Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

‘Ekonomi yönetiminde taşları yerinden oynatmak riski artırabilir’

Türkiye'nin en önemli meselelerinin başında, tüketimin üretimden daha fazla yapılmasının geldiğine dikkat çeken Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, ekonomi yönetiminde taşları yerinden oynatmanın...

Haber Giriş Tarihi: 19.08.2014 15:10
Haber Güncellenme Tarihi: 19.08.2014 15:10
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
‘Ekonomi yönetiminde taşları yerinden oynatmak riski artırabilir’
Türkiye'nin en önemli meselelerinin başında, tüketimin üretimden daha fazla yapılmasının geldiğine dikkat çeken Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, ekonomi yönetiminde taşları yerinden oynatmanın riski arttırabileceği uyarısında bulundu. Harcama ve tüketime dayalı büyüme modelinin işlevini tamamladığını belirten Yorgancılar, “Artık yeni yollar bulmak zorundayız.” dedi. Yorgancılar, ayrıca iç ekonomik ve siyasi gelişmelerin ciddi yansımalarının olabileceği bir küresel konjonktürden geçildiği uyarısında bulunarak, siyasi istikrarın önemli bir unsurunun da ekonomik istikrar olduğunun altını çizdi. Yorgancılar, “O nedenle ekonomide de mevsimin sonbahar olmaması için çok dikkatli davranılması, ekonomi yönetiminde tecrübeye önem verilmesi gerekmektedir. Genel seçimler öncesi ekonomi yönetiminde taşları yerinden oynatmak, Türkiye’nin riskini artırabilir. Dönem, ekonomi yönetiminde istikrarı koruma dönemidir." dedi.

EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, güncel ekonomik gelişmelerle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Tüketim eğiliminin sürekli olarak inovatif teknoloji ürünlerine kaydığını, oysa bu ürünlerin çoğunun ülkemizde üretilmediğini ifade eden Yorgancılar, üretilenlerde de dış girdi payının yüksekliğine vurgu yaptı. Türkiye’nin son 10 yılda yaşanan küresel likidite bolluğunu üretimi ve ihracatı değil tüketimi, üretken olmayan konut gibi yatırımları finanse etmek için kullandığını kaydeden Yorgancılar, şöyle devam etti: “Ancak artık yeni yollar bulmak zorundayız. Bu yolun da rekabet gücü yüksek inovatif reel sektör ve ihracata dayalı büyüme olması gerektiği hususunda tüm kesimler hemfikirdir. Hem ulusal hem de küresel koşulların, tüketim çekişli büyümede denizin bittiğini ortaya koyması bu zorunluluğu netleştiriyor."

'RAKAMLAR RİSKİ TEYİT EDİYOR'

1994-2003 arasında yüzde 2,9 olan büyüme hızının, 2004 sonrasındaki 10 yılda yüzde 4,9'a yükseldiğine dikkat çeken Yorgancılar, bu dönemde cari açığın da milli gelire oranının ortalama olarak binde 6 iken 2004 sonrası 10 yılda yüzde 4,3 olarak gerçekleştiğini söyledi. Aynı dönemlerde yurtiçi kredi hacminin milli gelire oranının yüzde 15,7'den yüzde 41,5'e yükselmesinin de bu gelişmeyi teyit ettiğini ifade eden Yorgancılar, “Ancak hem kamu hem özel sektör hem de vatandaşların borçluluk düzeyinin geldiği nokta, talep artış hızının düşmesine neden olacaktır. Ayrıca küresel iklimin finans kanadındaki gelişmeler, eskisi kadar dış kaynak imkanı sunmayacaktır. Bu nedenle sadece iç talep büyümesi ile 2023 hedeflerinin yakalanabilmesi mümkün değildir. Dış talep, yani ihracat, ülkenin geleceği açısından her zamankinden çok daha önemli hale gelmiştir. Bunun için reel sektör ve üretim öncelikli makro ekonomik politikalar ve iklim gerekiyor." diye konuştu.

‘SEÇİMİN EKONOMİ VE SİYASİ GELİŞMELERE CİDDİ YANSIMALARI OLACAK’

On ay sonra yapılacak genel seçim sebebiyle politik konjonktürün yüksek seyredeceğine de işaret eden Yorgancılar, bu sürecin küresel ekonomik şartlardaki yüksek risk algısıyla örtüşmesinin reel kesimi oldukça endişelendirdiğini dile getirdi. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının açıklamalarının da bu endişeyi körüklediğini ifade eden Yorgancılar, dış kaynak bağımlısı bir ülke olarak, iç ekonomik ve siyasi gelişmelerin ciddi yansımalarının olabileceği bir küresel konjonktürden geçildiğine dikkat çekti.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.