TSE Başkanvekili Önder: “Standartta Söz Sahibi Olmak, Kendi Standardını Kabul Ettirmeye Bağlı”

Türkmenistan Uluslararası Yatırım Forumu’nda konuşan Türk Standardları Enstitüsü (TSE) Başkanvekili Doç. Dr. Fahrettin Önder, “Standartta söz sahibi olmak, kendi standardını uluslararası anlamda kabul ettirmeye bağlı” dedi.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu’nun (DEİK) ev sahipliğinde Çırağan Sarayı’nda düzenlenen “9.Türkmenistan Uluslararası Yatırım Forumu” sona erdi. Türk Standardları Enstitüsü Başkanvekili Doç. Dr. Fahrettin Önder, kapanış öncesi düzenlenen “Türkmenistan’da Yabancı Yatırımcıların İş Yapma Tecrübeleri” konulu oturumda kısa bir konuşma yaptı.
Ticaretin gümrük duvarını kaldıran pasaport hükmündeki standartların önemli olduğunu belirten Önder, “Standartlar bilindiği üzere ihtiyaçların ortaya koyduğu ortak uygulama asgari müşterekler olduğu için, rekabeti geliştirdiği için, hukuk sistemlerini yenilediği için çok çok önemli. Dolayısıyla standartlar da sürekli değişime açıktır. Çünkü standart, kalite başlangıcı olarak asgari müşterek en az seviyesini gösterir. Devamlı yeniliğe açık olmak bağlamında standartta söz sahibi olursanız, standardı belirleyen ülke olursanız, dolayısıyla belirleyen ülkenin ticaret anlamında ticaret yapması kolaylaşacaktır” dedi.
Standardın önemini vurgulayan Önder, “Bizim milli standardımız belki 4 binin üzerinde ama dünyanın gittiği noktada ve küreselleşmede ticaretin gelişmesinde, ürünlerin çeşitlenmesinde standartlar çok fazla. Standartta söz sahibi olmak, kendi standardını uluslararası anlamda kabul ettirmeye bağlı. Başka standarda sadece uyan ülke olduğunuz zaman, o ülke sadece ithalat neticesi mal girer. O standartlı ürünleri almak zorunda kalırsınız. Ama kendi ülkenizde ürettiğiniz malları, ürünleri, hizmetleri başka ülkelere ihraç etmek istiyorsanız, onun standartlarına uygun ürünler üretmeniz gerekiyor” ifadelerini kullandı.
TSE Başkanvekili Önder, Türkmenistan’a giren mallar için ikinci bir belgelendirme istendiği taktirde maliyetin artacağına dikkat çekerek, “Belgeli bir ürün Türkmenistan’a geliyorsa ikinci bir belgelendirme istediğiniz zaman ürünün maliyeti artacaktır. Çünkü standart aynı zamanda maliyet düşüklüğüne sebep olan bir etmendir. Ama Türkmenistan bu ikinci bir belgelendirmeye tabi tutarsa, maliyetin artması o ürünün, özellikle marka ve ürünün Türkmenistan’a girmesinde olumsuzluğa sebep olacak. Geç girmesine sebep olacak. Dolayısıyla bizim bu anlamda Türkmenistan’la yapacağımız zaten anlaşmamız var, işbirliğimiz var. Ortak belgelendirme sistemiyle biz pekala Türkmenistan’a bu anlamda katkı sağlayabiliriz” dedi.
TSE’nin çalışmalarına da değinen Önder şunları söyledi: “Bizim TSE olarak standart belirleme görevi dışında dünyada tahmini olarak 200 milyar dolarlık bir belgelendirme pazarı var. Yani bu çok yüksek bir rakam. Bu dünya ticaretinde gerçekten standardizasyonun önemli bir etken olduğunu, ticaretin nerdeyse vazgeçilmezi olduğunu göstermektedir. İşte bu 200 milyar dolarlık pazarda bizde varız demek istiyorsak özellikle kardeş ülkelerimizle işbirliğini yaptığımız, mevzuatını ikili anlaşmalarla ya da çok taraflı anlaşmalarla yaptığımız ülkelerde biz ortak standardizasyon işlemi yapabilmeliyiz. Biz bu anlamda uluslararası gelişmeye paralel olarak 27 ülkede, 38 ofisle 5 tane ülkede temsilcilikle 43 noktada neredeyse 32 ülke yapıyor bu işbirliği sistemini geliştirdik ve devam etmekteyiz. Büyümekteyiz. Biz büyümek istiyoruz ama kardeş ülkelerimizin standartları da büyüsün. Onlar da yeni dünyadaki gelişmelerden haberdar olsun, birlik ve beraberliğimiz artsın. Yine Avrupa Birliği ülkelerine Türkmenistan ihracat yapmak istiyorsa, C belgesi almak zorunda. Biz 11 noktada, 11 direktifle C belgesi veren uluslararası bir gözetim şirketiyiz. Türkmenistan pekala bizden yararlanabilir. Biz yararlanmaya, işbirliğine, yardımlaşmaya her zaman için hazırız.”