Nitratlı Gübre Yasağı Çukurova’da Çiftçiyi Kara Kara Düşündürüyor

Nitrat içeren gübre çeşitlerinin terör olaylarında kullanılması nedeniyle yasaklanmasının ardından ziraat mühendisleri, tarım ürünlerinde yarı yarıya kalite ve rekolte düşüşü yaşanacağını açıkladı. Gübre uzmanları ise çözümün, amonyum nitrat üreten fabrikaların çeşitli karışımlarla ürünün patlayıcı özelliğini azaltabileceğini, potasyum nitratın da zaten büyük patlayıcı özelliği olmadığı için ilerleyen günlerde satışının serbest hale gelebileceğini anlattı.
Yüzde 28’den fazla nitrat formunda azot içeren gübrelerin yasaklanmasıyla birlikte amonyum nitrat ve potasyum nitrat gibi tarım hayatının önemli bileşenleri geçici olarak rafa kalktı. Gübre uzmanları, çözümün ilk etapta amonyum nitrat ithalatının yasaklanması olduğuna işaret ederek, amonyum nitrat fabrikalarının da kalsiyum karışımlarıyla bu ürünün patlama oranını düşürebileceğini anlattı. Potasyum nitratın ise önemli bir patlama özelliğinin bulunmadığına dikkat çeken uzmanlar, ilerleyen günlerde bu yasağın kalkacağını beklediklerini anlattı.
İNCE: “KÖY BAKKALINDA BİLE GÜBRE SATILIYOR”
Ziraat Mühendisi Saim İnce ise bitkinin gelişmesi için olmazsa olmaz maddenin azot olduğunu, nitratın ana maddesinin de azot olduğunu kaydetti. Amonyum nitratın kullanılmaması halinde büyük verim kayıpları olacağını vurgulayan İnce, gübre satışlarının da denetimsiz sürdüğünü dile getirdi. Zirai gübre satıcılarının sadece yüzde 15 civarı olduğunu bildiren İnce, köy bakkallarında bile bu ürün satıldığı için denetimin zor olduğuna vurgu yaptı. Tarım bileşenleri, il müdürlükleri, ziraat mühendisleri odaları ile ziraat odalarının koordineli bir şekilde doğru projeler geliştirmesi gerektiğinin altını çizen İnce, bir an önce bu birleşmenin sağlanması gerektiğini söyledi.
“YARI YARIYA KALİTE VE REKOLTE KAYBI OLUR”
Türkiye’de tarımın zaten eksik üretim kaynaklı problemleri olduğunu kaydeden Saim İnce, çiftçinin alternatif bir gübre kullanamayacağını savundu. İnce, Trakya’da ayçiçeği, Konya’da buğday, Adana’da pamuk, buğday, narenciye ve mısır gibi ürünlerde yarı yarıya rekolte ve kalite kaybı yaşanacağını anlattı.