Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Emeklilikte yaşa takılanlar

Yazının Giriş Tarihi: 19.08.2019 00:01
Yazının Güncellenme Tarihi: 19.08.2019 00:01

Siyasi yaşantıma kurduğum kadroya 2009 yılında dâhil olan Fehmi Etiğ sık sık Emeklilikte yaşa takılanların sorunlarını sorar. ''ne olacak biz EYT lerin hali'' diye serzenişte bulunur. Espri olarak kendisine şu cevabı veririm her zaman. ''emeklilikte yaşa takılanlar yasa çıkmayacağı için bundan sonra kuruya takılacak'' derim kendisi de güler. İşin espri boyutunu geçersek bir çok vatandaşı ilgilendiren bir yaradır kademeli emeklilik. 1999 yılında çıkan bu yasa sebebiyle bizzat benim 6 yılım gitmişti 1986 yılı SSK girişli olarak 5 bin prim günü ve 25 yıl şartı ile başlamıştık dolayısı ile 2011 de emekli olmamız gerekirdi. Kademeli emeklilik yasası ile 2017 yılına uzatılıp 25 yıl yerine 31 yıl da ve 5 bin 300 prim günü ile emekli olabildik. Fehmi Etiğ ile ilk kez bir kaç ay görüşememiştim yazıyı kaleme alacağımız gün yanıma geldi yorgun ve zayıflamış gördüm kendisini, biraz da moralsizdi, haliyle üzüldük. EYT için yasa çıkacağına o kadar inanmış ki.! çıkmayınca da ümitsizliği moralsizliğe dönmüş.

25 Mayıs 2009’da işe başlayan bir kadın, 58 yaşını doldurur ve 31 Aralık 2035’e kadar 7200 gün prim öderse, erkek de 60 yaşını doldurur ve 31 Aralık 2035’e kadar 7200 gün prim öderse, emekli olabilecek. Ancak 7200 gün prim ödemesini tamamlayanlar için yaş koşulu yükselecek. Primi Ekim 2041’de tamamlayan kadın 61, erkek 63 yaşında emekli olabilecek.2048 Yılında kadın, erkek ayırmadan her vatandaş 65 yaşında emekli olabilecek tabi yaşarlarsa.!

ÜÇ PRİM TARİHİ

SSK’dan emekli olmak için üç ayrı tarihe göre emeklilik koşulu aranıyor. Yeni düzenlemeyle emeklilikte 1 gün, 1 yıl farkediyor. Bu nedenle, emeklilik yaşı ve prim gün sayısı hesaplanabilmesi için, sigortalı çalışmaya başlanılan tarih ve yasal değişikliklerin yapıldığı andaki sigortalılık süresi önemli.

Bu üç dönem şöyle:

1) 8 Eylül 1999 öncesinde sigortalı olanların durumu

2) 8 Eylül 1999 ile 30 Nisan 2008 arasında sigortalı olanların durumu,

3) 30 Nisan 2008 sonrasında sigortalı olanların durumu.

En zoru ise 2008 ve sonrası işe girenler, gerçekten Allah yardımcıları olsun diyorum. Günümüz SGK nın maddi sıkıntıları olduğu devamlı anlatılır, bu konuda prim miktarlarını arttırmak asla çözüm olmaz. Bir kaç öneri de bulunmak isteriz, mesela şans oyunlarında Türkiye'yi tanıtma vakfına paralar kesiliyor yıllardır bunun ne işe yaradığını pek göremedik işte bu pay SGK ya aktarılsın, benzeri ve boşa giden kaynaklarda buraya aktarılmalıdır. Hatta SGK primleri düşürülüp tabana yayılmalı ve daha çok gelir elde edileceğine adımız gibi eminiz, primler düşecek ve hiç kimse sigortasız personel çalıştırmayacak, cezalar da caydırıcı olmalı.

EYT lilere dönersek günümüzde 1988 SSK girişliler emekli oluyor, kademe 1999 girişli olanlara kadar devam ediyor, Bu boyutta çalışan kesimin 11 yıl sonunda tamamı bitmiş olacak, ancak sonrakiler için emeklilik giderek neredeyse ulaşılmaz bir hayal olacak, Türkiye şartlarında prim gün sayısını ve çalışma yılını doldurmak çok zor olacak, özellikle bedensel işlerde çalışanların emekliliği görmesi çok daha zor, yaşlandığınızda size kimse iş vermez, ve işte bulamazsınız, özellikle üretim sektöründe işverenin yaşlı işçiye tahammülü olmaz, bir kaç tanesinin vefa duygusu ile idare edilmesi dışında çalıştırılacağını sanmıyorum. İşverenin işi daima acildir, ağır ve yaşlı elemana tahammülü olmaz.! İşte bunları düşünürken gözümün önünden adeta bir film şeridi gibi çocuklarımız, torunlarımız ve umut olarak gördüğümüz geleceğimiz olan gençler gelip geçiyor, yeniden üzülüyorum.

EYT liler ekstra bir şey istemiyor aslında 1999 da çıkan yasa ile yitirilen haklarından hariç bir talepleri yok. SSK ya giriş imzası atarken şartlar 25 çalışma yılı ve 5 bin prim yatırma gününe imza atmışlardı. Bu haklarını istemek en doğal hakları. İktidarın iğneli sözlerinin bana göre hiç bir manası yoktur. Lafa gelince ''verilen hak alınmaz'' denir, lakin burada ciddi bir hak gasbı vardır.

Ülke şartlarını ele aldığımızda, insan yaşamını karşılaştırınca belirlenen emeklilik yaşı ile insan yaşamının asla bir biriyle örtüşmediğini net görebiliyoruz. Bu emeklilik sistemi ülkemize asla uygun değildir. Acilen yeniden düzenlenip yasanın merkezine Vatandaş refahı esas alınarak konulmalıdır. Ortalama emekli maaşının Bin 500 lira olduğu günümüzde bu para hangi emekliye yetecektir, yurt dışından gelen bir misafir emekliye maaşın kaç Euro? diye sorarsa, fıkra gibi 200 Euro veya 250 dolar derken boğazı düğümlenmez mi? Ve bu ülkede her şey önce Millet için olmalı, bu Millet asırlardır bu topraklarda Devletlerini besledi, biraz da Devlet Milleti beslesin. Kalın Sağlıcakla...

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.