İstanbul Esenyurt Üniversitesi Geleceğin Aşçılarına Kapılarını Açıyor

Geleceğin meslekleri arasında gösterilen ve gençlerin son zamanlarda en fazla ilgi gösterdikleri bölümler arasında yer alan aşçılık bölümü olan üniversiteler arasına İstanbul Esenyurt Üniversitesi de katıldı.
İstanbul Esenyurt Üniversitesi’nin Meslek Yüksekokuluna bağlı ön lisans programı olarak bu sene ilk öğrencilerini kabul edecek olan aşçılık bölümü için beslenme ve diyetetik bölümünün alt yapısı kullanılacak. Teorik ve pratik bilgiler ile geleceğin aşçılarının yetiştirileceği programda mikrobiyoloji ve kimya laboratuvarları da öğrencilerin hizmetinde olacak.
‘’İYİ YEMEK PİŞİRME VE SAĞLIKLI BESLENME ARTIK DAHA ÖN PLANDA’’
İstanbul Esenyurt Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Muhsin Öztürk, aşçılık bölümünün son zamanlarda gençler tarafından en fazla tercih edilen ve ilgi gören programlar arasında yer aldığını ifade etti. Son yıllarda iyi yemek pişirme, sağlıklı beslenmeye yönelik kaliteli yemek sunumları ve kaliteli ürünler ortaya koymanın daha fazla ön plana çıktığını vurgulayan Öztürk, bunu medyadan, televizyon ve radyo kanallarındaki programlardan görebildiklerini söyledi.
Gün geçtikçe değişen sosyal yaşantıyla birlikte köy nüfusunun azaldığını, şehirlerdeki insan sayısının arttığını dile getiren Öztürk, ‘’Şehir yaşantısındaki değişikliklere baktığımızda çalışan insanların sayısı arttı, evlerde yemek pişirme oranları azaldı bunların yerini dışarıdan hazır alınan gıdalar ya da doğrudan dışarıda yemek yeme alışkanlıkları almaya başladı. Dışarıda yemek sunumlarının arttığı bir ortamda, bu tür aşçılık programı mezunlarına olan ihtiyaç arttı. Yemek yapmayı bilimsel ölçülere uygun olarak sağlıklı şekilde yapan, becerebilen elemanlara olan talepte de artış söz konusu. Bu nedenle birçok üniversitede olduğu gibi bizim okulumuzda da bu program açıldı’’ diyerek konuşmasını sürdürdü.
‘’YEMEK SUNUMLARI DA ÖNEM KAZANDI’’
Beslenme konusunun ön plana çıkmasıyla birlikte yemek sunumlarının da önem kazanmaya başladığına dikkat çeken Öztürk, ‘’Hangi yemekleri, nasıl yiyelim soruları ön plana çıktı. Bir besinin iyi özellikte olmasından bahsederken besinin insanlar tarafından seviliyor olmasını kastediyoruz. Dolayısıyla insanların severek tüketebileceği yemekler ancak iyi bir aşçı, iyi bir şef tarafından yapılabilir’’ diye konuştu. Besinlerin sağlıklı ve hijyenik şekilde sunulmasının da ayrı bir önem taşıdığını belirten Öztürk, ‘’Aşçılık bölümünde ilk olarak insanların fizyolojik ihtiyaçlarını karşılayacak besin maddelerinin, yemeklerinin sunulması, ikincisi severek yenilen yemeklerin sunulması, üçüncüsü yemeklerin, besin maddelerinin besleyici değerlerinin muhafaza edilerek sunulması önemli’’ dedi.