eski partisinin ve ana muhalefet partisinin genel başkanını aleni tehdit edebiliyor. Bu tehtide ilk tepki Cumhurbaşkanı şeyin Erdogan'dan gelse çok olumlu karşılanırdı.
Yazımıza dönelim ve Değerli üstadımız sayın Mat'ın dediklerinin ehemmiyetini kavrayalım
Ertuğrul Mat
Adalet partisi Bursa eski milletvekili
SAYGIYI KAYBETMEDEN VE APAÇIK
Sayın Cumhurbaşkanım,
Siz ekonomi hakkında konuşmaktan vazgeçmezseniz, ekonomi düzelmez ve siz malî politikalar konusunda konuşmaya devam ederseniz, Merkez Bankası, uluslararası piyasaları, bağımsız olduğu konusunda ikna edemez.
Aylık cari açığı minimum 5 milyar dolar olan bir ülkede, Merkez Bankası, en kısa ve en müessir yol olarak faiz silahıyla döviz fiyatlarını kontrol eder. Ama, Sayın Cumhurbaşkanım, siz ve Sayın Albayrak, Merkez Bankası’nın bu silahı kullanmasına hiç bir zaman müsaade etmediniz. Bu yüzden, defalarca ilan edilen orta vadeli planlar, başarıya ulaşamadı.
Sayın Albayrak görevden affedildikten sonra, (ki bu tabirin kovulmanın kibarcası olduğunu bilmeyen yoktur) göreve gelen Yeni Merkez Bankası Başkanı, piyasalara güven vermeye çalışırken ve piyasalar da, O’na kredi açmaya hazırlanırken; siz yine kendinizi tutamayıp, “Faiz sebep, enflasyon neticedir.” Diye ısrar ederek, Merkez Bankasının politikalarına müdahaleye devam edeceğiniz intibaını yarattınız.
Ve dolardaki düşüş durdu.
Sayın Albayrak, Merkez Bankasının 120 milyar dolar döviz rezervini dilimler halinde piyasa sunarak doları disipline edebileceğini sanırken, sadece Avrupa Birliği ülkelerinde likidite fazlası 3 trilyon doların eksi faizde olduğu için, Merkez Bankamızın,120 milyar dolar rezervinin, bu miktar karşısında devede kulak bile olamayacağını, ama uluslararası spekülatörler tarafından deve edile bilineceğini idrak edememişti.
(Bilmeyenler için, basitçe ifade edeyim, bu üç trilyon doların sahibi olan fonlar, bankalara yatırdıkları paralardan faiz almaz, üstelik o bankalara paralarını muhafaza ettikleri için ücret öderler. Buna eksi veya negatif denilir. )
Bundan dolayı, Sayın Albayrak, “Ben döviz fiyatlarına bakmam” dediği gün, piyasa, bunu, yine “ Merkez Bankası’nın faiz silahını kullanamayacağı” şeklinde algıladı ve dolar on günde önemli ölçüde değer kazanıp 7.50’ YTL’den,8.50 YTL’ye eşitlendi.
Demek ki, buna sebep olan politikaların yanlışlığını hala kabul edemiyorsunuz.
Sayın Cumhurbaşkanım, siz, son on yıldır, uluslararası derecelendirme kuruluşlarını da suçluyorsunuz.
Ama özür dileyerek, şunu söylemek mecburiyetindeyim ki, maalesef, haklı değilsiniz.
Dün Fitch’in belirtiği gibi, bir yıl içinde, Merkez Bankası’nın iki başkanı, arka arkaya görevden alınırsa, o Merkez Bankası’nın bağımsızlığından kimse emin olamaz.
Belki sizin danışmanlarınız bilmiyorlardır; ama emin olunuz ki, o uluslararası derecelendirme kuruluşları, Merkez Bankası Kanunu’nun “Başkanların dört yıl için seçildiklerini “ biliyor ve bu sebeple inanmak istiyor ki, “Başkan’ın mali politikaları, en az dört yıl ilan edildiği gibi devam edecektir.
Siz bu güveni önemsemeyip, kulak arkası ettiniz ve bir yıl içinde iki Merkez Bankası Başkanını arka arkaya “Affettiniz”
Yeni tayin ettiğiniz Başkanın karizması da, daha aradan bir hafta geçmeden, dünkü, “faiz sebep, enflasyon neticedir “ beyanı ile zat-ı alileri tarafından yok edildi.
Sayın Cumhurbaşkanım,
Milleti, lütfen, “ Ekonomik reform”, “Adlî reform” diye yormayınız.
Siz lütfedip ekonomiyi uzmanlara bırakırsanız, göreceksiniz ki, her şey kendiliğinden düzelecek. Hele, bir de sabredip, bir müddet ekonomi ve mali politikalar konusundaki düşüncelerinizden bizi mahrum etmeye karar verirseniz; inanın ki bu tam bir ekonomik reform olur; bir de, Hakimler, Savcılar Kurulundan Sayın Adalet Bakanı ile Sayın Adalet Bakanlığı Müsteşarının ayrılmasına izin verir; hakim ve savcıların tayinlerinde mülâkat sisteminin kaldırılmasını emrederseniz , özlenen Adalet Reformu hayat bulur.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
İsmet KOYUNCU
Ertuğrul Mat'ın Erdoğan’a önerileri
Degerli okurlarımız bu yazımızda ekonomi ve adalete en düzeyli ve en yapıcı eleştiriyi Bursa mızın yaşayan en eski milletvekili en eski gazete sahibi, en eski köşe yazarı ve en eski ikinci avukatı değerli insan Ertuğrul Mat beyefendi nin kaleminden yansıtacağız. Bu yazıda her hangi bir muhalefet partisi gibi yalnızca eleştiri yok aksine çözüm önerileri de profesyonelce sunuluyor.
