(Özel Haber) Türk çiftçisinde Rusya sevinci

Geçen Kasım ayında Türkiye ile Rusya arasında başlayan uçak krizinden 8 ay sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in dün buluşması ve iki ülke arasında yeni bir dönemin ilk adımlarının atılması Türk çiftçisini sevindirdi. Mersin Ziraat Odası (MZO) Başkanı Cengiz Gökçel, “Umutluyuz, mutlu olmak istiyoruz” dedi.
Türkiye’nin 24 Kasım 2016 tarihinde Türk hava sahasını ihlal eden Rus uçağını düşürmesiyle patlak veren Rusya krizi ile birlikte Türk sebze ve meyvesinin Rus pazarlarına girmesinin yasaklanmasından en çok etkilenen kesimlerden biri olan çiftçiler, Erdoğan-Putin görüşmesinden uzlaşı çıkmasıyla umutlarını artırdı. Özellikle Putin’in, yeni dönemde atılacak birçok adımla birlikte Türk tarım ürünlerine uygulanan kısıtlamaların kaldırılacağını açıklamasıyla sevinen çiftçilerin, bu adımdan sonraki beklentisi ise ihracatta uygulanan teşvik priminin 100 dolar olarak en kısa zamanda açıklanması.
“Bizim için çok sevindirici bir haber”
Erdoğan-Putin buluşmasının ardından başlayacak yeni dönemi İHA muhabirine değerlendiren MZO Başkanı Gökçel, “Bu bizim için çok sevindirici bir haber. Mersin ve Türkiye son zamanlarda özellikle yaş sebze, meyve ve narenciyede hem rekolte bakımından üretimini artırıyor hem de farklı çeşitleri üretiyor. Üretim bu kadar artarken buna paralel olara ihracatın da artması gerekiyor ki, ürettiğimiz ürünler iç piyasada fiyatta çiftçimize sıkıntı yaşatmasın. Bu noktada da Rusya yaş sebze, meyve ve narenciyede en çok ihracat yaptığımız ülkeydi. Rusya’nın, geçen yıl yaşadığımız uçak krizinden sonra tarım ürünlerine kısıtlama getirmesi, iç piyasada fiyatların oldukça gerilemesine neden oldu. Bu da çiftçimize çok büyük zararlar verdi. Örneğin, narenciyede mandalina ve portakal uçak krizinden önce 50 kuruş ile 70 kuruş arasında işlem görürken, krizle birlikte 25-30 kuruşa kadar geriledi” diye konuştu.
“Şimdi beklentimiz..."
Erdoğan ile Putin görüşmesinin hasat sezonuna 30-40 gün kala yapılmasının, çiftçinin sezona olumlu bakmasını da beraberinde getirdiğini vurgulayan Gökçel, krizle birlikte en büyük zararı yaşayan çiftçinin, şimdi daha büyük bir beklenti içine girdiğini söyledi. Uçak krizinin ardından devletin ihracatçının zararını bir nebze de olsa karşıladığına dikkat çeken Gökçel, “Ama çiftçilerin böyle bir şansı olmadı. Bizim de beklentimiz, geçen yıl ve ondan önceki yıllarda yaşadığımız ekonomik zararları ortadan kaldırabilmesi ve bu yılın çiftçilerimize ekonomik olarak olumlu şekilde yansıyabilmesi için hemen bu görüşmenin ardından da ihracata uygulanacak teşvik priminin en az tonda 100 dolar olarak belirlenmesi ve bunun çiftçilere de duyurulmasıdır. Çünkü bu, çiftçilerimize de dolaylı yoldan fiyat anlamında çok büyük bir destek olacaktır. Bunu da talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.
“Umutluyuz, mutlu olmak istiyoruz”
Narenciye çiftçisinin her yıl 20 Eylül itibariyle erkenci erterdonat cinsi limonla sezona başladığını, mayer cinsinin ise 10 Eylül civarında iç piyasada işlem görmeye başladığını bildiren Gökçel, “Yani hasat sezonunun başlamasına 30-40 gün bir süre var. Hasat sezonu başlamadan ve çiftçilerimiz daha bahçede ürününü satmadan ihracata uygulanacak teşvik bedeli açıklanırsa hem çiftçilerimiz hem de ihracatçılarımız piyasayı buna göre oluştururlar ve alım-satımlarını yaparlar. Sonuçta çiftçimiz de ihracatçımız da kazançlı çıkar. Dolayısıyla Türkiye-Rusya arasında başlayan yeni dönemden umutluyuz ama mutlu olmak da istiyoruz” şeklinde konuştu.