Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Bakan Işık: Eşdeğer parça uygulamasını hayata geçiriyoruz

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, kamu alımlarında yerli üretime destek vereceklerini söyledi. Işık, eşdeğer parça uygulamasını hayata geçireceklerini belirterek, "Şu anda orijinal parça dediğimiz parçaları ancak yetkilendirilmiş...

Haber Giriş Tarihi: 27.03.2015 12:11
Haber Güncellenme Tarihi: 27.03.2015 12:11
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
Bakan Işık: Eşdeğer parça uygulamasını hayata geçiriyoruz
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, kamu alımlarında yerli üretime destek vereceklerini söyledi. Işık, eşdeğer parça uygulamasını hayata geçireceklerini belirterek, "Şu anda orijinal parça dediğimiz parçaları ancak yetkilendirilmiş firmalar satıyor. Eşdeğerlerine göre 5 kat pahalı. Şimdi TSE sizin ürettiğinize 'eşdeğer parça' dediği zaman aynı orijinal parça gibi satacaksınız. Bu yan sanayi için çok büyük bir destektir." dedi. Işık, yerli malı belgesi alımının da arttığını belirterek, "Şu anda bin 341 adet yerli malı belgesi alındı. Bu, bu işe verilen önemin göstergesidir." ifadelerini kullandı.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Bursa Ticaret Sanayi Odası (BTSO) ev sahipliğinde, ‘Yerli Malı Belgesinin Düzenlenmesine İlişkin Uygulama Esasları’ konulu toplantı düzenlendi. Burada konuşan Bakan Işık, istikrar kavramının üzerinde durdu. 1970'li yıllardaki istikrarsızlıkların maliyetini hatırlatan Işık, şöyle konuştu:

"Rahmetli Turgut Özal'ın birinci dönemindeki istikrarın Türkiye'ye nasıl bir sıçrama yaptığını hepimiz biliyoruz. Ama 90'lı yılların istikrarsızlığı ile nasıl birikimlerin harcandığını biliyoruz. 2000'li yıllarda kazanılan istikrarın, Türkiye'de nasıl bir dönüşüme kalkınmaya sebep olduğunu sizler biliyorsunuz. 12 yılda bir ülke GSYH'sını 4 kat artırdıysa dolar bazında bu inanılmaz bir başarıdır. İhracatını neredeyse 4 katın üzerine çıkarmayı başardıysa bu son derece önemlidir. Bunlar istikrarın Türkiye'ye kazandırdığı temel kazanımlardır. Şunu çok iyi biliyoruz, ticaret de ülkelerin yönetimi de bisiklet sürmeye benzer. Durursanız düşersiniz. Onun için pedalı sürekli çevirmek durumundayız. Nasıl kendi işlerinizde dinamizmi kaybederseniz, duraklamaya ve düşmeye başlarsınız. Ülkeler de pedalı çevirmezse düşebilir. Biz son dönemde elde edilen başarıları önemli görüyoruz ama yeterli görmüyoruz. Türkiye çok daha iyisine layık. Çok daha iyisini yapabilir. 2008 krizi bütün dünyada üretimin önemini tekrar her birimize en sert şekilde hatırlattı. Artık ABD'nin bile üretimi kendi topraklarına çekmek için yaptığı çalışmaları çok iyi bilmemiz gerekiyor. Artık Avrupa üretimin kıymetinin farkına vardı. 2008 krizi, üreten ekonomilerle sadece finansal ekonomilere dayanan ülkeler arasındaki temel farkı ortaya koydu. Almanya, Güney Kore bir tarafta, sadece finansa dayalı ülkeler bir tarafta. Biz iktidara geldiğimizden beri yatırım ortamının iyileşmesine verdiğimiz önemin semeresini 2008 yılında gördük. Kriz Türkiye'yi teğet geçti. Neden, üretime ve yatırıma verdiğimiz değerden sonra. Ama bu krizden sonra dünyanın gittiği yön itibariyle bizim bazı alanlara daha fazla odaklanmamız gerektiğinin farkındayız. Onun için 'üç y' diye ifade ettiğimiz yerli, yenilikçi ve yeşil üretim anlayışına sarılmak zorundayız."

"BURSA İLE HAKKARİ AYNI STATÜDE OLACAK"

