Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Ekonomi, seçim ve Bursa...

Yazının Giriş Tarihi: 27.05.2018 00:14
Yazının Güncellenme Tarihi: 27.05.2018 00:14

Seçim maratonu iyiden iyiye eğlenceli bir hal almaya başladı. Velhasıl Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce'yi dinledikçe, 'inceldiği yerden kopsun' diyesi geliyor insanın. Türkiye'nin dış borcunun 450 milyon doları aştığını ve de bunun 350 milyon dolarlık kısmının son 16 yılda oluştuğunu iddia eden İnce, "Sayın Erdoğan'a sesleniyorum, 'Eğer birileri Türkiye'ye kumpas kurmak, ülkeme zarar ettirmek istiyorsa, ben yanındayım, gel beraber mücadele edelim. Ekonominin bir mantığı var. Türkiye'nin kamu ve özel sektör, 450 milyar dolar borcu var. Bunun 320 milyar doları, son 16 yılda yapılmış. Yabancının Türkiye'den alacağı var. Alacağı olan, bir yeri batırmak ister mi?" diyerek kurda ekonomik darbe iddialarının varlığını reddi. Katıldığı bir televizyon programında soruları yanıtlayan İnce'nin Türkiye'nin ufkunu açan iddialara ise bakış açısı daha kafa karıştırıcı. Özellikle, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi yerine evini kullanacağını, Çankaya köşkünde devlet işlerinin idare edileceğini, 3'ncü havalimanı başta olmak üzere dev projelerin yapımını durduracağını iddia etmesi anormal açıklamalar. İşte bu düzlemden giderek 24 Haziran sürecini farklı bir bakış açısı ile değerlendirmek gerektiğine inanıyorum. Türkiye'nin içerisinde bulunduğu döviz kurlu deprem kuşağında artık ticaretten yabancı para birimi kullanımını çıkarması mecburiyeti ortaya çıkıyor. Elbette artık sektörel ve ekonomi merkezli büyümeyi öncelikli hale getirmeliyiz.

Seçim maratonunu yerelde değerlendirdiğimizde ise, tablo daha ağır bir hal almaya devam ediyor. Bursa gibi sanayi kenti bir şehirde maalesef Milletvekili adaylarının ekonomi ile uzaktan yakından bir ilgisinin olmadığını görmek ise daha büyük bir acı. Muhalefet kanadınca sürekli atıfta bulunulan son 16 yılda Türkiye'nin şaha kalktığını ancak buna rağmen Bursa'nın yerinde saydığını hep birlikte gördük. Gereksiz bir stadyum harcaması, sürekli ipten alınan Bursaspor, ulaşım alt yapısı Ankara ve İzmir yolu diye iki ana artere teslim edilmiş ulaşılamayan bir kent oldu Bursa. İşte bu kadar öz sorunun olduğu bir yerde CHP nerede? Veyahut muhalefet Milletvekili adayları ne proje üretiyor sorusu ise halen daha muallakta!

Bursa'nın alternatif belirlemek istediği ve de ekonomi dinamiklerinin Ankara'ya ciddi bir siyasi ders vermeye hazırlandığını kabul etmek zorundayız. Artık iktidar tek başına iktidar olmayabilir! Bursa'da öne çıkan Milletvekili adaylarının dünden bugüne geçmişleri de kente ne katıp ne katamayacakları hususuna açıklık getiriyor. Örneğin, İYİ Parti'nin liste başında Orhaneli 'de başarılı projeler üretemeyen Ak Partili Belediye Başkanı İrfan Tatlıoğlu'nun abisi İsmail Tatlıoğlu var. Ve yine İsmail Tatlıoğlu özellikle, yıllarca MHP tabanında devamında Ak Parti kuruluşunda ve yine İYİ Parti kuruluşunda yer alan ciddi bir proje oyuncusu olarak karşımıza çıkıyor! Bir kanadı Ak Parti'de diğer kanadı İYİ Parti'de olan bir ailenin bu etik olmayan duruşuna ise ne Ak Parti Genel Başkanı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ne de İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ses çıkarmıyor. Hal böyle olunca dağ yöresinin oyları Ak Parti'den çok öteye gideceğe benziyor! Ak Parti'nin ekonomi anlamında son 1 yılda 15 yıllık durağanlığını Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu'nu Başbakan Yardımcısı yaparak durduğunu görmüş olsak bile, kendisinin liste başı yapılması ile birlikte Bursa'nın Ankara'da ve Erdoğan nezdinde Bakan veya Cumhurbaşkanı Yardımcısı düzeyinde temsil edilmeyeceğini görüyoruz! İşte bu iki uçurum bize Ak Parti Genel Merkezinin mevcut haliyle geleceği okuyamadığını ve geçmişten yani 7 Haziran'dan hiç ders almadığını kanıtlıyor. Bursa'nın akılcı ve akıncı projelere ihtiyacı var. Ve Türkiye'nin Bursa'ya. Türkiye'nin en büyük sanayi kentini ve 2'nci ihracat kentini seçim beyannamesinde özellikle değerlendirmeyen Ak Parti, CHP, İyi Parti ve diğerleri aslında Bursa adına yapabilecekleri birşey olmadığını da kabullenmiş olmadılar mı? Görmekteyiz ki, 24 Haziran seçimleri icraat seçimlerinden öte iktidar koltuğunu kapma oyunları. Velhasıl Bursa'dan bahsedilmeyen siyaset arenasında korkmaktayım ki 7 Haziran seçimlerini arayacak Türkiye... Ortaya çıkan ağır ekonomik tablo ve devamında seyreden siyasi yetersizlikler gösteriyor ki, 25 Haziran sabahı hava bulutlu olacak...

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.