Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Bakan Tüfenkci: "Tüketiciye yansıyan en az yüzde 30 indirim olacak"

Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, hal yasasında bir değişikliğin olabileceğini belirterek, "Özellikle sebze-meyve fiyatlarının tarladaki üretenle marketteki tüketen arasındaki makasın çok açık olduğunu ve bunların ucuzlatılması...

Haber Giriş Tarihi: 10.08.2016 16:51
Haber Güncellenme Tarihi: 10.08.2016 16:51
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, hal yasasında bir değişikliğin olabileceğini belirterek, "Özellikle sebze-meyve fiyatlarının tarladaki üretenle marketteki tüketen arasındaki makasın çok açık olduğunu ve bunların ucuzlatılması noktasında çok ciddi bir çalışmamız var" dedi.
Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Ekonomi Muhabirleri Derneği’nde gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı. Bakan Tüfenkci, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında halkın sokağa dökülerek sivil direnişin nasıl olduğunu göstermesi bakımından çok önemli olduğunu kaydederek, milletin hiçbir kurşun atmadan ve hiçbir dükkanın yağmalanmadan insanların bir duruş sergilemesiyle askerlerin kışlalara dönmesindeki çabalarına teşekkür etti. Darbe girişiminden önce Türkiye’nin PKK ile mücadelede belli bir aşamaya geldiğini, şehirlerde temizlendiği gibi kırsalda da belli bir başarı elde ettiğini hatırlatan Bakan Tüfenkci, "Bölge halkı müthiş derecede devletin yanında, güvenlik güçlerinin yanında bu mücadeleye katkı sağlarken 15 Temmuz akşamı yapılan bu darbe girişiminde ilk bombalanan yerler hep terörle mücadele eden unsurların olması da bana göre ayrıca dikkat çekilmesi gereken bir nokta. Özel Kuvvetler’in, Genelkurmay’ın, MİT’in ve bunların kalbi olan TBMM’nin hedef alınması bir anlamda PKK terör örgütünün de bir nefes almalarına yol açtı diye düşünüyorum" diye konuştu.
"Millet ekonomiye de sahip çıktı"
Halkın ekonomiye de sahip çıktığının altını çizen Bakan Tüfenkci, "Bütün piyasaların tamamının açılması, para transferlerinin normal şekliyle yapılması, bankacılık sisteminin rutin çalışması, borsanın ilk iş gününden itibaren Borsa İstanbul’un faaliyetine devam etmesi, ithalat, ihracatın normal gümrükleme işlemlerinin yapılması, üretimin devam etmesi, insanların dükkanlarını açması, vatandaşların caddeleri, sokakları doldurarak normal alışverişini yapması, olağanüstü bir hal sergileyerek ne marketlere saldırmaması, olayı rutin seyrinde götürmesi önemliydi. Türkiye’de de döviz cinsinden tasarrufu olan vatandaşlarımızın döviz tasarruflarını bozdurarak Türk Lirası’na dönmesi ve bu parayı sisteme entegre etmesi çok önemliydi. Türkiye’nin istikrarına inanan, Türkiye’nin geleceğine inanan yabancı yatırımcıların büyük bir kısmının yurt dışına çıkış yapmamaları, sistemde yatırımlarını tutmaları ve büyük bir faizle borsa dalgalanması olmadan bu darbe girişiminin atlatılması milletin ne kadar ekonomiye de sahip çıktığını göstermesi bakımından önemli" ifadelerini kullandı.
