Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Dr. Mustafa Aydın, Eğitimde Uluslararasılaşmanın Önemine Değindi

Vakıf Üniversiteleri Birliği Başkan Yardımcısı ve İstanbul Aydın Üniversitesi (İAÜ) Mütevelli Heyet Başkanı Dr. Mustafa Aydın, "Dünyayı tanıyan bir insan gücü ordunuz yoksa ülke ekonomisinin, rekabet etmek istediğiniz ülkeleri geçmesi...

Haber Giriş Tarihi: 26.04.2016 12:09
Haber Güncellenme Tarihi: 26.04.2016 12:09
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
Vakıf Üniversiteleri Birliği Başkan Yardımcısı ve İstanbul Aydın Üniversitesi (İAÜ) Mütevelli Heyet Başkanı Dr. Mustafa Aydın, "Dünyayı tanıyan bir insan gücü ordunuz yoksa ülke ekonomisinin, rekabet etmek istediğiniz ülkeleri geçmesi hiçbir zaman mümkün olmaz. Dolayısıyla dünyayı tanıyan bir yetişmiş insan kaynağını meydana getirmemiz lazım" dedi.
Dr. Mustafa Aydın, üniversitelerin uluslararasılaşmasının sadece üniversitelerin sorunu olmadığını belirterek, "Bu konu artık sadece üniversitelerin bir işi olmaktan çıkmıştır. Devletlerin de kendi bünyelerinde barındırdıkları üniversitelerin uluslararasılaşmaları için ciddi katkı ve destek verdiklerini görüyoruz. Uluslararası bir öğrenci veya uluslararası bir öğretim elemanı bir üniversiteyi tercih edeceği zaman o üniversitenin eğitim kalitesine, teknolojik altyapısına, uluslararası iş birliklerine bakıyor. Bu konuları öne çıkarmadığımız sürece bizim uluslararası öğrenci ve öğretim elemanları tarafından tercih edilmeyi beklememiz hayal olur" diye konuştu.
Dr. Aydın yaptığı açıklamada, uluslararasılaşma kavramının çok kültürlü, çok dilli, çok dinli, çok renkli bir ortamda dünyanın her yerinde geçerli bir eğitim vermek ve oradan mezun olanın da dünyanın her yerinde iş bulabilmesi olduğunu söyledi.
Türkiye’deki üniversitelerin uluslararası öğrenciler ve öğretim elemanları tarafından tercih edilmesi için birtakım gereklilikleri yerine getirmelerinin altını çizen Vakıf Üniversiteleri Birliği Başkan Yardımcısı ve İAÜ Mütevelli Heyet Başkanı Dr. Mustafa Aydın, şöyle konuştu:
"2014 yılında Uluslararası Üniversiteler Birliği tarafından 131 farklı ülkede, bin 336 üniversitede anket yapılmış. Tüm üniversiteler uluslarasılaşma konusunda kararlılar. Fakat bunların içerisinde sadece yüzde 22’si uluslararasılaşma konusunda bir strateji raporu hazırlıyor. Yüzde 15’inin raporu var. Geriye kalan üniversitelerin hiçbirisinin yok. Türkiye’deki üniversitelere baktığımız zaman bu rakamların içinde kaldığımızı görüyoruz. Dolayısıyla hepimiz de uluslararası üniversite olma yönünde bir irade var. Ama o iradeyi hayata geçirebilmek için hangi üniversitelerimizin aksiyon planı var? Onun için burada hepimizin kendimizi sorgulamamız gerektiğini düşünüyorum. Uluslararası bir öğrenci veya uluslararası bir öğretim elemanı bir üniversiteyi tercih edeceği zaman o üniversitenin eğitim kalitesine, teknolojik altyapısına, uluslararası iş birliklerine bakıyorlar. Bu konuları öne çıkarmadığımız sürece bizim uluslararası öğrenci ve öğretim elemanları tarafından tercih edilmeyi beklememiz hayal olur."
