Ziraat Bankası Genel Müdürü: Katılım bankası için ilgili otoriteye başvurduk

Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın, “İlgili otoriteye başvuruda bulunduk, ümit ediyorum 2015’in ilk çeyreğinde veya sonlarında bir Ziraat Katılım var olacaktır.” açıklamasında bulundu.

Vodafone Türkiye ana sponsorluğunda Capital ve Ekonomist Dergileri tarafından tertip edilen CEO Club Bankacılar Zirvesi İstanbul Marriott Hotel Şişli’de yapıldı. Zirveye; Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın, Yapı Kredi Bankası Genel Müdürü Faik Açıkalın, Citibank Genel Müdürü Serra Akçaoğlu, Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil, TEB Genel Müdürü Ümit Leblebici ve Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş katıldı.

Ziraat Bankası Genel Müdürü Aydın, burada yaptığı konuşmada, katılım bankacılığının önemini vurgularken, şunları aktardı:

“Katılım bankalarını Kuveyt’te, Malezya’da ve Türkiye’de görüyoruz. Bunlar, hem dünyada hem Türkiye’de yüzde 5 pay alıyorlar bankacılık sektöründen. Fakat her sene yüzde 21 büyüme görüyoruz, bu büyüme iştah açıcı. Biz de bunu görüyoruz. Ziraat Bankası olarak biz finansal grubuz, markayız. Bu marketin içinde bu ürünün bulunmasını arzu ettik. Şu an 2 trilyon dolara gelen bir büyüklüğün ileride daha belli büyüklüğe geleceği kanaatindeyiz. Türkiye için de durumun böyle olacağı kanaatindeyiz. Ziraat Bankası çok şubeli bir banka. Daha da açacağız. Ziraat Bankası’nın gücünden ve marka bilinirliğinden yararlanacağız. Belki pasif tarafı güçlendirici bir katılım bankacılığı yapacağız. Evet, biz burada bir rekabet gücü ortaya koyacağız. Türkiye’de 4 katılım bankası var. Bunların toplam büyüklüğü genel müdürlüğünü yaptığım bankanın yarısından bir miktar geride. Ama bunların ama çok ciddi beşeri kaynağı, teknik yatırımı olduğunu gördük. Ziraat Bankası olarak ilgili otoriteye banka kurmak için başvurduk. Ümit ediyorum; 2015 ilk çeyreğinde veya sonlarında bir Ziraat Katılım olacaktır. Hayırlı olmasını diliyorum.”

Aydın, katılım bankalarının umut vaat ettiğini, alana yatırım yapılması gerektiğini dile getirdi.

AÇIKALIN: 10 BANKANIN SEKTÖR AKTİFLERİNDEN ALDIĞI PAY YÜZDE 85

Yapı Kredi Bankası Genel Müdürü Faik Açıkalın da ilk 10 bankanın sektördeki payına değindi. Açıkalın, "İlk 10’un sektör aktiflerinden aldığı pay yüzde 85. Bu ABD’de yüzde 60 oranında. Sanki Türkiye’nin durumu daha konsantre görünüyor. Avrupa’da Hollanda ile Almanya’da ve Kanada’da yüzde 90 yoğunlaşma var. Yine Arjantin ve Çin Türkiye seviyesinin altında, Brezilya Türkiye seviyesi ile denk." ifadelerini kullandı.

AKÇAOĞLU: BANKACILIĞI BÖLGEYE YAYMALIYIZ

Citi Bank Genel Müdürü Serra Akçaoğlu da İstanbul’un tarihi ve ticari önemine işaret etti. Şehrin konumunun bölgenin odağı olacağını savundu. Akçaoğlu, Türkiye’nin kuvvetli olduğu alanlara odaklanmasını önererek, “Bunların başında bankacılık geliyor. Banka sayımız ortada. Kamu bankaları ve özel bankalar ortada. Onun için bizim odaklanacağımız konu sektör ihtisasına gidip bankacılığı Türkiye’nin yanında bölgeye yaymak." dedi.

BİNBAŞGİL: MÜŞTERİLERİN ÜÇTE BİRİNİ GÖRMÜYORUZ

Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil ise gerek web ortamından, gerek mobilden ödemelere ilginin arttığını anlattı. Binbaşgil, şöyle devam etti:

“Müşterilerin üçte birini görmüyoruz artık. Olay buralara gidiyor ve her sene korkunç yatırımlar var. Ama gelecek burada. Ama halen şubeleşmekten söz ediyoruz. Şube daha bitmedi. Biz şube açmaya devam edeceğiz. Orada danışmanlık tarafına döndü, olay. Burada yatırım ve krediler ile ilgili detaylar veriliyor.”

LEBLEBİCİ: ENFLASYON YÜZDE 1-2 OLURSA FAİZE DUYARLILIK GERİLER

TEB Genel Müdürü Ümit Leblebici, mevduat müddeti ve faiz ile ilgili soruları şöyle cevapladı:

“Sorun faiz tarafında. Yatırımcı maalesef 1 aylık faiz alıyor. Biz, ‘hangi önlemi alırsak bu soruna çare buluruz’ diye beyin yorduk. Yığınla önlemi tartıştık. Önlemler ve yenilemeler ile vade 1 aydan 3 aya çıktı. Eğer siz enflasyonu indirirseniz iyice 1-2 seviyesine getirirseniz yatırımcının faize duyarlılığı geriler. Daha ayrı ve daha vadeli enstrümanlara gider. Bizde bono alanının açılmasının nedeni budur. Esasında biz 50-40 faizli seviyelerini 10’un altına indirdik. Evet vade gereği var ama toplam yatırımcının içinde miktar daha gerilerde. Sanki enflasyon yüzde 1-2’ye inmediği müddetçe bu yapı öyle devam edecek gibi."

ATEŞ: BİZDE İNŞAATIN OLMADIĞI YER YOK, AVRUPA’DA ÖYLE Mİ

Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş ise arsa ve daire talebinin bankacılığa etkileri ve faiz lobisi ile ilgili sorulara şu karşılığı verdi:

“Evet, dikili ağacımız olsuna bakıyoruz, dünyada mekan olsuna bakıyoruz. Ev ve arsaya yönelim var. Bu bir prosestir. Bakın bir inşaat var mı, Avrupa’da. Bizde inşaat olmayan yer var mı? Bağdat Caddesi’nde dahi iki evden biri yıkıldı. Böyle bir ortamdayız. Faiz lobisi ile ilgili konu da var. O esasında tehlikeli sular. Ama faiz paranın zaman değeridir. Yani o malın, paranın fiyatıdır. Hangi ekonomide olursanız olun matematik aynı. Burada enflasyon en önemli katkı. Örneğin 100 liranız var 92 liraya indi diyelim; Avusturya’da 100 lirada kalıyor, bizde 90 liraya iniyor. Ben bunu ne yapayım da 100 liraya çıkarayım. Minimum10 lira alayım. Hiç değilse paramın bir bölümü gitmesin. 100 lirayı temin için enflasyona denk duruma gelmelisiniz. Oradan reel faiz, nafiz faiz çıkıyor. Ekonominiz yani dışarıdan kaynak çekmeye gerek duyuyor ki öyle, o halde payını, fiyatını verin ki alın. Konu bundan ibaret.”