“Türkiye Cumhuriyetini kuran halka, Türk Milleti denir”… Ne de güzel tarif etmiş Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk… Türk, Kürt, Laz, Arnavut, Boşnak, Çerkez, Roman, Gürcü, Arap, Ermeni, Rum ya da diğer etnik kimlikleri saymamış. Birlikte güç olduğumuzu anlatmış; Anlayan anlamış, anlamayan da şaşmış kalmış… 

Anadolu topraklarında yaşayan herkes, kardeş olduğunu unutmuş görünse de; Alt metinde birleştirici pek çok öge bulmak mümkün. Kaderi birlikte yazılanlar, el ele vermek zorundadırlar. Pişmiş aşa su kaçıranlar da yine kendi arkadaş ve dostları tarafından uyarılacaklarını bilmelidirler. Bu uyarı çok sert de olabilir; Çünkü burası ‘Türkiye!’

Bayrağı, toprağı, milli marşı, milli andı, milli parası ve değerleri olan insanları bir arada tutmanın temel ögelerinden biri de ekonomisindeki gelişmelerdir… Sanayi tesislerini kurmuş, buluş yapmış, tarım sahalarını korumuş, bireyleri eğitmiş bir devlet yapılanması içinde geleceğe yürüyenler, geçim kaygısı içinde olmamalıdırlar…

Adil bölüşümü sağlamak temel görevdir. Devlet, bir sınıfın ya da zümrenin kontrolüne bırakılamayacak kadar önemlidir…

Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Nureddin Nebati’nin konuşmalarını dinledim…

Türkiye'de yabancı yatırımcılara sağlanan kolaylıklar hakkında bir sunum yapan Nebati, hizmetlerde gelinen noktada hiçbir yabancı yatırımcının aracılara ihtiyacının kalmadığını söyledi. Tek merkezden bütün işlemler yapılabiliyor artık.

Temel hedef; Sermaye girişi sağlamak…

Doğrudan yatırımlar her zaman olduğu gibi baş tacı.

Özetle;

1-Daha önce 2 milyon dolar olan sabit sermaye miktarı 500 bin dolara kadar düşürüldü…

2-100 kişilik istihdam şartı, 50 kişiye indirildi…

3-3 milyon dolar olan mevduat miktarı, 500 bin dolara çekildi…

4-Taşınmaz alımı da 250 bin dolara kadar geriledi…

5-Devlet borçlanma senetlerinden alım miktarı 500 bine, gayrimenkul yatırım fonu alımı da yine 500 bin dolara kadar geriledi. Türkiye bir cazibe merkezi haline geldi.

Bir Arap yatırımcı, Türk vatandaşlığı istediğinde öncelikle ‘uygunluk tespiti’ yapılıyor… Başvuran kişinin geçici ikametgah belgesi alması zorunlu… Vatandaşlık işlemleri de ‘Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’ tarafından kişinin bulunduğu yerdeki nüfus müdürlüğünde gerçekleşiyor.

‘Turkuaz kart’ uygulaması da önemli… Araplara hemen Turkuaz Kart veriliyor. Vatandaşlık işlemleri başlamış oluyor…

Ancak; vatandaşlık öyle çantada keklik de değil… Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ve Emniyet Genel Müdürlüğü gerekli araştırmaları yapıyor. Arşiv araştırmasının olumlu sonuçlanması halinde dosya Cumhurbaşkanlığı makamına gönderilmek üzere bakanlık onayına tevdi ediliyor…

Her şey yolunda giderse 45 gün sonra vatandaş olunuyor…

Gelmek isteyene kapımız açık… Ancak kurallara uymak şartıyla!

Türk vatandaşları da dünyanın herhangi bir ülkesinde hemen hemen aynı süreçlerden geçiyor. Bazı ülkeler vatandaşlık için 5 yıl bekletiyor. Yine bazı ülkeler ‘yemin’ ettiriyor…

Anadolu, kavimlerin göç yollarında hep merkezi rol üstlendi.

Ama şimdi “Ne mutlu Türküm diyene” diye bağırma zamanı