"ULUSLARARASI ÖĞRENCİLERE TÜRKİYE’DE ÇALIŞMA ORTAMI SAĞLAMALIYIZ"
Bir üniversitenin gerçek anlamda uluslararası üniversite olabilmesi için yapılacakları sıralayan Dr. Aydın şöyle devam etti:
"Öncelikle hepimizin de üzerinde ittifak ettiği gibi üniversitelerimizin içerisinde uluslararası ofislerin güçlendirilmesi lazım. Beraberinde uluslararası topluluklar oluşturmamız lazım. Uluslararası öğrencilerimizi iş dünyası ile buluşturmamız lazım. Öğrenciyi kendi ülkesinde iş yapan Türk insanıyla buluşturursak hem Türkiye’nin cazibesini arttırır hem de o öğrencinin mezuniyetinin akabinde çok rahatlıkla istihdam edilmesini sağlar. Yenilikçi, girişimci ve aktivitesi yüksek düzeyde bir üniversite modelini ortaya koymak zorundayız. Dünyanın her yerinde iş bulabilecek başarılı öğrencileri yetiştirmek zorundayız. Üniversitedeki akademisyenlerimizin dünyanın her yerindeki üniversitelerle akademik ve sosyal anlamda iletişim kurabilecek niteliklere sahip olmaları gerekiyor. Kampüslerimizi çok dilli, çok dinli, çok ırklı sosyal yapıda ve bütün oradaki öğrencilere eşit şekilde ve onları memnun edecek şekilde hizmet verebilecek imkanları bu öğrencilere sunacak şekilde tasarlamak zorundayız. Üniversiteler dünya çapında fon oluşturmalıdır. Oluşturdukları bursların ve fonların kabul görmesi lazım. Eğer verdiği burs, uluslararası öğrenci ve akademisyenler tarafından ilgi görmüyorsa o bursun ve fonun pek bir anlamı olmuyor. İş dünyası ve hizmet sektörünün fonladığı AR-GE çalışmalarını ön plana çıkarmamız lazım. Türkiye’de hangi üniversite iş dünyasından fon alıyor? Hangi şirket A üniversitesine 3 milyon dolar verip de ’Bizim için şu araştırmayı yapın’ dedi? Burada hem üniversitelerin hem de iş dünyasının kendini sorgulaması lazım. Çift dilli, çift diplomalarımızı iş birliklerimizi ön plana çıkarmamız lazım. Bir üniversitenin uluslararası herhangi bir üniversiteyle ortak bir programı yoksa bu ciddi bir eksiklik olarak karşımıza çıkıyor. Uluslararası öğretim elemanlarına istihdam sağlayacak şartları kolaylaştırmamız lazım. Son dönemde gerçekten ben bu anlamda YÖK’ün çalışmalarını takdir ediyorum, oldukça kolaylaştırdılar. Ama bu sadece öğretim elemanıyla sınırlı kalmamalı. Örneğin Kanada, mezun öğrencisine iki yıllık çalışma hakkı sağlıyor. Bizler de Türkiye olarak başarılı uluslararası öğrencilerimize ülkede çalışma ortamını sağlamamız lazım. Türkçe’ye önem vermemiz lazım. Türkçe eğitimine önem vermemiz lazım. Yani uluslararası öğrencinin gelip de İngilizce eğitim alması gibi bir kural yok. Bugün Türk üniversitelerimizde Türkçe eğitimi ile ilgili onlarca merkez var. Bu öğrencilerin iyi bir Türkçe öğrenmeleri ve Türkçe olarak eğitim almalarını sağlayacak, onları bu yönde cezbedecek parametreleri devreye sokmamız gerekiyor."
Uluslararası öğrenciler arasında da kültürel çeşitliliğin sağlanmasının önemini belirten Dr. Aydın sözlerini "Hem kalite süreçlerinde hem uluslararası ratinglerde yer almak için uluslararası öğrencilerin normal öğrenci sıralamasında asgari yüzde 10 olması gerektiğini biliyoruz. Bu yüzde 10’u bir bölgeden almak değil, farklı kültürlerden dünyanın farklı bölgelerinden, farklı demografik yapılarından temin edersek uluslararasılaşma konusunda epey mesafe almış oluruz. Üniversitelerimizin yöneticilerinin vizyoner olması, dünyaya bakış açılarının bu anlamda dünyayı algılayacak arkasındaki ekibini koşturacak bir yaklaşımı üniversitelerinin yönetiminde ortaya koyması gerekiyor. Yeniliğe açık, talepleri iyi bilen, dünyadaki yeni trendlere göre üniversitelerimizi kurgulamamız lazım" diyerek noktaladı.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.