Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Merkez Bankası Başkanı Başçı, Soruları Cevapladı

Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, koalisyon çalışmalarının para politikasına etkilerine ilişkin, “Bu süreçte Merkez Bankası açısından en önemli unsur bütçe disiplini. Eğer bütçe disiplini şu süreçte sağlam devam edecekse orada...

Haber Giriş Tarihi: 30.07.2015 14:56
Haber Güncellenme Tarihi: 30.07.2015 14:56
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, koalisyon çalışmalarının para politikasına etkilerine ilişkin, “Bu süreçte Merkez Bankası açısından en önemli unsur bütçe disiplini. Eğer bütçe disiplini şu süreçte sağlam devam edecekse orada bir güvence varsa Türkiye’de her türlü şokun etkisi geçici olur” dedi.
Merkez Bankası Erdem Başçı, “Enflasyon Raporu 2015-III” tanıtımı için bilgilendirme toplantısı düzenledi. Merkez Bankası toplantısı salonunda gerçekleşen toplantıda yaptığı sunumun ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan Başçı, Faiz politikasının sadeleştirilmesi kapsamında politika faizinde bir değişiklik olup olmayacağı sorusuna, şu andaki süreçte bununla ilgili uzmanlardan bir yol haritası çalışması istediklerini belirterek, bunun herhangi bir sıkılaştırma veya gevşeme şeklinde bir çalışma olmadığını, nötr bir çalışma olduğunu ifade etti.
Sadeleştirme politikasıyla ilgili ve şuanda konjonktürde doların hareketlendiği belirtilerek, buna ilişkin ne tür önlemlerin alınabileceği sorusuna, “Biz Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası olarak enflasyon üzerinde risk oluşturan her türlü faktöre karşı her zaman gereken tedbirleri zamanında alabiliyoruz. Türk lirası likitide politikasını bir miktar sıkılaştırsak hemen döviz kuru üzerinde sakinleştirici bir etki yaptığını görüyoruz. Para politikası duruşunun sıkılaşması veya daha destekleyici hale gelmesi çerçeve ne olursa olsun yapılabilir. Bunun avantajları bunu günlük olarak yapma imkanımız da var. Günlük olarak sıkılaşma ve döviz likitidesinde destekleyici tedbir alma imkanımız şuanda var. Dış şartlar özellikle küresel oynaklıklar öyle bir noktaya gelebilir mi ki geliyor. Artık bunu günlük politikayla yapmamızdansa ayda bir defa Para Politikası Kurulu tarafından belirlenecek olan genel çerçeve içerisindeki parametrelerle yapılması mümkün hale gelebilir” ifadelerini kullandı.
"ESKİ DURUMUMUZDAN DAHA İYİ BİR NOKTAYA GELECEĞİMİZİ TAHMİN EDİYORUM"
Başçı, 2013 yılının ortalarında bu çıkış stratejisi Amerikan Merkez Bankası’nın önce miktar tarafında başladığını belirterek, “Onun uzun vadeli faizler üzerinde olağanüstü bir oynaklığı arttırıcı etkisi oldu. Türkiye ve benzeri ülkelerdeki hassasiyet 3’e kadar çıktı. Sadeleşmeyi yaptık yarın tekrar Amerikan kıymetlerinin faiz oynaklığı artarsa birdenbire 3’e doğru gidecek olursa biz ne yapacağız onun cevabını raporda verebileceğiz. Baktık ki çok güzel bir çalışma hazırladılar şartlarda gerçekten elveriyor piyasada buna müsait belki ufak ilk adımı Ağustos’ta da atabiliriz ama orada acele etmektense kamuoyuna bunu iyi bir şekilde anlatıp bunun eş değer politika budur herhangi bir riske karşı da endişe etmeyin savunma mekanizmalarımız bu dokümanda var. O şekilde bir geçiş çok daha rahat olacaktır. Eski durumumuzdan daha iyi bir noktaya geleceğimizi tahmin ediyorum. Yabancı yatırımcıdan da ciddi bir talep ve yatırım geleceğini ben tahmin ediyorum bunu açıkladıktan sonra. Güven arttırıcı bir unsur olarak düşündük” değerlendirmesinde bulundu.
