Eleştiriye mazhar olabilmekte önemli bir değerdir. Türkiye'nin ufuk projeleri, ekonomi modelleri, savunma gündemi içerikli bir haftaya başladıktan sonra ortaya çıkan olumsuzluklar elbette kafalarda soru işaretleri bıraktı. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın üç yıllık ekonomi reform paketi açıklamasının hemen ardından gerçekleşen yüzde 14,9 oranında ki elektrik zammı herkesten önce hükümeti çarptı. Ve devamında LPG Otogaz'a gelen 27 kuruş zammı ifade etmek bile istemiyorum. Bakan Albayrak'a yönelik itibar suikastı diyebileceğimiz bu zamlar, Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılış gününde pekte olumlu yansımalara neden olmadı.

Zamlar nedeniyle 'ekonomik reform paketinin toplumsal karşılığı yok' dedirten bir algı oluştu. Son zamlarla toplum nezdinde cebe yansıyan bir paket olarak kabul görmeyen pakete her ne kadar bir kısım iş dünyası temsilcisi destek veriyor olsa bile bu paketin revize edilmesi şart. Bir nevi ekonomiye iktidar ayarı diyebileceğimiz bu açıklamalar ve zamlar zinciri aslında Albayrak'ın esnaf ve sokak ile temasının da yetersiz olduğunu ortaya koydu.

Bakan Albayrak'a yönelik eleştirileri aslında doğru okumak gerekiyor. Ak Parti Bursa İl Başkanlığı ziyaretinde kendisine soru yönetilmesinin engellendiği gün anladık ki, gerçekler Albayrak'tan ve Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'dan azami ölçüde saklanıyor.

Türkiye'nin en köklü ekonomi reformuna geçmek için bugünlerden daha doğru bir gün yok. Her ne kadar hükümet faiz lobisi ile yeterince mücadele edemiyor olsa bile, İslam'a göre faiz haram. Bu nedenle vatandaşlarının büyük bir çoğunluğunun Müslüman olduğu Türkiye'de kredi destekli ekonomi kurtarma paketleri halk nezdinde samimi bulunmuyor. Yine bu nedenle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın faizsiz borçlandırma ve ekonomi yönetimini devreye alması hem İslam hukuku açısından hem de reel kurtuluş anlamında fazlasıyla elzem bir gerçeklik.

Millet icraat bekliyor…

Yargı reformu paketi başta olmak üzere birçok konuda merakla beklenen gün geldi çattı. Çok şükür Türkiye Büyük Millet Meclisi açıldı. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımları ile açılan TBMM'den vatandaş mustarip. Aylardır tatilde olan milletin vekilleri çalışmaya alışabilecekler mi? Medya ile ilişkileri kuramayan, kentinde doğru odak noktalarla buluşamayan, katılım gösterdikleri düğün fotoları ile yaz mevsiminde pekte verimli bir çalışma dönemi geçiremeyen Milletvekili güruhu son dem de her parti için ciddi bir yük! Elbette istisnalar kaideyi bozmuyor. Türkiye'nin zor bir dönemden geçtiğini bile pek göremediğini eleştirilerimizi eleştirebilen Milletvekili güruhundan anladık. Oysa bizlerin tek derdi o aldıkları yüksek maaşları daha fazla hak edebilmeleri ve helalinden kazandıkları paranın daha fazla hakkını verebilmeleri. Yoksa her biri yüce Milletimizin değerli Vekilleri…

Market yasası anladığımız kadarıyla bu dönemde Meclis'ten geçmeyecek. Hasılı tarım marketler gündeme geldi. Bursa'da görevden alınan Recep Altepe'nin esnafın işine burnunu soktuğu ve belediye iştirakleri ile ticaret yapılıyor veryansınları geldi aklıma, Sayın Başkan Erdoğan’ın kooperatif tarım market çıkışı sonrası…

Benzin ve mazot fiyatları dolar ve euro fiyatını geçti. Hani bunca yatırım müptelası iş insanı keşke döviz değil de akaryakıt hissesi alsaydı. Emin olun en azından ekonomi bu kadar zarar görmezdi. Bir de şu Volkswagen otomobil fabrikası yatırımı için 40 bin araç alım garantisi hususu epey su götürecek gibi… Yine Erdoğan ile bir gurup Ak Parti kurucusu arasında ki 50+1 imkansız tartışması önemli bir yol ayrımı olarak değerlendirilmeli. Ve nedense tüm sorular ve sorunlar Bursa'dan çıkıyor?

Kısacası millet, vekillerinden cebine işine aşına işine artı değer getirecek icraatlar bekliyor. Velhasıl zati Milletvekili maaşları tak diye yatmıyor mu?