15 Temmuz 2016 tarihli ‘Kalkışma’nın üzerinden 12 gün geçti. Tüm kamu kurum ve kuruluşlarındaki personel içinde yuvalanmış olan FETÖ’cö ÖCÜ’lerin isimleri, geldikleri yer, eğitim gördükleri okullar, kaldıkları yurtlar, alışveriş yaptıkları yerler, görüştükleri ‘abiler’ tek tek tespit ediliyor olmalı.
Milli İstihbarat Teşkilatı’nın vatansever çalışanlarının son 30-40 yıl boyunca yaptıklarına inandığım faaliyet raporları işte şimdilerde çok önemli hale gelmiş olmalı. ‘Işık evleri’ diye tabir edilen konutlara sızan, lider konuma yükselen ajanların da var olduğunu sanıyorum. Çünkü yabancı ajanların sakal bırakarak saklandıkları evler bile olabilir… Türkçe, Arapça ve İngilizce ya da Fransızca bilen elemanların ülke içinde yatıp kalkacakları en emin yerler buralar olmalı… Gazeteciler olarak gittiğimiz Diyarbakır’ın dar sokaklarında gezerken mükemmel Fransızca konuşan yabancı olduklarını tahmin ettiğim 30’lu yaşlarda 1.90’lık insanlar görmüştüm. Tam tersi 1.55’lik-1.60’lık tipler de dikkatimi çekmişti.
Bu konuda mutlaka araştırmalar yapılmalı.
Dün yazmıştım; İngiltere’deki üniversitelere gönderilen yüksek lisans ve doktora öğrencileri arasındaki ‘ÖCÜ’lerin de incelenmesi gerekiyor. Puanları yüksek olmayan ancak sözlüye alınarak gönderilen isimler önemli ipuçları olacaktır. Burada YÖK kadrolarındaki isimlerin attıkları imzalar gereken ipuçlarını verir. İngiltere’de Soranice, Goranice ve Kırmanç lehçeleri öğrenen İngilizler olduğunu biliyorum. İstiklal Caddesi’nde saz çalan çocuklarla Kürtçe konuşan yabancıların varlığından haberdarım. FETÖ’cüler bilmeden iyi yetişmiş ajanlar yoluyla da Türkiye için olumsuz işlere girişmiş olabilir.
Gözden asla uzak tutulmaması gereken ayrıntılar…
Şimdilerde atılması gereken adımlar var. Ekonomide alınması gereken kararlar çok önemli. AK Parti Hükümeti hemen toparlanarak bu konuda çeşitli önlemler açıkladı.
Örneğin; Yurt dışındaki para, döviz, altın, hisse senedi, tahvil ve diğer menkul kıymetlerin 31 Aralık 2016'ya kadar bildirilmesi halinde, bu kıymete vergi incelemesi ve soruşturma yapılmayacak. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edilen Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısına göre, karşılıksız çek keşide etme adli para cezasını gerektiren suç olarak tanımlandığı için, çek hesabı açtırmak isteyenler bankaya adli sicil kaydı da verecek. Bankalar, çek hesabı sahibi gerçek veya tüzel kişinin ya da şirket yetkililerinin çek hesabı açma yasağının bulunup bulunmadığını kontrol etmekle yükümlü olacak.
Ticaret siciline tescil edilen şirket yetkilileri hakkında verilmiş bir çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı varsa, bunların yetkilisi olduğu tüzel kişilere çek defteri verilmeyecek. Çek hesabı sahibinin gerçek kişi olması durumunda kimlik numarası, tüzel kişi ise MERSİS numarası çek üzerine yazılacak. Çek hesabı sahibi ile düzenleyenin farklı kişiler olması halinde, ayrıca düzenleyenin kimlik numarası da yazılacak.
Tam zamanında atılan adımlardan biri çek yasası. Mağduriyetlerin önüne geçilmesi hedefleniyor.
Karekodlu çek düzenlenen lehtar, teslim aldığı çeki sisteme kaydedecek. Çek alacaklıları, çek ile çek hesabı sahibine ve bu çeki düzenleyenlere ilişkin verilere karekod aracılığıyla erişim sağlayabilecek. Karekodlu çekin sisteme kaydedildiği tarihten sonra çek düzenleyen tüzel kişinin temsilcilerinde meydana gelen değişiklikler, çek hesabı sahibi tüzel kişinin sorumluluğunu ortadan kaldırmayacak. Böylece henüz bankalara ibraz edilmemiş çek adedi ve tutarının üçüncü kişilerin erişimine açılması, çek hesabı sahibine ait piyasada bulunan çek adedi ve bunların tutarları hakkında bilgi sahibi olunması ve alacaklının çeki kabul edip etmeme hususunda kanaat edinmesi öngörülüyor.
Bu arada şirket tasfiyeleri de kolaylaşacak. Tasarı, tasfiye halindeki şirketin, kalan malvarlığını dağıtabilmek için alacaklılara yönelik yapılacak üçüncü ilandan itibaren gerekli bekleme süresi 1 yıldan 6 aya düşürülüyor. Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre tasfiye olunan şirketlerde, İcra İflas Kanunu'ndaki tasfiye ve ceza yaptırımı hükümleri uygulanmayacak.
Enseyi karartmayın, yarın bugünden daha güzel olacak. Aman biraz dikkat hepsi bu!
