Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

TOBB Türkiye Plastik, Kauçuk Ve Kompozit Sektör Meclisi Toplantısı

TOBB Türkiye Plastik, Kauçuk ve Kompozit Sektör Meclisi Başkanı Yavuz Eroğlu, ithalata bağımlılık nedeniyle kar marjlarının düştüğünü belirterek, yurt içinde ham madde üretiminin plastik mamul üreticilerine zarar vermeden desteklenmesi...

Haber Giriş Tarihi: 23.06.2016 11:49
Haber Güncellenme Tarihi: 23.06.2016 11:49
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
TOBB Türkiye Plastik, Kauçuk ve Kompozit Sektör Meclisi Başkanı Yavuz Eroğlu, ithalata bağımlılık nedeniyle kar marjlarının düştüğünü belirterek, yurt içinde ham madde üretiminin plastik mamul üreticilerine zarar vermeden desteklenmesi gerektiğinin altını çizdi.
Plastik, kauçuk ve kompozit sektörlerinin temsilcileri TOBB’da buluştu. Yeni kurulan TOBB Türkiye Plastik, Kauçuk ve Kompozit Sektör Meclisi’nin ilk toplantısında sektörün ithalat bağımlılığı ele alındı. Meclis Başkanı Yavuz Eroğlu, ithalata bağımlılık nedeniyle kâr marjlarının düştüğünü belirterek, yurt içinde ham madde üretiminin plastik mamul üreticilerine zarar vermeden desteklenmesi gerektiğinin altını çizdi. Sektörün imaj sorunu bulunduğunu söyleyen Eroğlu, Avrupa Birliği’ndeki Gıda Güvenlik Ajansı’na (EFSA) benzer bir kamu otoritesi kurumuna ihtiyaç olduğunu vurguladı.
"SEKTÖR BİR KAMU OTORİTESİ TARAFINDAN SAHİPLENİLMELİ"
Eroğlu, "Yurt içinde ham madde üretimini artırırken iki şeye dikkat edilmesi gerekir. Birincisi hangi ham maddeler desteklenecek, aciliyeti olanlar hangileridir? Hangileri katma değer olarak ülkeye katkı sağlar? İkincisi de bunu yaparken, plastik mamul üreten sektörlere zarar vermemek gerekir. İkisini birlikte çok iyi dengede götürmek gerektiğine inanıyorum. Dolayısıyla bizim mamul üreten sektörün rekabetçiliğini baltalayacak bir politika içinde olmamamız gerekiyor. Sektörün bir kamu otoritesi tarafından sahiplenilmesi ve bu kaynaktan toplumda sektör hakkında doğru algıların oluşturulması gerekiyor. Plastik sektörü olarak en büyük sorunumuz aslında imajla ilgili. Çıkıp gazetelerde, televizyonlarda bunları anlatmaya gayret ediyoruz. Ancak biz sonuçta işin menfaatiyle ilgili taraftayız. Siz doğruları da söyleseniz, ’Sen zaten kendin üretiyorsun. Ürettiğin şeye herhalde kötü demeyeceksin’ derler. Onun için bunun çözümü güvenilir kamu otoritesinde. Örneğin Avrupa Birliği’nde Gıda Güvenlik Ajansı (EFSA) bunu yapıyor. Türkiye’de en büyük eksikliğimiz bizim EFSA benzeri bir kuruluşumuz yok. Kamu otoritesi olmadığı için de çıkıp birisi bizi itham ettiği zaman kendimizi en iyi şekilde savunsak da taraf görüldüğümüz için haklı bir durumda olmuyoruz" diye konuştu.
"KONTROL EKSİKLİĞİNDEN KAYNAKLI OLARAK ARTAN LOJİSTİK VE ARDİYE MALİYETLERİ SEKTÖRE ÖNEMLİ BİR KÜLFET GETİRİYOR"
Eroğlu, Türkiye’de sanayinin ihtiyacını karşılamayacak kadar az üretilen ham maddelerin belirli bir kota çerçevesinde vergisiz ithalatını sağlamak üzere AB’ye başvuruda bulunulduğunu belirtti. Avrupa Birliği’nde bunun bir ilk olduğunu söyleyen Eroğlu, başvurunun AB tarafından kabul edildiğini ve Brüksel’de müzakerelerin sürdüğünü ifade etti. Eroğlu, başvurunun olumlu sonuçlanması durumunda sektörün rekabetçiliğine büyük katkı yapacağını vurguladı.
Toplantıda verimliliğin de önemine dikkat çekilirken, sektörde ithalata bağımlılık nedeniyle düşen kar marjları ile ölçek ekonomisinin yakalanamadığına da değinildi. Bu durumun neden olduğu endişelerin dile getirildiği toplantıda, özelleştirmelerden sonra kontrol eksikliğinden kaynaklı olarak artan lojistik ve ardiye maliyetlerinin sektöre önemli bir külfet getirdiği ifade edildi.
Toplantıda öncelikle İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçı Birlikleri (İKMİB) öncülüğünde kurulan Plastik Tanıtım Grubu’na ilişkin değerlendirmede bulunuldu. Bu çalışmanın sektör firmalarına getireceği maliyet, uygulamaya yönelik kaygılar ve sektörün tanıtımına yönelik olumlu ve olumsuz beklentiler ele alındı. Plastik sektörünün diş fırçasından araba tamponuna, oyuncaktan lense, halıdan boruya birbirinden bağımsız çok geniş bir ürün yelpazesini içerdiğini hatırlatan sektör temsilcileri, söz konusu grubun yurt dışında "Türk Plastiği" algısını geliştirme yönünde yapacağı çalışmaların anlamlı olmadığını ve sonuç vermeyeceğini belirttiler. İhracatçı üye firmalardan her ihracat başına ödedikleri nispi aidatın toplamda iki katına denk gelen yeni bir kesinti yapılmasının hâlihazırda son dönemde güçlükler yaşayan sektöre faydasız bir ekstra maliyet çıkaracağının altını çizen meclis üyeleri, alınan kararın tekrar gözden geçirilmesini ve bu süre zarfında da kesinti yapılmamasını istedi.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.