Yerel seçim hazırlıkları nedeniyle siyaset hareketlenmeye başladı. Diyeceğimiz yok da, gündem hala ekonomi…
Bir süre daha böyle olmalı ki, çalışmak ve üretim başta olmak üzere herkes görevini tam olarak yapması gerektiğini unutmamalı.
Görünüş o ki ekonomide en kötüsü geride kaldı. Üç aylık zor bir dönemdi…
Bundan sonrası güvenin devam etmesi, en başta da iş dünyası ile finans kesimi yani bankalar arasındaki güvenin sürdürülmesi.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak bir sosyal medya paylaşımında “Ekonomi politikamız açısından pozitif bir haftayı tamamladık. Bu hafta en önemli gelişmeler tahvil faizlerimizde oldu. Yüzde 17.67 olarak gerçekleşen 5 yıllık tahvil faizlerimiz 5 ayın en düşük seviyesine geldi. 2 yıllık tahvil faizleri de 7.2 puanlık düşüşle yüzde 18.79 oldu” dedi.
Türkiye'de ekonomide en kötünün geride kaldığına dair bir algı yavaş yavaş kabul görmeye başlıyor. Bunun ilk belirtileri döviz kurlarında oldu.
Hal böyleyken, temkin sınırları çerçevesinde yapılan değerlendirmelerde, “Amerika ile normalleşme işaretleri ve resmen başlayan İran ambargosundan muaf tutulmamız, bu algının güçlenmesine destek oluyor. Alınan sıkılaştırıcı önlemler, bozulmayı frenlemiş görünüyor. Ancak enflasyonda, talepteki düşüşe karşın beklentilerin üzerindeki artışın Ekim ayında da devam etmesi, kur geçişkenliğinin ve fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın beklentilerden de yüksek olduğunu ortaya koyuyor” deniyor.
Kur atağıyla birlikte bozulan göstergelere karşın, ilk toparlanma işaretlerini dış ticaret dengesinde görüyoruz. Ekonomi yönetimi, geçici vergi indirimleriyle piyasadaki daralmanın ılımlı olması için çalışıyor. Sonuçları da görülmeye başlandı.
Tüketici güven endeksinin küresel krizden bu yana en düşük düzeye gerilemesi ise, iyileşme sağlanması gereken bir alan olarak görünüyor.
“Çok temkinli olmamız gerekiyor” diyerek sözleri başlayan bir sanayici dostumuz, ekonomik sorunlarımızın ağırlaştığı bu zor dönemde, iş dünyasının ayakta sağlam durabilmesi adına hükümetimizin destekleri ve teşvikleri arttırma çalışmaları, enflasyonla mücadele tedbirlerine rağmen bankaların ısrarla sürdürmeye devam ettiği keyfi uygulamalara seyirci kalınmaması gerektiğine dikkat çekti.
Türkiye Odalar Borsalar Birliği ile Türkiye Bankalar Birliği arasında bir süredir devam eden görüşmeler, tarafların birbirini yakın takipte tutması, diyalogun devamı ve güven anlamında olumlu gelişme elbette.
Daha önce de ifade ettiğimiz gibi, biraz daha gayret diyoruz…
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Nadir TÜLEK
Ekonomide en kötüsü geride kaldı
Yerel seçim hazırlıkları nedeniyle siyaset hareketlenmeye başladı. Diyeceğimiz yok da, gündem hala ekonomi…
Bir süre daha böyle olmalı ki, çalışmak ve üretim başta olmak üzere herkes görevini tam olarak yapması gerektiğini unutmamalı.
Görünüş o ki ekonomide en kötüsü geride kaldı. Üç aylık zor bir dönemdi…
Bundan sonrası güvenin devam etmesi, en başta da iş dünyası ile finans kesimi yani bankalar arasındaki güvenin sürdürülmesi.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak bir sosyal medya paylaşımında “Ekonomi politikamız açısından pozitif bir haftayı tamamladık. Bu hafta en önemli gelişmeler tahvil faizlerimizde oldu. Yüzde 17.67 olarak gerçekleşen 5 yıllık tahvil faizlerimiz 5 ayın en düşük seviyesine geldi. 2 yıllık tahvil faizleri de 7.2 puanlık düşüşle yüzde 18.79 oldu” dedi.
Türkiye'de ekonomide en kötünün geride kaldığına dair bir algı yavaş yavaş kabul görmeye başlıyor. Bunun ilk belirtileri döviz kurlarında oldu.
Hal böyleyken, temkin sınırları çerçevesinde yapılan değerlendirmelerde, “Amerika ile normalleşme işaretleri ve resmen başlayan İran ambargosundan muaf tutulmamız, bu algının güçlenmesine destek oluyor. Alınan sıkılaştırıcı önlemler, bozulmayı frenlemiş görünüyor. Ancak enflasyonda, talepteki düşüşe karşın beklentilerin üzerindeki artışın Ekim ayında da devam etmesi, kur geçişkenliğinin ve fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın beklentilerden de yüksek olduğunu ortaya koyuyor” deniyor.
Kur atağıyla birlikte bozulan göstergelere karşın, ilk toparlanma işaretlerini dış ticaret dengesinde görüyoruz. Ekonomi yönetimi, geçici vergi indirimleriyle piyasadaki daralmanın ılımlı olması için çalışıyor. Sonuçları da görülmeye başlandı.
Tüketici güven endeksinin küresel krizden bu yana en düşük düzeye gerilemesi ise, iyileşme sağlanması gereken bir alan olarak görünüyor.
“Çok temkinli olmamız gerekiyor” diyerek sözleri başlayan bir sanayici dostumuz, ekonomik sorunlarımızın ağırlaştığı bu zor dönemde, iş dünyasının ayakta sağlam durabilmesi adına hükümetimizin destekleri ve teşvikleri arttırma çalışmaları, enflasyonla mücadele tedbirlerine rağmen bankaların ısrarla sürdürmeye devam ettiği keyfi uygulamalara seyirci kalınmaması gerektiğine dikkat çekti.
Türkiye Odalar Borsalar Birliği ile Türkiye Bankalar Birliği arasında bir süredir devam eden görüşmeler, tarafların birbirini yakın takipte tutması, diyalogun devamı ve güven anlamında olumlu gelişme elbette.
Daha önce de ifade ettiğimiz gibi, biraz daha gayret diyoruz…