Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Erdal abim...

Yazının Giriş Tarihi: 14.06.2020 00:16
Yazının Güncellenme Tarihi: 14.06.2020 00:16


Sevgili Deniz Çevik kızmasın hemen;
Gerçek söylenişi ağabey bana çok resmi gelir.
İçinde ağalık ve beylik olmasından dolayı çok samimi bulmam.
Ama abi söylenişi yok mu?
Onu çok severim; bir de sonuna ‘m’ eklenip, abim olunca daha çok severim.
Abim sıcacıktır,güven vericidir.
Hayatım boyunca öyle çok kardeşim oldu ki bana abim diyen o yüzden bu sıfatı rütbe 
sayarım.
Büyük sorumluluk yükler söylenilene. Herkes kaldıramaz;altında ezilenleri çok gördü 
bu gözler.
Ben tek çocuğum;o yüzden abi,abla,kardeş kavramlarını pek bilmem.
Kuzen vs gibi dayatma akrabalıkları da…
Kardeşlerimi kendim seçer onların sayesinde ’abim’ olurum.
Artık yaşlandım çevremde abim diyebileceğim pek insan kalmadı.
Hele en değerlilerinden birini yitirdiğimin haberini alınca kalanların sayısı üçü 
geçmez oldu.
Yirmi yedi yıl önce İstanbul merkezli bir şirketin Bursa Bölge müdürlüğü görevini 
yürütürken tanışmıştım Erdal Sarpkaya ile.
Şirketin bölgeler denetleyicisi idi.
Erdal beyliği bir gün,Erdal Ağabeyliği iki gün sürdü.
 ‘’Erdal Abim’liği ise benimle onun yanına gidene kadar yaşayacak.
Hayatım da ki en büyük şanslarımdan biri idi onu ve eşi sevgili Sündüs Hanımı 
tanımak.
Hem iş arkadaşım oldular hem de aile dostlarım.
Bu gün hayata dair bildiklerimin yarısında Erdal Abim’in imzası vardır.
Fiziken yollarımızın ayrıldığı uzun seneler olsa da ruhen dostluğumuz hiç bitmedi.
Şimdi o çizginin öte tarafında beni bekliyor.Bir gün erken giden beklesin diye 
kavilleşmiştik te ondan.
Tutacaktır bu sözünü de;hiç şüphem yok.
Sana aşağıda ki satırlarımla ‘şimdilik’ veda ediyorum Erdal Abim.
Biliyorum ki neredeysen oradan göreceksin hepsini. *** BAKİ KALAN GÖK KUBBEDE BİR HOŞ SEDA…
Bir ter boşanır önce,sonra yutkunuruz;ellerimiz titremeye başlar,gözümüz görmez 
olur çevreyi ve patlarız tüm sıkıntılarımızla, yenilmişliklerimizle ambalajlanmış 
öfkemizin o görünmez sarmalında.
Sonu hiç önemli değildir artık,nerde duracaksa duracaktır ağzımızdan 
çıkanlar.Kontrolde kesinlikle bizde değildir,ok yayı çoktan terk etmiştir ki çoğunlukla 
saplandığı yer aslında kendimizdir.
İşte,evde,yolda akla gelen her yerde yakalanmak işten bile değildir bu nöbete.İlginçtir 
ki her defasında da sadece biz haklıyızdır.
Dünyayı düm düz etmiş, kendimizi de tam ortasına koymuşuzdur.Kimse önemli 
değildir;sadece biz ve haklılığımız vardır somut olan. 
Duymayız,görmeyiz,aldırmayız;sevdiğimizi unuturuz kırarken,geçmişi yok bile 
saymayız. Karşımızdakini hırpaladıkça hırpalarken kim bilir hangi bozgunlarımızdan 
intikam alırız.
Hoyratlıkla yakasına yapışır,aman dilemesinden bile korkarak yüklendikçe yükleniriz 
hem kendimize hem çevremize.

