Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

En büyük alkışlar size…

Yazının Giriş Tarihi: 11.04.2020 00:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 11.04.2020 00:00

Türkiye’de ve dünyada sağlık çalışanları, sağlık hizmeti sunumu sırasında çeşitli tehlike ve risklerle karşı karşıya kalmaktadır. Sağlık çalışanlarına yönelik fiziksel saldırı haberleri, televizyon ekranlarında, gazete sayfalarında, internet sitelerinde ve bu aralar herkesin kullandığı sosyal medyada sıkça yer bulmakta ve bunun bariz örneklerini hep birlikte görüyor, görmeye de devam ediyoruz.

Sağlık, hayatın en önemli işlevidir. Herkes sağlıklı olmak ister ve insanoğlu en çok da sağlık için harcama yapar. Bu sağlık hizmetini de bizlere sunan şüphesiz sağlık çalışanlarıdır.

Hal böyleyken…

Sağlık çalışanlarına şiddet, ciddi cezalara rağmen önlenemeyen bir gerçektir. Hemen hemen hergün mutlaka bir yerlerde sağlık çalışanlarına şiddet haberlerine denk geliyoruz.

Bu aralar dünyayı etkisi altına alan bir koronavirüs salgını var. Ve en önde sağlık çalışanları canı pahasına mücadele ediyor. Birçok sağlık çalışanı da bu hastalıktan ya tedavi görüyor, ya da hayatını kaybediyor.

Bu bağlamda sağlık emekçilerine en çok ihtiyaç duyduğumuz bu günlerde başta Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, salgının Türkiye’de ilk görüldüğü günlerde sağlık çalışanları için her akşam saat dokuzda tüm Türkiye’ye alkış çağrısı yapmıştı. Bu çağrı ilk günden itibaren ülkenin her yerinde desteklerle devam etmektedir. Bu durumdan başka sağlık emekçilerini memnun eden ikramlar ve jestler de var, çoğunu sosyal medya aracılığıyla görme imkanına sahibiz.

Moral ve motivasyona ihtiyaç duyduğumuz bu sıkıntılı günlerde sağlık çalışanlarının da moralden ve motivasyondan düşmemeleri için, onları ayakta tutmalıyız, tutmalıyız ki onlar da sağlığı ayakta tutabilmeli. Bunun için hiç bir desteği esirgememeliyiz.

Bu saydıklarım yapmamız gereken yükümlükler…

Bir de bu durumu idrak edemeyen ya da şiddeti kendine yol olarak gören zavalı beyinler var.

Bunun türlü türlü boyutlarını zaman zaman görüyoruz. Sağlık emekçilerine karşı nahoş hareketler olduğu kadar yakışıksız cümleler kuranların sayısı da bir hayli fazla…

Çözümü şiddette arayanların sığındıkları bahaneleri ise ‘bu mesleği onlar seçtiler, işleridir, mecbur yapacaklar’ gibi hiçbir gerekçesi olmayan düşüncelerle kendilerini haklı görme zihniyetin ürünüdür diyebiliriz.

ŞU AN EN ÇOK ONLAR ÇABALIYOR, ONLAR MÜCADELE VERİYOR

Dün olduğu gibi bugün de onlar var…

Dünyayı evlere hapseden korona’ya ilk ve tek mücadeleyi onlar yapıyor. Öğretmeni, futbolcusu, müzisyeni, aşçısı, garsonu, esnafı, birçoğumuz evlerimizde iken onlar ise görevleri başında, hem de en tehlikeli olabilecek yerde.

Bu bağlamda tüm dünyayı esir alan koronavirüs’ten dolayı canını hiçe sayan, günlerdir annesinden, babasından, eşinden, dostundan, evladından uzakta çalışan bu cefakar emekçilere, hem fiziki hem de psikolojik şiddet görenler var

Bu şiddetin örnekleri burada sayılmayacak kadar çok. Ama buradan size birkaç gün önce Sakarya’da hiç tasvip edilmeyen, onaylanmayan, büyük tepkilere neden olan bir olayı aktarmak istiyorum.

Sağlık çalışanı akşam saatlerinde ailesinin yaşadığı eve gidince kapıya iliştirilmiş bir notla karşılaştı.

Bilgisayar çıktısıyla apartman girişine yazılan yazıda, "Apartmanımızda ikamet eden sayın sağlık çalışanları, apartmana girip çıkarken giriş kapıları ve merdiven korkuluklarına temas etmemenizi önemle rica ederiz" ifadelerini gören sağlık çalışanı duruma hem çok üzüldü hem de o not kağıdına cevaben şu sözleri yazarak tepkisini koydu.

"Bu apartmanda ikamet eden tek sağlık çalışanı benim hepimiz biliyoruz. Bu virüs olayı er ya da geç illaki bitecek inşallah. Bu sürecin sonunda yine çalıştığım hastaneye gelecek, kapımı vurup odama girecek, ceketinizi düğmeleyip benden kendiniz için yine ayrıcalık isteyeceksiniz. İşte o zaman dilinizi koparır, çenenizi kırarım. Bilginize." yazarak kendi sosyal medya hesabında paylaştı.

Sosyal medyada kısa sürede çoğu kullanıcıya ulaşan paylaşım, halktan büyük tepki topladı. Verilen destek mesajlarında sağlık çalışanlarına bu tür yaklaşımların kabul edilemez olduğu dile getirildi.

Tabi bu yaşanılan ve tepkilere neden olan olay gördüğümüz duyduğumuz durumlardan sadece biri. Kim bilir bu tür şiddete maruz kalan kaç sağlıkçı vardır onu da bilmiyoruz.

Toplum olarak zor bir süreçten geçiyoruz. Bu salgını hep birlikte bu topraklardan atmak için, özelde bireysel, genelde toplumsal birliktelik şart.

Bunun için sağlıkçılarımızı koruyalım ki onlar da bizi korusunlar. Bir hastanede ilk kayıt personelinden, hemşiresine, doktoruna ve yardımcı tüm sağlık personeline gereken her türlü desteği gerek devletimiz gerekse vatandaş olarak verelim.

Son olarak şunu belirtmek istiyorum. Bir basın mensubu olarak, sağlıkçıların nasıl zorluklarla mücadele ettiklerini hem kendim görüyorum hem de çalışan sağlık personeli arkadaşlarımdan duyuyorum.

Ben de burada şu sözlerle kendilerine şükranlarımı sunuyorum.

Sevdiğim, takdir ettiğim sağlıkçı arkadaşlarım başta olmak üzere hepinize bir minnet borcumuz var diyerek, bu zorlu yolda her birinize ayrı ayrı gönülden başarılar diliyorum.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.