Günümüz artık "yaptım oldu" inatlasmalarını kaldırmıyor ekonomi berbat, liramızın değeri giderek düşüyor, vatandaşın yargıya güveni her geçen gün azalıyor. Ceza evinden özel afla çıkmış bir suçlu ülkenin en eski partisinin ve ana muhalefet partisinin genel başkanını aleni tehdit edebiliyor. Bu tehtide ilk tepki Cumhurbaşkanı şeyin Erdogan'dan gelse çok olumlu karşılanırdı.
Yazımıza dönelim ve Değerli üstadımız sayın Mat'ın dediklerinin ehemmiyetini kavrayalım
Ertuğrul Mat
Adalet partisi Bursa eski milletvekili
SAYGIYI KAYBETMEDEN VE APAÇIK
Sayın Cumhurbaşkanım,
Siz ekonomi hakkında konuşmaktan vazgeçmezseniz, ekonomi düzelmez ve siz malî politikalar konusunda konuşmaya devam ederseniz, Merkez Bankası, uluslararası piyasaları, bağımsız olduğu konusunda ikna edemez.
Aylık cari açığı minimum 5 milyar dolar olan bir ülkede, Merkez Bankası, en kısa ve en müessir yol olarak faiz silahıyla döviz fiyatlarını kontrol eder. Ama, Sayın Cumhurbaşkanım, siz ve Sayın Albayrak, Merkez Bankası’nın bu silahı kullanmasına hiç bir zaman müsaade etmediniz. Bu yüzden, defalarca ilan edilen orta vadeli planlar, başarıya ulaşamadı.
Sayın Albayrak görevden affedildikten sonra, (ki bu tabirin kovulmanın kibarcası olduğunu bilmeyen yoktur) göreve gelen Yeni Merkez Bankası Başkanı, piyasalara güven vermeye çalışırken ve piyasalar da, O’na kredi açmaya hazırlanırken; siz yine kendinizi tutamayıp, “Faiz sebep, enflasyon neticedir.” Diye ısrar ederek, Merkez Bankasının politikalarına müdahaleye devam edeceğiniz intibaını yarattınız.
Ve dolardaki düşüş durdu.
Sayın Albayrak, Merkez Bankasının 120 milyar dolar döviz rezervini dilimler halinde piyasa sunarak doları disipline edebileceğini sanırken, sadece Avrupa Birliği ülkelerinde likidite fazlası 3 trilyon doların eksi faizde olduğu için, Merkez Bankamızın,120 milyar dolar rezervinin, bu miktar karşısında devede kulak bile olamayacağını, ama uluslararası spekülatörler tarafından deve edile bilineceğini idrak edememişti.
(Bilmeyenler için, basitçe ifade edeyim, bu üç trilyon doların sahibi olan fonlar, bankalara yatırdıkları paralardan faiz almaz, üstelik o bankalara paralarını muhafaza ettikleri için ücret öderler. Buna eksi veya negatif denilir. )
Bundan dolayı, Sayın Albayrak, “Ben döviz fiyatlarına bakmam” dediği gün, piyasa, bunu, yine “ Merkez Bankası’nın faiz silahını kullanamayacağı” şeklinde algıladı ve dolar on günde önemli ölçüde değer kazanıp 7.50’ YTL’den,8.50 YTL’ye eşitlendi.
Demek ki, buna sebep olan politikaların yanlışlığını hala kabul edemiyorsunuz.
Sayın Cumhurbaşkanım, siz, son on yıldır, uluslararası derecelendirme kuruluşlarını da suçluyorsunuz.
Ama özür dileyerek, şunu söylemek mecburiyetindeyim ki, maalesef, haklı değilsiniz.
Dün Fitch’in belirtiği gibi, bir yıl içinde, Merkez Bankası’nın iki başkanı, arka arkaya görevden alınırsa, o Merkez Bankası’nın bağımsızlığından kimse emin olamaz.
Belki sizin danışmanlarınız bilmiyorlardır; ama emin olunuz ki, o uluslararası derecelendirme kuruluşları, Merkez Bankası Kanunu’nun “Başkanların dört yıl için seçildiklerini “ biliyor ve bu sebeple inanmak istiyor ki, “Başkan’ın mali politikaları, en az dört yıl ilan edildiği gibi devam edecektir.
Siz bu güveni önemsemeyip, kulak arkası ettiniz ve bir yıl içinde iki Merkez Bankası Başkanını arka arkaya “Affettiniz”
Yeni tayin ettiğiniz Başkanın karizması da, daha aradan bir hafta geçmeden, dünkü, “faiz sebep, enflasyon neticedir “ beyanı ile zat-ı alileri tarafından yok edildi.
Sayın Cumhurbaşkanım,
Milleti, lütfen, “ Ekonomik reform”, “Adlî reform” diye yormayınız.
Siz lütfedip ekonomiyi uzmanlara bırakırsanız, göreceksiniz ki, her şey kendiliğinden düzelecek. Hele, bir de sabredip, bir müddet ekonomi ve mali politikalar konusundaki düşüncelerinizden bizi mahrum etmeye karar verirseniz; inanın ki bu tam bir ekonomik reform olur; bir de, Hakimler, Savcılar Kurulundan Sayın Adalet Bakanı ile Sayın Adalet Bakanlığı Müsteşarının ayrılmasına izin verir; hakim ve savcıların tayinlerinde mülâkat sisteminin kaldırılmasını emrederseniz , özlenen Adalet Reformu hayat bulur.