ESİDEF Başkanı Özkara: Türk ekonomisi 6 yıldır patinaj çekiyor

Ege ve Batı Akdeniz Sanayici ve İşadamları Federasyonu (ESİDEF) Başkanı Mustafa Özkara, Türk ekonomisinin 2008 yılında ulaştığı kişi başına 10 bin 438 dolar milli gelirin üzerine çıkamadığını, 6 yıldır patinaj çektiğini söyledi. Denizli İşadamları Derneği (DİAD)'nin Dedeman Park Otel’de düzenlediği “2014 Yılı Dünya ve Türkiye Ekonomisindeki Öngörüler” konulu konferansa konuşmacı olarak katılan Özkara, ülke gündemindeki konuları değerlendirdi.

‘ENGELLERE RAĞMEN BU YIL BÜTÜN FAALİYETLERİMİZİ İKİ KATINA ÇIKARACAĞIZ’

Konuşmasında ESİDEF’in 39 dernek, 12 bin 500 sanayici ve işadamıyla 20 binin üzerinde şirketi temsil ettiğini vurgulayan Özkara, “2013 yılında 109 ülkeye bin 105 işadamıyla heyetle iş gezisi düzenledik. 9 bin 700 işadamının katılımıyla 163 yurtiçi gezisi ve etkinlik düzenlendi. 23 ülkeden heyetler geldi. 2014-2015 yıllarında, Allah nasip ederse ESİDEF olarak, birileri ulusal ve uluslararası platformlarda engel olmak istese de bütün faaliyetleri iki katına çıkarma kararındayız. Allah’ın izniyle dünyada ayak basılmadık ülke kalmayacak. TUSKON, 202 dernek ve 60 bin ülkesi olan, 130 bin şirketi temsil eden, Türkiye’nin en büyük sivil toplum örgütlenmesidir.” dedi.

'6 YILDIR GSMH YERİNDE SAYIYOR'

2002 yılından sonra uluslararası konjonktür, başarılı icraatlar ve siyasi istikrarla Türkiye’de olumlu gelişmeler yaşandığını ifade eden Özkara, “2002 yılında 36 milyar dolar ihracatımız, 2013 yılını 152 milyar dolarla kapattı. 2002 yılında 3 bin 491 dolar olan kişi başına düşen milli gelirimiz, 2012 sonu itibarıyla 10 bin 496 olarak gerçekleşti. Demokratik gelişmeler oldu, askerî vesayet kısmen geriletildi. Bunlar olumlu gelişmeler fakat 10 yılı bütün olarak mı değerlendirmek lazım? Bu ayrı bir şey. Yolsuzlukla gündeme gelen altın ihracatını ayrı tutarsak son üç yıllık ihracatımız 135-140 milyar dolar bandında seyrediyor. 2008 sonu kişi başına düşen milli gelirimiz (GSMH) 10 bin 438 dolardır. 2013’ün son rakamları açıklanmadı ama 10 bin 400 olarak çıkacaktır. 6 yıldır yerinde patinaj çeken bir Türk ekonomisi var. Bu rakamlar, TÜİK’e ait rakamlardır. 6 yıldır yerinde sayan ekonomimiz var. Dünyanın 17. büyük ekonomisi olduk diyoruz ama 1972 yılında da Türkiye en büyük 17. ekonomidir. Türkiye’de hiçbir şeyin olmadığını iddia ettiğimiz dönemde dünyanın 17. ülkesiydik.” diye konuştu.

