LYS’ye Girecek Adaylara Uzman Tavsiyesi: "LYS, YGS’nin Telafisi Olabilir"

Öğrencilere üniversitelerin kapılarını açacak olan Lisans Yerleştirme Sınavı’na (LYS) sayılı günler kala Uğur Okulları Kariyer Merkezi Direktörü Nazik Kösegil öğrencilere tavsiyelerde bulundu.
Üniversite hayali kuran adayların heyecanla beklediği LYS, 18-19 Haziran’da yapılacak oturumlarla başlayıp 25-26 Haziran’daki oturumlarla son bulacak. Sınava sayılı günler kala öğrencilere önerilerde bulunan Uğur Okulları Kariyer Merkezi Direktörü Nazik Kösegil, Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS)’nda istediği başarıyı yakalamayan öğrencilerin LYS ile bu açığı kapatabileceğine de dikkat çekti.
LYS’nin yapı olarak daha zor bir sınav olmasına karşın sınav puanını daha fazla etkileyeceğini belirten Kösegil, "YGS puanı toplam puana yüzde 30-40 oranında etki ederken LYS’den gelecek puan daha fazla olacak. Dolayısıyla bu sınavda öğrencilerin yaptıkları her net diğer sınavdan daha değerli olacak. O yüzden LYS, YGS’nin bir telafisidir. Her sene YGS’de düşük sıralamalarda olup LYS’de daha iyi yerlere çıkan ve istediği puana ulaşan öğrenciler oluyor, bu sene de olacaktır" dedi.
"KONU ÇALIŞMAK YERİNE DENEME ÇÖZMEK DAHA ETKİLİ"
Sınav günü yaklaştıkça öğrencilerin ders çalışma konusunda fazla hırslı olabileceğinin altını çizen Nazik Kösegil, "Mümkün olduğunca bu ders çalışma yoğunluğunu azaltsınlar. Son günlerde konu çalışmak yerine sadece deneme çözmek ve denemelerde yapılan yanlışları kontrol etmek önemli. Ancak bunu yaparken de hiç bilinmeyen konulara yaklaşmamak gerek" açıklamasında bulundu.
ÖĞRENCİ FİZİKSEL VE PSİKOLOJİK AÇIDAN SINAVA NASIL HAZIRLANMALI?
Sınava hazırlığın akademik yönünün yanı sıra fiziksel ve psikolojik tarafının da olduğunu dile getiren Kösegil, "Sınav çalışma süresini azaltmak demek ortaya bir boş zaman çıkması demek. Öğrenciler bu boş zamanı değerlendirirken çok dikkat etmeli. Özellikle basketbol, futbol gibi fiziksel açıdan kendilerini zorlayacak ve sakatlanmalara sebep olacak aktivitelerden uzak durmaları gerekir. Çünkü her sene sınava yakın dönemde bu sebeplerle sakatlık yaşayan öğrenciler olabiliyor" ifadelerinde bulundu.
"’SINAV BİR DÜŞMAN DEĞİL HAYALLERE ULAŞMAK İÇİN BİR ARAÇ"
Öğrencilerin sınav konusunda kendilerini motive edecek şeyler düşünmelerinin önemini vurgulayan Kösegil, "Çünkü çok ciddi hazırlandıkları bir sınav ve sorular hepsinin hazırlandığı yerlerden gelecek. Aslında sınav kaygılarını belli bir düzeyde tutarlarsa bütün çalışmaları başarı olarak kendilerine dönecek. Kendilerine güvenmeleri, inanmaları ve sınavdan korkmamaları en önemlisi. Çünkü sınav bir düşman değil hayallerine ulaşmak için bir araç. Böyle düşündükleri zaman emin olsunlar ki her şey daha sağlıklı olacak" diyerek konuşmasını sürdürdü.
"EN ÖNEMLİ GÖREV AİLELERE DÜŞÜYOR"
Sınav yaklaşırken öğrencilerin arkadaşları ve aileleri ile olan ilişkilerinin de oldukça önemli olduğuna değinen Kösegil, "Tüm öğrencilere tavsiyem sınav hakkında birbirleriyle konuşurken olumlu olsunlar ve birbirlerine güven versinler. Çünkü bu hepsinin başarabileceği, hepsinin hedeflerine ulaşabileceği bir sınav. Yeter ki doğru bir teknikle yaklaşsınlar. Burada asıl görev ise ailelere düşüyor. Çünkü aileler bu süreçte öğrencilerin bazı davranışlarına tepki gösterebilirler ancak son 3 günde onları biraz daha kendi hallerine bıraksınlar. Sınavla ilgili konuşmalarını azaltsınlar. Çocukların bu dönemde anne babalarının güvenine ve desteğine ihtiyaçları var. Eğer onlar bu güveni ve desteği çocuklarına verirlerse çocukları da başarılı olur" diye konuştu.