Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

(Özel Haber) Aşut: “AB Katı Tutumundan Vazgeçmediği Takdirde Dağılacaktır”

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden (AB) ayrılma kararının başta TTIP anlaşması olmak üzere birçok konuda değişimi beraberinde getireceğini belirterek, “İngiltere,...

Haber Giriş Tarihi: 30.06.2016 11:49
Haber Güncellenme Tarihi: 30.06.2016 11:49
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden (AB) ayrılma kararının başta TTIP anlaşması olmak üzere birçok konuda değişimi beraberinde getireceğini belirterek, “İngiltere, sonucun böyle olacağını görmüyordu ve boşa düştü. AB şu anda çok büyük bir risk altında olduğunun farkında. Katı tutumundan vazgeçmediği takdirde AB dağılacaktır” dedi.
MTSO Başkanı Aşut, İngiltere’de yapılan referandumdan AB’den ayrılma kararının çıkmasının AB’nin geleceğine ve Türkiye’ye etkileri konusunda İHA muhabirine açıklama yaptı. İngiltere’nin kararının, AB’ye uyum çerçevesinde hukuktan eğitime, çevreden iş hayatına ve yapılan uluslararası anlaşmalara kadar etkileri olacağına işaret eden Aşut, AB’nin kendisini değiştirmediği takdirde dağılmanın da kaçınılmaz olabileceğine dikkat çekti. Aşut, Türkiye’nin ise AB’nin dayatmasıyla değil, kendi toplumu için gerekli düzenlemeleri yapması durumunda birliğe girmesine gerek olmadığını söyledi.
İngiltere’nin ayrılma kararıyla ortaya çıkan en büyük sorunlardan birinin, AB ile Amerika arasında yapılacak dünyanın en büyük ticaret ve yatırım anlaşması olduğunu ifade eden Aşut, “Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTIP) anlaşması ne olacak? Bütün sistemi bunun üzerine kurulmuş bir ekonomiyi düşünün. Evet, AB ayrı kendi başına bir güçtü, diğer tarafta ABD bir güçtü ama bu iki güç bir araya gelip kendi çıkarlarını ön plana çıkaracak olan bir projeye imza atmak üzereydiler. Fakat İngiltere’nin bu hareketi bölgenin başka şeyleri de düşünmesi gerektiğini ortaya koydu” diye konuştu.
“AB ÜLKELERİ KENDİ HUZUR VE GÜVENLERİNİ ORTAYA ÇIKARDI”
AB ve Avrupa kıtasındaki gelişmiş ülkelerin hep kendi huzur, refah ve güvenlerini öne çıkardıklarını, bunun da bir sorun olduğunu vurgulayan Aşut, bunun en açık örneğinin Suriyeli mülteciler konusunda yaşandığını kaydetti. Aşut, “Biz binlerce, milyonlarca Suriyeli misafiri Türkiye’de ağırlarken, onlar sayı ile insan almaya gayret ediyorlardı, 100’lü rakamlarla alabileceklerini söylüyorlardı. Biz onlardan çok mu zenginiz? Bizim aldığımız kültür, anane ve dinimizden bize verdiği o paylaşımcı ruhtan kaynaklanan önemli şeyleri kendi içimizde değerlendirip bu kadar insanı barındırdık. Ama AB ülkelerindeki insanlar dışarıdan gelenlere farklı gözle bakıyorlar” ifadelerini kullandı.
“AB ŞU ANDA ÇOK BÜYÜK BİR RİSK ALTINDA OLDUĞUNUN FARKINDA”
AB’ye uyum çerçevesinde birçok konuda değişim olacağının altını çizen Aşut, “TTIP anlaşması ne olacak? AB ile yapılmış olan birçok ikili ticari anlaşma var. Para birimiyle ilgili birlikte değillerdi ama bir entegrasyon vardı, o entegrasyon çerçevesinde ne olacak? Hukuk, patent, eğitim, iş hayatı, çevre ne olacak? İngiltere, sonucun böyle olabileceğini görmüyordu ve boşa düştü. AB şu anda çok büyük bir risk altında olduğunun farkında. Merkel başkanlığında yapılan AB liderleri toplantısından çıkan sonuçta, hepsinin birlikte İngiltere’ye, ‘kararını acil uygulamaya sok’ demesi, bu süreci uzatmak istemiyorlar, çünkü uzadıkça İngiltere de AB’deki diğer üye ülkeler de zarar görecek. Bu açıdan önemli bir çıkıştı o” şeklinde konuştu.