‘2 BİN YILLIK DEVLET GELENEĞİMİZ YERLE BİR EDİLDİ’

17 Aralık 2013'ten sonra cumhuriyetin değil, Türk tarihinin en büyük yolsuzluk ve rüşvetle itham edildiği, çok ciddi karine teşkil edecek olaylarla karşılaşıldığını belirten Özkara, “Bakanlar istifa etti. Hükümetin en üst düzeyine kadar sirayet edecek olan birtakım suçlamalar dosyalarda yer aldı. Bunlar olabilir ancak aklanmak hukukla olur. Eğer aklanmak, meşruiyet sandıkla olsaydı Hitler, dünya tarihinin en meşru, en ak, en temiz liderlerinden biriydi. Hukukun önünü açmak yerine, 7 bin 300 polisin yeri değiştirildi. İzmir’de görev süresi 32 gün süren emniyet müdürümüz oldu. Hayırlı olsun ziyaretine gidemeden görevden alındı. Türkiye’nin yurtdışındaki algısı yerle yeksan oldu. Adalet yerle yeksan oldu. 2 bin yıllık devlet geleneğimiz yerle bir edildi.” dedi.

'YOLSUZLUKLARI ÖRTMEK İÇİN PKK ‘DEVLETSEVER’, HİZMET ‘PARALEL DEVLET’ OLDU'

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, İranlı Reza Zarrab’a "hayırsever" demesini de eleştiren Özkara, sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye’ye geldiğinde 24 yaşında olan bir hayırsever var. Bu salonda bin 500-2 bin kişi istihdam eden önemli işadamlarımız var. Allah aşkına, eğer bir programda açılışta evsahibi değilseniz, Başbakan’ın yanında veya iki yanında oturma şansınız var mı? Bu muhteremin, Başbakan'ın ve bakanların olduğu protokolde beşinci sırada fotoğraflarını gördüm. İçişleri Bakanımız'ı söylemeye gerek yok, zaten ‘Önüne yatarım.’ diyor. Sayın Başbakanımız buna ‘hayırsever’, size ‘Haşhaşi, örgüt’ diyor. Bunu bütün Avrupa ve batı okuyor. Yolsuzlukları örtmek için çok büyük düşman lazım. Bu kadar büyük düşman da kalmadı; sol terör örgütleri faal değil, PKK da artık ‘devletsever’ kurum oldu. Bunları unutturmak için bu kadar büyük düşman lazımdı. Bundan sekiz ay önce ‘paralel devlet’ deyince KCK ve PKK’yı konuşuyorduk. PKK’nın yurtdışına çıkmadığı, MİT raporlarıyla ortada. En son iddialar, 20 bin Kalaşnikof dağıtılmış. Şimdi düşman olarak hizmet camiası karşılarına alınmasaydı, rüşvet ve yolsuzluk operasyonu sonrası kahvede, evlerde, restoranlarda konuşulacak tek şey hırsızlık olacaktı. Bunları unutturmak için Neron Roma’yı yakıyor. Kendi açıkları ortaya çıkmasın diye ‘Benden sonrası tufan’ deyip yakanlar, herhalde hem bu dünyada hem öbür tarafta vebalin altından zor kalkacak.”

'TÜRK OKULLARI TARİHİMİZİN EN BÜYÜK GLOBAL MARKASIDIR'

Türk okullarının, Türkiye’nin dünyada en büyük global markası olduğunu savunan Özkara, “Türk okullarımız, dünyada en büyük markalarla yarışan bir markamızdır. Bir eğitim kurumları zinciri düşünün. Gittikleri her yerde ‘barış adası’ olarak adlandırılsın. Her ülkede takdir beratları alsın. Açıldığı her ülkede siyasi, iktisadi, bürokratik elitlerin çocuklarını vermek için yarıştığı okullar olsun. Sadece Müslüman ülkelerde değil, Hristiyan, Budist, ateist, laik olan dünyanın 160 ülkesinde ayrı ayı takdir alsın. Ben bundan daha büyük global marka tanımıyorum. Bu markalar, Türk tarihinin en büyük global markasıdır. Bu okullara gittikleri yerlerde engel çıkarılması noktasında talimatlar vermek ne kadar ahlâki ve vicdani, sizin takdirine bırakıyorum.” ifadelerini kullandı.

Konuşmaların ardından Özkara’ya, DİAD Başkanı Erdem Aydın tarafından plaket verildi.