Her zaman biz biliriz.Çoğunlukla bilmediğimizi de biliriz de kendimize itiraf 
edemeyiz.Hayat arenamızdır,bizden başkalarına tahammül edemediğimiz.Küçücük 
hesaplarımıza kurban ederiz çok bilinmeyenli denklemlerimizi.
Hırsımız mantığımızı rehin alıp,duygularımızı fidye olarak vermemizi bekler.
Ağlarız,küseriz,içimizde ki sıkıntı ormanında saklanırız.Başarıyı başartmamakta 
arayıp,başkalarının yaşadığı yenilgileri kendi zaferimiz sayarız.
Takdir etmeyi,yüreklendirmeyi,yol gösterip yol açmayı zayıflık bilir,kendimizi 
çözümün değil sorunun parçası olmaya mahkum ederiz.
Okumadığımız bir şiirin,bilmediğimiz şairini ararız sıklıkla.Bulamayız.
Öneriyi dayatma ile eş anlamlı tutarız;akıl almayı ya da sormayı eksikliğimizin de 
şifresi olarak görür,defalarca aynı suda yıkanmaya çalışarak temizlendik sanırız.
Pardon bile demek zul gelir.Bu naif sözcüğü geri adımdan sayarız.
Ne kendimizle kavgamız biter,ne çevremizle.Yorgun düşeriz çoğu zaman,dinlemeye 
vaktimiz kalmaz.Yaşlanırız.
Oysa…
Ne Yaşam arenadır ne de dünya dümdüz.
Biraz empati ,biraz hoş görü ,biraz farkındalık,sıkışıp kaldığımız kapanlarımızı açacak 
altın anahtardır..
Bu anahtarı boynumuza astığımızda ve gerektiği her anda kullanmaktan 
çekinmediğimizde açılan her kilidin ardında ki sinerji iç dünyamızı ışıtacak 
yansımaları taşıyacaktır ruhlarımıza. 
‘Ben bilirim’in yükünden kurtulmak için çaba harcadığımız da başkaların da bildikleri 
olduğunu görmemiz içimizdeki fırtınaların verdiği zararı en aza indirecektir.
Yargılamayı bırakıp,ortak akılı hedeflediğimiz andan itibaren önyargılarımızın 
mantığımıza koyduğu ipoteği kaldırmak gerçek zaferimiz olacaktır.Birbirimizi 
anlamaya çalışmak,anlayabilmenin ön koşulu.
Aslında buna zorunluyuz da;Yoksa,kalabalıklar içindeki yalnızlığımızdan başka nasıl 
kurtulabiliriz ki?
İnsan hayat ile haşır neşir olurken o kadar şaşacak çok şey tezahür eder ki, en olgun 
olduğunu düşündüğü,’artık beni hiç bir şey şaşırtamaz’ dediği evrelerde bile bir sürü 
şaşkınlık yaşar. Sonucunu hiç sapma olmadan tahmin ettiğini sandığı olayların 
gidişatı bir anda değişiverince kalakalır. Bazen ailesinde ,bazen işinde,bazen 
çevresinde ki bir hadise nedeni ile değişen hayat çizgisi dumurunu yaşar.
Aynı hataları yapıp farklı sonuçlar bekleyen hayat kumarbazı durumuna düşmek 
işten bile olmayabilir.
Ez cümle;hepimizin hepimize ihtiyacı olduğunu kabullenmek ve ona göre davranmak 
zorundayız.Nitelik olarak birbirimizden üstün ayrılıklarımızın olması doğal,Ancak 
nicelik bakımından durum farklı.
Hayat ona ne tarafından bakarsak öyle görünür gözümüze.Hepimiz aynı gemide 
yolculuk ediyorsak,önemli olan ortak rotamız da anlaşabilmek.
Tahsilimiz,edinimlerimiz,kişiliklerimiz,algılarımız,eşiklerimiz farklı olsa da ortak 
paydamız insanlığımız.Bunu kaybedersek,kazandıklarımız da yok hükmündedir.
Yaşarken farkına varmazsak,ölüm zaten eşitleyecek hepimizi.
Dünya’dan ve dahi ruhumdan bir Erdal Sarpkaya geçti.
Rüzgarı yukarıda ki yazının her satırının,her sözcüğünün,her hecesinde meltemleşti.
Kaç satırım var daha yazacağım bilemem;
Bildiğim,insan koleksiyonumdan bir inci tanesinin daha artık sonsuzlukta ışıldadığı.
Şairin dediği gibi; Baki Kalan Gök Kubbede Bir Hoş Seda.
Bunu da ben ekleyeyim; Bir de Vefa.
Hiç unutmadım,hiç unutmayacağım
Ne seni, ne de sedanı Erdal Abim…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.