"Altın ithalatımız da arttı"
Bir gazetecinin, "Darbeden sonraki ilk ayı yaşıyoruz, ilk 10 gün olması itibariyle yurt dışında ticaretimiz olağan seyrinde mi devam ediyor?" sorusu üzerine Tüfenkci şunları söyledi:
"Bizim elimizde yabancıların birikimlerini altın yoluyla yurt dışına çıkardığına dair bir bilgi yok. Şunu gözden kaçırmamak lazım, Türkiye son yıllarda özellikle altın işleme noktasında altını ithal ederek verilere baktığımızda bizim altın ithalatımız da arttı. Bu şunu gösteriyor; bu ithalatı yapıp yurt içinde işleyerek çeşitli takılar veya işlemeler yaparak tekrar yurt dışına bunu ihraç ettiğini gösteriyor. Altındaki ihracat rakamlarının artması Türkiye’de yabancıların parasının altın olarak çıkışı noktasında elimizde hiçbir veri yok, sadece normal ithalat-ihracat işlemleri kapsamında yapılan işlemler olarak görüyoruz. Altın işleyicilerimiz, kuyumcularımız bu konuda. Ağustos ayı ihracatında şu anda kesinleşmiş bir veri yok ama ilk elde ettiğimiz bir haftalık veriler olağanüstü bir artış veya olağanüstü bir azalma yok. Geçen yılla aynı oranlarda ithalat ve ihracat seyri var."
"Faizlerin düşmesinden yanayız"
Başbakan Binali Yıldırım’ın konut kredisi ile ilgili yaptığı açıklamalar ve konut kredisi faizleri ile ilgili çalışmalara ilişkin olarak ise Tüfenkci, "Bizim özellikle inşaat sektörüne ve konut sektörüne yönelik iyileştirme çalışmalarımız olduğunu Başbakanımız açıklamıştı. Özellikle emlak-konut vasıtasıyla kendi dünyası içerisinde onlar yüzde 9’lar gibi bir faiz oranlarını öngörmüşlerdi. Diğer bankalarımızın da bu noktada kendilerinin bir çalışma yapması konusunda kamuoyunun ve hükümetimizin bir beklentisi vardır. Ziraat Bankası da bu konuda çalışmasını tamamlamış. Konut kredilerinin ucuzlaması noktasındaki çalışmayı hükümet olarak destekliyor ve teşvik ediyoruz. Çünkü konut-inşaat sektörünün gelişmesi ve inşaat sektörünün hareketlenmesi yaklaşık 300 kalemde iş yapan sektörleri de hareketlendirecek ve Türkiye iç ticareti ve iç büyümesiyle de ekonomiye farklılık kazandırmış olacak. Biz faizlerin düşmesinden yanayız" şeklinde konuştu.
Tüfenkci, Rusya ile ilgili görüşmelerin gerçekleştiğini hatırlatarak, "Bu görüşme ülkelerimiz arasında 24 Kasım’da meydana gelen uçak krizinden sonra yeni bir başlangıç olarak nitelendiriyoruz. Özellikle enerji, turizm ve gıda alanında bir tıkanıklık vardı. Bunun hızlı bir şekilde aşılacağını sadece bu sektörlerle değil, başka ihracat mallarının da bu iyileştirme ile beraber Rusya pazarına gireceğini düşünüyoruz. Rusya bizim en önemli ticari partnerlerimizden birisiydi ve ticaret hacminde son dönemde görülen düşüşe rağmen yine de bizim önemli ticari partnerlerimizden birisi. Ülkemizin doğalgaz ihtiyacının ve ithalatının büyük bir bölümünü Rusya’dan karşılıyoruz. Bu noktada bizim özellikle Türk müteahhitlerimiz Rusya’da çok önemli işler yapmakta. Özellikle 60 milyar dolara yakın 2 bin projeyi Rusya’da bu tür müteahhitler yapıyor. Bu krizden sonra Rusya, Türk müteahhitlerine karşı da yaptırım uyguluyordu. Özellikle Türk işçilerinin serbest girişlerine ve orada çalışmalarına yönelik kısıtlamalar vardı. Bunun kaldırılması ile Türk müteahhitlerinin o ülkede iş yapabilirliğini önemli oranda arttıracağı noktasında önemli bir gelişme olacağını bekliyoruz. Rusya-Türkiye ilişkilerinin yakınlaşması, turistlerin