İcralı arabaları tutan yedieminler de icralık olma yolunda (Özel)

Türkiye genelinde her geçen gün artan icra dosyaları sebebiyle yediemin depoları arabalarla doldu. Arabaların uzun süre satılamaması yüzünden yedieminler de icralık olmayla karşı karşıya. Kanuna göre icralı arabaların, icra müdürlükleri tarafından bir ay içinde açık arttırma usulüyle satılması gerekiyor. Müdürlükler ise iş yoğunluğunu gerekçe göstererek açık arttırma açmıyor. Bu da otoparklarda arabaların birikmesine ve yıllarca bekleyerek çürümesine sebep oluyor. Arabalar otoparkta kaldıkça kendilerinin de zarar ettiğini dile getiren Çakmaz Yediemin Müdürü Ekrem Tarı, “Yasa çıkmasına rağmen 1,5 senedir icra müdürlükleri bu konu hakkında herhangi bir işlem yapmadılar. Ne araç satıyorlar ne dosyalara bakıyorlar. Burada milli servet çürüyor, yazık günah.” dedi. Aylık giderinin 12 bin TL olduğunu anlatan Tarı, 2006 yılından bu yana satış yapılmadığını ve icralık duruma gelmekle yüz yüze olduğunu ifade etti.

Mahkemeler icra dosyalarıyla, icralık araba depoları olan yediemin parkları ise arabalarla dolup taşıyor. Hacizli, icralık ya da trafik yönünden el koyularak yediemin otoparkına çekilen arabalar, yıllardır satılmayı bekliyor. Mevcut yediemin otoparklarının dolup taştığı İzmir'de binlerce araba hacizli, icralık ya da cezalı olarak beklerken sığmayanlar için yeni otoparklar açılıyor. Otopark işletmecileri, her geçen gün getirilen ve aralarında son modellerin de bulunduğu icralık otomobillerin çoğaldığını, satılmadıkça kendilerinin de zarar ettiğini dile getirdi.

İzmir’in Bornova ilçesinde faaliyet gösteren Çakmaz Yediemin Müdürü Tarı, “İcra işi, yediemin işi yapmaktayız ama bizler icralık olduk. Kiramızı ödeyemiyoruz, elektriğimizi ödeyemiyoruz, İzmir’deki bütün yedieminlerin aktif sorunları bu.” dedi. Kendi otoparkında 320 civarında araba olduğunu söyleyen Ekrem Tarı, “2013 yılında devletimiz bir yasa çıkardı, yedieminlerin tasfiye edilmesiyle ilgili ama 1,5 senedir icra müdürlükleri bu konu hakkında herhangi bir işlem yapmadılar. Bu konuyla ilgili şahsım olarak, BİMER üzerinden Başbakanlık'a şikayette bulundum. Buna rağmen bugüne kadar bir işlem yapılmamıştır. Ne araç satıyorlar ne dosyalara bakıyorlar. Sorduğumuzda, ‘Adam yok, bilmem ne yok’ bahanelerini sunuyorlar. Halbuki çıkan yasamızda, bütün masrafların suçüstü ödeneğinden karşılanması istenmişti ama bu çıkan yasayı kimsenin uyguladığı yok, kimsenin taktığı da yok.” diye konuştu.

MİLLÎ SERVET ÇÜRÜYOR

İzmir’deki yedieminlerin şu anda icralık olma durumunda olduğunu belirten Tarı, “Biz yediemin mallarını almaktayız ama bizler icralık olacağız. Böyle bir mantık var mı? Burada milli servet çürüyor, yazık günah. Devletimiz buna bir el atsın, bu işi çözsün. Sadece biz değil, Türkiye genelinde böyle bir sorun var. Yazık günah değil mi, bu araçlar çürüyor burada? Sıfır olarak geliyor; 2006 yılından bu yana bekleyen araçlar var.” dedi. İcralık durumla yüz yüze olduğunu belirten Tarı, şöyle devam etti: “14 Mayıs 2014 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanan Lisanslı Yediemin Depoları Yönetmeliği'ndeki şartlar da çok ağır. Bu şartları yerine getirince bakanlık lisans verecek. Alan içi beton zemin olacak, üstü kapalı, yangın sistemi, güvenlik sistemi ve ruhsat işlemlerini yerine getirdikten sonra inceleme yapılacak, bunun neticesinde verilecek. Benim arazi 8 dönüm, bunları yapmak 4 trilyon tutuyor. Bu kadar para olsa zaten bu işi yapmam. Zaten şu ortamda hiçbir yediemin, şartları yerine getiremiyor.”