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
Can TOPAKTAŞ
Enseyi karartmayın
15 Temmuz 2016 tarihli ‘Kalkışma’nın üzerinden 12 gün geçti. Tüm kamu kurum ve kuruluşlarındaki personel içinde yuvalanmış olan FETÖ’cö ÖCÜ’lerin isimleri, geldikleri yer, eğitim gördükleri okullar, kaldıkları yurtlar, alışveriş yaptıkları yerler, görüştükleri ‘abiler’ tek tek tespit ediliyor olmalı.
Milli İstihbarat Teşkilatı’nın vatansever çalışanlarının son 30-40 yıl boyunca yaptıklarına inandığım faaliyet raporları işte şimdilerde çok önemli hale gelmiş olmalı. ‘Işık evleri’ diye tabir edilen konutlara sızan, lider konuma yükselen ajanların da var olduğunu sanıyorum. Çünkü yabancı ajanların sakal bırakarak saklandıkları evler bile olabilir… Türkçe, Arapça ve İngilizce ya da Fransızca bilen elemanların ülke içinde yatıp kalkacakları en emin yerler buralar olmalı… Gazeteciler olarak gittiğimiz Diyarbakır’ın dar sokaklarında gezerken mükemmel Fransızca konuşan yabancı olduklarını tahmin ettiğim 30’lu yaşlarda 1.90’lık insanlar görmüştüm. Tam tersi 1.55’lik-1.60’lık tipler de dikkatimi çekmişti.
Bu konuda mutlaka araştırmalar yapılmalı.
Dün yazmıştım; İngiltere’deki üniversitelere gönderilen yüksek lisans ve doktora öğrencileri arasındaki ‘ÖCÜ’lerin de incelenmesi gerekiyor. Puanları yüksek olmayan ancak sözlüye alınarak gönderilen isimler önemli ipuçları olacaktır. Burada YÖK kadrolarındaki isimlerin attıkları imzalar gereken ipuçlarını verir. İngiltere’de Soranice, Goranice ve Kırmanç lehçeleri öğrenen İngilizler olduğunu biliyorum. İstiklal Caddesi’nde saz çalan çocuklarla Kürtçe konuşan yabancıların varlığından haberdarım. FETÖ’cüler bilmeden iyi yetişmiş ajanlar yoluyla da Türkiye için olumsuz işlere girişmiş olabilir.
Gözden asla uzak tutulmaması gereken ayrıntılar…
Şimdilerde atılması gereken adımlar var. Ekonomide alınması gereken kararlar çok önemli. AK Parti Hükümeti hemen toparlanarak bu konuda çeşitli önlemler açıkladı.
Örneğin; Yurt dışındaki para, döviz, altın, hisse senedi, tahvil ve diğer menkul kıymetlerin 31 Aralık 2016'ya kadar bildirilmesi halinde, bu kıymete vergi incelemesi ve soruşturma yapılmayacak. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edilen Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısına göre, karşılıksız çek keşide etme adli para cezasını gerektiren suç olarak tanımlandığı için, çek hesabı açtırmak isteyenler bankaya adli sicil kaydı da verecek. Bankalar, çek hesabı sahibi gerçek veya tüzel kişinin ya da şirket yetkililerinin çek hesabı açma yasağının bulunup bulunmadığını kontrol etmekle yükümlü olacak.
Ticaret siciline tescil edilen şirket yetkilileri hakkında verilmiş bir çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı varsa, bunların yetkilisi olduğu tüzel kişilere çek defteri verilmeyecek. Çek hesabı sahibinin gerçek kişi olması durumunda kimlik numarası, tüzel kişi ise MERSİS numarası çek üzerine yazılacak. Çek hesabı sahibi ile düzenleyenin farklı kişiler olması halinde, ayrıca düzenleyenin kimlik numarası da yazılacak.
Tam zamanında atılan adımlardan biri çek yasası. Mağduriyetlerin önüne geçilmesi hedefleniyor.
Karekodlu çek düzenlenen lehtar, teslim aldığı çeki sisteme kaydedecek. Çek alacaklıları, çek ile çek hesabı sahibine ve bu çeki düzenleyenlere ilişkin verilere karekod aracılığıyla erişim sağlayabilecek. Karekodlu çekin sisteme kaydedildiği tarihten sonra çek düzenleyen tüzel kişinin temsilcilerinde meydana gelen değişiklikler, çek hesabı sahibi tüzel kişinin sorumluluğunu ortadan kaldırmayacak. Böylece henüz bankalara ibraz edilmemiş çek adedi ve tutarının üçüncü kişilerin erişimine açılması, çek hesabı sahibine ait piyasada bulunan çek adedi ve bunların tutarları hakkında bilgi sahibi olunması ve alacaklının çeki kabul edip etmeme hususunda kanaat edinmesi öngörülüyor.
Bu arada şirket tasfiyeleri de kolaylaşacak. Tasarı, tasfiye halindeki şirketin, kalan malvarlığını dağıtabilmek için alacaklılara yönelik yapılacak üçüncü ilandan itibaren gerekli bekleme süresi 1 yıldan 6 aya düşürülüyor. Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre tasfiye olunan şirketlerde, İcra İflas Kanunu'ndaki tasfiye ve ceza yaptırımı hükümleri uygulanmayacak.
Enseyi karartmayın, yarın bugünden daha güzel olacak. Aman biraz dikkat hepsi bu!