gelmesi, Türkler’in Rusya’ya gitmesi kaynaşma bakımından önemli. Bizi yaygın olarak etkileyen sebze-meyve ihracatımızda da Rusya bizim önemli pazarlarımızdan birisiydi ve bu pazarın tekrar açılması sebze ve meyve üreticilerimizi ve bu işin ticaretini yapanlar açısından önemli bir müjde. Umarız ki bütün bu iyileştirmeler kısa zamanda hayata geçer ve yansımaları kısa zamanda halkımız tarafından görülür. Biz Rusya ile özellikle gümrük alanında da tercihli gümrük ilişkilerimiz vardı, bu iyileşmelere de paralel olarak bizler de gümrükler noktasında bir takım avantajlı işleri karşılıklı olarak başlatacağız. Suriye’deki durumun bu görüşmelerden sonra farklılaşacağına, en azından yeni bir boyut kazanma noktasında karşılıklı görüşme isteğinin başlangıcı anlamında olumlu olarak görüyoruz. Cumhurbaşkanımızıın belirlediği iki ülke arasındaki 100 milyarlık ticaret hacmi hedefinin yeniden canlanması da önemli. Normalde Rusya küresel ithalatında aylık ortalama azalmayı dikkate aldığımızda Türkiye ithalatındaki yüzde 11’lik bir düşüş normaldir. Çünkü Rusya’nın bütün küresel ithalatı da düşmüş durumda. Uçak krizi ile birlikte Rusya’nın Türkiye’den ithalatı yüzde 60 oranında düştü. Eğer Rusya’yla kriz olmasa bile biz normalde 2016’da yüzde 11’lik bir ithalat düşüşü olacaktı" dedi.
"Habur’dan çıkmaya çalışan 89 FETÖ’cü yakalandı"
FETÖ terör örgütünün gerçekleştirdiği darbe girişiminin ardından gümrüklerde ne tür tedbirler alındığı sorusuna ise Bakan Tüfenkci şöyle cevap verdi:
"Gümrükler noktasında 15 Temmuz’da darbeciler gümrük işlemlerinin durdurulması, kapıların kapatılması talimatlarını vermişlerdi ama biz o akşam da ondan sonraki süreç içerisinde gümrük işlemlerimizi durdurmadığımız gibi kapılarımızı da açık tuttuk ancak yurt dışına çıkışlarda özellikle bu yapıya mensup FETÖ’ye mensup şahısların yurt dışına kaçışlarını önleme adına özellikle yoğun bir kontrole tabii tuttuk, hala da devam ediyoruz. Sınır kapılarımızda birçok FETÖ’ye mensup çeşitli düzeyde bürokrat, iş adamı ve askerin yurt dışına çıkışını önlemiş olduk. Yine emniyet tarafından bize bildirilen FETÖ’ye mensup şahısların yurt dışı yasaklarını titizlikle takip edip, gelenlerin de emniyetle işbirliği yaparak tutuklanmalarını sağladık. Bu tedbirlerimiz bir müddet daha devam edecek. Çeşitli kapılarda benim aklımda Habur’dan çıkmaya çalışan 89 tane aranan veya bu yapıya mensup insanlar vardı. Atatürk Havalimanı’nda çok sayıda var. Özellikle Atatürk Havalimanı’nı kullanmaya çalıştılar. Kapıkule’de yine 130’a yakın insanın ilk haftalarda yurt dışına çıkışı engellendi. İlginç olan bir şey söyleyeyim, gümrük kapımızda darbe olmadan Çeşme gümrük kapımızda Malatya’da görev yapan darbeci üst düzey albay, yüzbaşı ve yarbay rütbesindeki 4 şahsın ev eşyalarını Ro-Ro ile İtalya’ya yollamak üzere yüklediklerini ve darbe girişiminin başarısız olmasının ardından 16’sı sabahı Ro-Ro’ya binerken oradaki arkadaşlarımızın şüphelenmesi üzerine durduruldu ve cumhuriyet savcısı ile yapılan görüşmede de bu eşyalara el konularak, arama işlemleri yapılıp, engellendi. Bu şunu gösteriyor; demek ki darbeciler uzun süredir böyle bir hazırlık içerisinde. Eğer başarısız olacaksa yurt dışında nerede yaşayacaklarını dahi tespit etmişler, eşyalarını ona göre yüklemişler. Çünkü bir günde o eşyalar Malatya’dan Çeşme’ye gelmez."