Bu toplantıyı çok önemsediğini belirten Işık, şöyle devam etti: "Zira Bursa yerli, yenilikçi ve yeşil üretimin bayrak şehirlerinden biridir. Yerli üretmek zorundayız, ölçek bazında ne üretebiliyorsak üretmek zorundayız. Yerli anlayışımız Türkiye üretim yapmak anlamındadır. Firma yabancı olabilir. Bosch'un bugün açılışını yapacağız. Türkiye'de üretim yapıyor. Kuru milliyetçilikle gitmiyoruz. Akılcı hareket ediyoruz Yerli üretimi desteklemek durumundayız. İkincisi, yenilikçi üretim yapmak zorundayız. Artık inovasyon üretim anlayışımızı ifade etmek durumunda. Babadan kalma yöntemlerle geleceğe yürüyemeyiz. Ve yeşil üretim. Eğer üretirken yeşil Bursa'yı kirletiyorsak bunun hiçbir kıymeti yok. Bursa'nın havası, suyu kirleniyorsa, toprağı kirleniyorsa bu üretimin kıymeti yok. Bu üç kavram bizim artık sanayimizin odak noktasındadır. Özellikle bu noktada yerli üretimimizin niteliğini artırmak, dışa bağımlılığımızı azaltmak, katma değerli ürünlerle ülkemizi bilgi teknolojisine evirmek noktasında üç sistemimiz var. Biri teşvik sistemi. Türkiye'de teşvikler ülkenin kalkınması noktasında önemli işlevler gördü. Ama teşvik sisteminde yapısal bir dönüşüm yaşayacağız. Sayın Başbakanımız, sanayiye destek programını açıklayacak. Artık Bursa yüksek teknolojili ürünlerde Hakkari ile aynı statüde olacak. Teşvikleri artık ülkemizin topyekun kalkınması noktasında mantalite değişikliği ile birlikte tekrar ele alıyoruz. İkinci önemli nokta devlet destekleri. Eğer bir yenilikçi üretim yapmak istiyorsak, sanayicimizi, KOBİ'lerimizi cesaretlendirmek durumundayız. Onun için Ar-Ge, inovasyona çok büyük destekler veriyoruz. Şu anda benim bakanlığımın büyük bir kısmı hibe olmak üzere 1,5 milyar kaynağım var. Arzu ediyorum ki bu kaynak yılın ortasında bitsin ben ek bütçe isteyeyim. Çünkü bu alan geri dönüşü en hızlı alan. İki gün önce Ankara'da MAN firmasının üretim tesislerini açtık. Almanya'da üretim durdu buraya geldi. Alman üst düzey yöneticileri yaptığımız konuşmada, Türk mühendislerinin yatırımı Türkiye'ye getirme noktasında katkısı olduğunu, iş gücünün kaliteli olmasını gösterdiler. İşte devlet desteklerinin bu noktada üretimin yenilikçi olmasında çok ciddi kullanıyoruz, kullanmaya da devam edeceğiz."

"TEKNOLOJİ ÜRÜN BELGESİ, İŞ BİTİRME GELGESİ YERİNE GEÇECEK"

Üçüncü kaldıracın kamu alımları olduğunu belirten Bakan Işık, Türkiye'de aslında hükümetlerin bu konuda gayretleri olduğunu ama hayata geçirme noktasında epey sıkıntı yaşandığını kaydetti. Işık, sözlerini şöyle sürdürdü: "İkinci mevzuat düzenlemelerini yaptık; yani bir ürün var, sadece yüksek teknoloji değil, bir ürün var, ileri teknoloji ürün, biri yerli, diğeri de ithal. yerli ürün yüzde 15 pahalı da olsa bunu kamu almak zorunda. Bunun kanunu çıktı, şu anda yürürlükte. Şimdi müracaat edeceksiniz, odalarımız size yerli ürün belgesi verecek. O belge ile kamu ihalelerine girdiğiniz zaman avantajınız olacak. Bu, Bursa'mıza inanıyorum ki çok ciddi katkı sağlayacak. Özellikle yeni teknoloji alanında en önemli sorun fiyat sorunu değil. İş bitirme belgesi sorunu. Bursa'dan bir firmamız bir ürün yapıyor, bunu kamuya satacak. Ama sen daha önce devlete sattın mı, yok, ürün yeni. İşte bunu aşmak için teknoloji ürün belgesi diye bir belgeyi bakanlık olarak vereceğiz. Müracaat ediyorsunuz, biz diyoruz ki bu yeni teknoloji ürünüdür. O belge iş bitirme belgesi yerine geçiyor. Bazı ürünleri ithal etmek zorunda kalabiliriz. Onda da 10 milyon dolar üzerindeki miktarları için sanayi işbirliği programını zorunlu hale getirdik. Diyelim ki bir kamu kurumumuz 100 milyon dolarlık bir ithalat yapacak. İşte bunu yapabilmesi için Türkiye'den bazen 50 milyon dolar civarında mal alması gerekecek. Bu da yerli üretime güçlü bir destek olacak."

"YERLİ MALI ALIMI HIZLANDI, BİN 341 YERLİ MALI BELGESİ ALINDI"