İngiltere’de gelir ve eğitim düzeyi düşük, yaş ortalaması yüksek olan grubun oylamada etkin rol almış olmasının, demokrasiyi iyi bir pozisyonda sunamadıklarını gösterdiğini belirten Aşut, AB’nin yeniden kendisine çeki düzen vermesi ve çifte standardı kaldırması gerektiğinin altını çizdi.
“TOPLUM OLARAK KENDİMİZİ HUZURLU TUTABİLECEK, EKONOMİMİZİ YÜKSEK TUTABİLECEK YAPIYI OLUŞTURABİLİYORSAK AB’YE GİRMEMİZE GEREK YOK”
İngiltere’nin kararının Türkiye’ye etkilerine farklı bir yorum getiren Aşut, AB dayatmasıyla değil, toplum için gerekli düzenlemeler yapılırsa AB’ye girmeye gerek olmadığını söyledi. “Türkiye’nin AB’ye girmesi gibi bir hedefi olmamalı” diyen Aşut, şöyle devam etti:
“Biz eğer toplum olarak kendimizi huzurlu tutabilecek, ekonomimizi yüksek tutabilecek yapıyı oluşturabiliyorsak AB’ye girmemize gerek yok ki. Biz toplumumuz için bunları yapmalıyız, AB’ye girmek için değil. Kendi demokrasimiz, toplumumuzun refahı, eğitim ve çevre kalitemizin yükselmesi için bunu yapmamız gerekiyor. Yani bu bir dayatma şeklinde olmamalı.”
Türkiye’nin otomotivde en büyük pazarının İngiltere olduğunu dile getiren Aşut, bazı İngiliz otomobil firmalarının maliyetlerin artacağını görerek referandumdan 3-4 ay öncesinden Türkiye’de bu alanda çalışmak için araştırmalara başladıklarını anlattı. Türkiye açısından AB’nin altını çizerek söylediği en büyük sıkıntının basın özgürlüğü, insanların özgürlüğü, demokrasi, hukuk gibi konular olduğunu kaydeden Aşut, şunları söyledi:
“Eğer biz oralarda bazı düzeltmeleri AB’nin dayatmaları çerçevesinde değil, kendimiz için yapabilirsek, yatırım ortamı açısından kendimizi revize edebilirsek Türkiye buradan çok çok verimli şekilde çıkacaktır. AB’ye girsek de girmesek de olur. Biz zaten genç nüfusumuzla büyük bir potansiyeliz. Belki iyi eğitimli değiliz ama toplumu iyi bir eğitime yönlendirerek önümüzdeki süreci çok başarılı olarak geçebiliriz. Bunları AB’ye girmek için değil, toplumumuz için yapmalıyız. Orada bir kaynak varsa girelim ama kaynağın olmadığını görüyoruz zaten şimdi. Kaynak olsa bin bile değil, yüzlerle göçmen alırlar mı?”
“AB KATI TUTUMUNDAN VAZGEÇMEDİĞİ TAKDİRDE DAĞILACAKTIR”
İngiltere’nin bu hareketinin AB’de çözülmeyi getirip getirmeyeceğini de değerlendiren Aşut, AB’nin nüfus yapısını gözden geçirmesi gerektiğini belirterek, “Katı tutumundan, yani Alman ya da Fransız yönetim mantığından vazgeçip biraz esneyen, yumuşayan ve insanları daha çok kucaklayıcı bir yapıya dönmediği takdirde AB dağılacaktır. AB projesinin Amerikan kapitalizmine karşı yapılan bir yapı olduğunu unutmayalım. Kömür Birliği ile başladı, Gümrük Birliği ile devam etti, son olarak da AB kuruldu. Bu çerçevede bakınca ne için bir araya geldiler bunlar? ABD’nin kapitalizm gücü, finansman gücü için bir araya geldiler. Öyle bir yapıyı ABD yanında istemez” dedi.
Rusya’nın, AB’deki bu sıkıntıdan sonra çok rahatlayacağını da ifade eden Aşut, sözlerini şöyle tamamladı:
“Rusya da çok ders çıkardı, sadece petrol çıkarıp satarak ayakta durulmayacağını, o devasa arazilerde üretim yapılması gerektiğini net olarak gördü. Biz de Türkiye olarak çok büyük dersler çıkardık. Şangay 5’lisine de girmemiz gerekirdi, Afrika Birliği’ne de Avrupa Birliği’ne de girmemiz gerekirdi. ‘Ben şöyle istiyorum’ diyen bir AB ile bizim o masaya oturmamamız gerekirdi.”
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.