200-250 civarında şirket kapanacak
Bakan Tüfenkci, "İş dünyasında genel bir tedirginlik olmaya başladı, çok sayıda iş adamları gözaltına alındı. Siz bu olaylardan sonra size bağlı Sanayi ve Ticaret Odaları başkanlarının da FETÖ gayretiyle, çalışmasıyla ilgili spekülasyonlar var. Ne yapmayı planlıyorsunuz?" sorusuna ise, "Direkt FETÖ’nün sahip olduğu şirketler var, bunun sayısı 200-250 civarında. Bunların tamamını zaten kapatacağız ama bunun dışında da bu örgüte finans sağlayan, para aktaran, kara paralarını ve himmet paralarını aklayan çekirdek şirketler var. Bunların üzerine elbette gideceğiz. Bir milat koymak lazım. 17-25 Aralık’tan sonra Cumhurbaşkanımız açıkça meydanlarda bu yapının bir terör örgütü olduğunu, bu yapıya yardım edilmemesi gerektiğini ifade ettikten sonra ilişkilerini kesen, bunlarla ilişki kurmayan ve her ortamda bunlara karşı olan tutumlarını devam ettiren, derneklerinden istifa eden iş adamlarımızın da rahat olması gerekir. Hiçbir suça bulaşmamış veya sadece ilişkileri bu şirketlerle alışveriş noktasında olan iş adamlarımızın rahat olması gerekir. Böyle bir cadı avı yapmıyoruz ve intikam duygusu ile hareket etmiyoruz" diye cevap verdi.
Tüfenkci, FETÖ’ye mensup kişilerin ticaret ve sanayi odalarından temizlenmesi konusundaki çalışmaları yakından takip ettiklerini vurgulayarak, "FETÖ ile mücadele tıpkı PKK ile mücadele gibi zaman sınırlaması yoktur" ifadesini kullandı.
Gıda fiyatları düşecek
Memuriyetle ilişkisi kesilenlerin ise Resmi Gazete’de yayımlanacağını belirten Bakan Tüfenkci, hal yasasında değişiklikle ilgili de şu bilgileri verdi:
"Özellikle kooperatifleşmenin gıda fiyatlarındaki düşüşe etki edeceğini düşünüyoruz. Çünkü aradaki tüccarları ve aracıları kaldıracağını, direkt üretici birlikleri olarak komisyoncularla veya perakendecilerle direkt muhatap olabilecekleri bir sistem üzerinde çalışıyoruz. Şu anda belki torba yasaya halk yasası ile ilgili bir düzenlememiz girebilir. Çünkü gıda fiyatlarının, özellikle sebze-meyve fiyatlarının tarladaki üretenle marketteki tüketen arasındaki makasın çok açık olduğunu ve bunların ucuzlatılması noktasında çok ciddi bir çalışmamız var. Özellikle nakliyeden dolayı kayıpları çok oluyor, bu da fiyata yansıyor. Belki soğuk hava zinciri içerisinde taşınmasını sağlamak, doğru ambalajlamayı yaptırmak, marketlerde de sıkı bir denetim getirerek orada da bir indirim bekliyoruz. Tarladan ürün yüklendiğinde perakendeciye kadar geçen zaman dilimi içerisinde ürünün yaklaşık yüzde 30’u yollarda ziyan oluyor. Bu önemli bir rakam. Şimdi biz hem soğuk hava depolarına teşvik edeceğiz hem soğuk hava zinciri içerisinde taşımaya teşvik edeceğiz. Doğru paketlemeyle de bu kaybı en aza indirmek istiyoruz. Hedefimiz fiyatları düşürmek, yüzde 30’luk kaybı düşürdüğümüzde yüzde 15’lik de diğer aracılardaki fiyatları düşürdüğümüzde yaklaşık yüzde 45’lik bir düşüş yaptığımızda tüketiciye yansıyan en az yüzde 30 olacak."
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.