“BİZ ILIMLI BİR SIKILAŞMAYLA AĞUSTOS AYINA KADAR GEREKEN DÖNEMLERDE DÖVİZ KURU İSTİKRARI AÇISINDAN ILIMLI BİR SIKILAŞMAYLA AĞUSTOS TOPLANTISINA GİDERİZ”
Normalleşme çalışmasının uygulanması için Fed’in kararlarının mı bekleneceği ve ne zaman uygulanacağını sorusuna Başçı, şunları kaydetti:
“Fed kararının beklenmesinden ziyade burada Fed iletişiminin giderek oynaklıkları azaltması söz konusu. Bu çok önemli ve faydalı bir durum. Finans teorisi şunu söyler; önceden hazırlarsanız yaptığınız zaman hiçbir zararı olmaz. Önemli olan o belirsizliğin azaltıyor olması. Buradan çok fazla risk gelmiyor. Enflasyon konusunda da döviz kurları istikrarlı gidiyor. Çekirdek enflasyona herhangi bir şey gelmiyor. Bizden erken bir gevşeme kimse beklemesin. Gereksiz bir sıkılaşma da beklemesin. Biz ılımlı bir sıkılaşmayla Ağustos ayına kadar gereken dönemlerde döviz kuru istikrarı açısından ılımlı bir sıkılaşmayla Ağustos toplantısına gideriz. Güzel bir iletişimle birlikte bunun zamanlamasına kamuoyu olarak karar veririz. Biz de sadeleşme arzusu hep birlikte oluşur.”
Orta noktanın 6,9’a arttırılmasının ne anlama geldiği sorusuna Başçı, “Enflasyon Türkiye’de artık 7’nin üzerinde olmaması lazım. Bu ay ki enflasyon 7’nin altına gelebilir. 7’ye yakında olabilir fakat bunun devam etmesi lazım. Gayret gerekiyor. O gayret kolektif bir gayret. Kırmızı ette enflasyon yüzde 20’nin üzerinde. Bunu sağlam bir iradeyle kademeli bir şeklide 2016 yılının içerisinde yüzde 8’e indirme konusunda bir mutabakat olabiliyor. Biz diyoruz ki gıda enflasyonu düşürerek refahı sağlayalım. Bu yönde iktidarıyla muhalefetiyle herkes bu yönde gayret göstersin. Gıda enflasyonunu düşürelim” dedi.
“BOTAŞ’A DÖVİZ SATIŞIMIZI HIZLA AŞAĞI ÇEKTİK”
Merkez Bankasının döviz depo dışında ek önlemlerinin alınıp almayacağı sorusuna Başçı, “Döviz satışlarıyla ilgili olarak bunun yatıştırıcı bir etkisi olduğunu da biliyoruz. Burada ılımlı gidiyoruz. Döviz satışlarında. Rezervler üzerindeki etkisini de gayet yakından takip ediyoruz. BOTAŞ’ın 6-7 aylık dönemde geçici bir döviz ihtiyacı söz konusuydu. Petrol fiyatları düşüyor onların kontratlarına yansıması geç oluyor. O dönemde geçici bir döviz likitidesine ihtiyacı vardı. BOTAŞ’a döviz satışımızı hızla aşağı çektik. Çünkü ihtiyaç azaldı. Döviz rezervlerindeki azalma yavaşlayacak. Ciddi bir azalma görülmeyecek. Eylül ayında da ihracatçılardan dönüşlerimiz artıyor. Döviz likitidesini dengeleyecek fonksiyondan vazgeçmeyiz. Gereken günlerde döviz satışlarını bir miktar arttıradabiliriz, gerekmeyen günlerde de bir miktar aşağıda tutabiliriz. Oynaklığa bağlı” diye konuştu.
“MERKEZ BANKASI AÇISINDAN EN ÖNEMLİ UNSUR BÜTÇE DİSİPLİNİ”
Koalisyon çalışmalarının devam ettiği hatırlatılarak bunun para politikaları konusunda etkilerinin sorulması üzerine Başçı, “Bu süreçte Merkez Bankası açısından en önemli unsur bütçe disiplini. Eğer bütçe disiplini şu süreçte sağlam devam edecekse orada bir güvence varsa Türkiye’de her türlü şokun etkisi geçici olur. Diğer şoklar diğer araçlarla çözülmeli. Bütçe disiplini sağlandığı sürece ekonomik ve finansal şoklar er veya geç rayına girer. Yeter ki mali disiplin korunmaya devam etsin” değerlendirmesinde bulundu.