Bursa'yı yakından ilgilendiren bir başka müjdeyi paylaşan Işık, "Bursa, otomotiv yan sanayinin kalbi durumunda. Ana sanayii besleyen çok güçlü bir yan sanayi var. Artık eşdeğer parça uygulamasını hayata geçiriyoruz. Bunun anlamı şu, şu anda orijinal parça dediğimiz parçaları ancak yetkilendirilmiş firmalar satıyor. Eşdeğerlerine göre 5 kat pahalı. Bu eşdeğer parça uygulaması ile Bursa'da bir yan sanayi firmamız, çok bilinen bir markanın parçasını zaten üretiyor, çok uygun fiyatlarla veriyor. Aynı firma Bursa'daki yetkili satıcısına gönderdiği zaman fiyat 5 kat artıyor. Şimdi TSE buna eş değer parça dediği zaman aynı orijinal parça gibi satacak. Bu yan sanayi için çok büyük bir destektir. Bunları niçin yapıyoruz. Kendi üretimimizi desteklemek zorundayız. Türkiye'nin şu anda sadece mal alımı 30 milyar TL, kamunun aldığı. Yapım işi 40 milyar TL, hizmet alımı 41 milyar TL, Danışmanlık derken toplamda 113 milyar liralık kamu alımı yapıyor. Eğer bu kamu alımı yerli, yenilikçi ve yeşil üretimi destekler nitelikte yapılırsa inanın Türkiye çok daha hızlı yol alır. Biz hükümet olarak üzerimize düşeni yaptık yapıyoruz. Bakanlık olarak adeta bu işe baş koyduk. Bütün arkadaşlarım çalışıyor. Yerli malı alımı çok hızlandı. Şu anda bin 341 adet yerli malı belgesi alındı. Bu, bu işe verilen önemin göstergesidir." diye konuştu.

"OTOMOTİV TEST MERKEZİ İÇİN KAMULAŞTIRMALAR BAŞLADI"

Bakan Işık, Bursa'ya yapılacak otomotiv test merkezi için kamulaştırmalara başladıklarını ve en kısa zamanda Bursa'da Türk otomotivinin ve yan sanayinin hizmetine sunacaklarını ifade etti. Bürokrasiye seslenen Işık, sözlerini şöyle tamamladı: "Lütfen kamu alımında bu kanunların uyulmasına dikkat edilsin. Bu artık bir tercih değil, zorunluluktur. Ne olursa olsun amacınız yerli üretimi desteklemek için olsun. Burada bir açmaz da, yerli bir ürün alırsam, bir kalite problemi ortaya çıkarsa beni mahkeme mahkemede süründürürler. Hayır korkma, usulüne uygun alımınızı yapın ve ondan sonra inanıyoruz ki Türkiye'nin malının kalitesi artacaktır; belli coğrafyalarda bir mal Türk malı deniyorsa kalite demektir. Ama maalesef bunu kendi ülkemizde oturtamadık. Bürokratlarımız bunda en ufak bir tereddüt göstermesin. İkinci çağrım üreticilerimize. Kamu alımlarının, devlet destek ve teşviklerinin bir riski vardır. Bu korumacılığa kaçarsa kaliteden uzaklaşma riski başlar. Bu kamu alımları kaliteyi artıran, niteliği yükselten alımlar olarak değerlendirilmeli. Bir üçünü çağrımız da halkımıza, Türkiye'de üretilen ürünleri tüketme konusunda daha hassas olalım. O zaman Türkiye'de üretim çok daha hızlı artar."

HİSARCIKLIOĞLU: KAMUNUN 70 MİLYAR LİRALIK MAL ALIMI SÖZ KONUSU, BU EN BÜYÜK TEŞVİKTİR

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da kamu alımlarının önemine dikkat çekti. Kamu alımları sayesinde ülkelerin hem KOBİ'lerin büyümesini sağladığını hem de ülke ekonomisinin büyümesini sağladığını dile getiren Hisarcıklıoğlu, şöyle konuştu: "Kamu alımları kalkınma sürecindeki en önemli araçtır. Bugün ABD dahil, sanayinin dönüşümünün arkasında kamu alımları yatmaktadır. Kamu alımlarının doğru yönetilmesi, milyarlarca destek politikalarından, teşvik politikalarından çok daha etkili sonuçlar verebilmektedir. Biz bu alanda geride kalmıştık. Bu kapsamda kamu alımlarında yerli üretime yüzde 15 fiyat avantajı sağlanması kanunu geçti ama bugüne kadar uygulanamadı. Sayın Başbakanımıza, genelge yayınlatmamıza rağmen faydalanamamıştık. Şimdi ise sayın bakanım, bu konuda kanun çıkartıldı. Artık yerli üretim ithale göre yüzde 15 daha pahalı ise yerli malı tercih etmek mecburiyetinde. Tercihi, bürokrasinin elinden bu kanun almıştır. Yaklaşık 70 milyar liralık kamu alımlarının tamamını ilgilendirmektedir. İnşallah ve hizmet alımlarını 110 milyar liradan çıkardığınız çalan 70 milyar liralık mal alamı söz konusudur. Bunun bize ne faydası var. Bizim için bu büyük bir fırsat. Bugün sanayiye tüccarın girmesi için büyük bir fırsat. Sanayicilerin yeni dönüşüm için müthiş bir fırsat sunuluyor. Açık söylüyorum, bu devrim niteliğindeki bir iştir. En büyük teşvik bu, bundan daha büyük teşvik olmaz. Eğer Çin'in malı 100 lira ise sen bunu Türkiye şartlarında 115 liraya kâr ederek üretebiliyorsan, üretmeye başla. Çünkü kamunun 70 milyar liralık pazarı var. Bundan büyük pazar yok. Bunun ilk tanıtım toplantısı sayın bakanım Bursa olsun dedi. Çünkü Bursa, sanayinin parlayan yıldızı, onun için bugün Bursa'dayız."

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.