Özel sektör yatırımlarının sabit kalması hatta gerilemesine yönelik yorumların hatırlatılması üzerine Başçı, Merkez Bankasının endişe verici bir trend tespit edip etmediği sorusuna, tek başına faizlerin düşük olmasının yeterli olmadığını belirterek, dünyada faizlerin son derece düşük seyretmesine rağmen, özel sektör yatırımlarının çok zayıf olduğuna ve büyümenin gerçekleşmemesinin de en önemli sebeplerinden birinin bu olduğunu bildirdi.
Başçı, bu konuda neler yapılabileceğinin G20’de ele alınacağını belirterek, Eylül ayının başında merkez bankası başkanları ve maliye bakanlarının katılacağı toplantının en önemli Maddelerinden birinin yatırımlar olacağını ifade etti.
Memur maaşlarına yapılacak zam için gerçekleştirilecek toplu sözleşme görüşmeleri öncesinde sendikaların, hükümetin vermeyi düşündüğünden çok daha yüksek zam oranları talep ettiği ve bunun da bütçe disiplinini bozabileceği şeklindeki açıklamaların sorulması üzerine Başçı, ücretlilerin doğal olarak her zaman daha yüksek nominal artışları arzu ettiğini ve reel artışın önemli olduğunu söyleyerek, şunları kaydetti:
"Enflasyonun üzerindeki kısmı refah artışıdır. Yoksa artışları verip de arkasından enflasyon yoluyla bu geri alınırsa, Türkiye kazanımlarını ciddi bir şekilde kaybetmiş olur. Onun için bunun enflasyon hedefleriyle uyumlu olması lazım ve aynı zamanda enflasyonu düşürmek için çaba göstermek gerekiyor. Dolayısıyla gıda enflasyonu konusunda, mesela bunu ön plana çıkarsak ve ’Bizim ülke olarak çift haneli gıda enflasyonuna tahammülümüz yok, çift haneli gıda enflasyonu olamaz’ desek. Eğer enflasyon 5’e gidecekse, gıda enflasyonunu en fazla 8 olabilir, o da gıda üreticisini korumak açısından.”
"DAHA EKONOMİ KOORDİNASYON KURULANA GİTMEDEN PEK ÇOK KONU ÇÖZÜLÜYOR"
Herkesin öncelikli talebinin enflasyonun düşmesi olması gerektiğini kaydeden Başçı, bunu en fazla zorlayanın gıda enflasyonu olduğunu ve gıdalarda yüzde 20’lere kadar fiyat artışı yaşandığının belirterek, "Bununla ilgili çok güzel bir çalışma yapıldı. Daha Ekonomi Koordinasyon Kuruluna (EKK) gitmeden pek çok konu çözülüyor. Ben buradan çok ümitliyim. Salı günü toplantı yaptık" ifadelerini kullandı.
Başçı, özel sektörün borçlarıyla ilgili soruya, kısa vadeli borçların bankaların, uzun vadeli borçların ise özel sektörün olduğunu kaydederek, "Arkadaşlarımız bir çalışma yaptı. Risk merkezinde verisi olan Türkiye’deki tüm firmalara baktılar. Bunlar ağırlıklı olarak KOBİ, yüzde 95’inin sadece Türk Lirası borcu var, yüzde 95’inin döviz borcu hiç yok. O bahsettiğimiz rakamlar kalan yüzde 5’in. Onlar da çok büyük ve dışarıdan borçlanma kabiliyeti olan dev holdingler. Küresel krizde bile yüzde 80 borçlarını yenilediler bu şirketler " dedi.
Bankaların borçlarıyla ilgili de Başçı, mevcut ortamda uzun vadeli borçlanmanın bankların işine geleceğini ve bunun farkında olduklarını ifade etti.
Başçı, şunları kaydetti:
“Önümüzdeki bir yıllık dönemde Merkez Bankası resmi rezervlerinin kısa vadeli dış borca oranının iyileşecek. Rezervlerde biz de dikkatli gideceğiz. Bir miktar elbette kullanıyoruz, kullanmadan olmaz. Çünkü rezerv böyle bir dönemde kullanılmazsa ne zaman kullanılacak? Elbette kullanacağız ama sakin dönemlerde yerine koymayı da biliyoruz."
Yapısal reformların uygulanmasıyla ilgili Bankanın bir çekincesi olup olmadığı sorusuna Başçı, Kalkınma Planı’nın tüm partilerin uzlaşısıyla kabul edildiğini, uygulama planına da kimsenin itiraz edeceğini düşünmediğini kaydetti.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.