Irak'ta terör örgütü DEAŞ'a yönelik Musul operasyonu sürerken, Şii milis gücü Haşdi Şabi kısmen bu harekatın dışında bırakıldı. Ancak Haşdi Şabi'nin, DEAŞ'ın elindeki bir başka yerleşim yeri olan Havice'ye yönlendirilmesi, bu kez de söz konusu Sünni kasabasında mezhep temelli çatışma endişelerine yol açtı.
Haber Giriş Tarihi: 17.10.2016 14:31
Haber Güncellenme Tarihi: 17.10.2016 14:31
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
Halk Seferberlik Güçleri (PMF) adı da verilen İran destekli Haşdi Şabi milislerinin Musul operasyonuna katılmasına, Türkiye ve Sünni gruplar karşı çıkıyordu.
Zira bu silahlı güçlerin cephede yer alması, DEAŞ'ın elinden alınması hedeflenen bölgelerin Sünni sivil halk büyük tepki gösteriyor. Reuters'a göre, Bağdat yönetimi de bu unsurları Musul savaşının dışında tutmaya çaba gösteriyor.
Ancak ajans, bu güçlerin hem savaş tecrübesine sahip militanlar olmalarının hem de Bağdat'ta ciddi siyasi destekçilerinin bulunmasının, Musul savaşının tamamen dışında bırakılmalarını siyaseten güçleştirdiğini belirtiyor.
Reuters'ın haberine göre, Halk Seferberlik Güçleri'nin Musul'dan uzaklaştırılarak 100 kilometre mesafedeki Havice'ye yönlendirilmesinin nedeni, Musul operasyonu sırasında yaşanabilecek mezhep düşmanlığını yatıştırmak.
MEZHEP ÇATIŞMASINA 'EVET' DİYEMEYİZ Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bugün Uluslararası İstanbul Hukuk Kongresi’nde yaptığı açıklamada, Türkiye'nin Musul operasyonuna yönelik endişesini şöyle dile getirmişti: "Biz bir Sünni-Şii çatışmasına ‘Evet’ diyemeyiz. ‘Biz Şii-Sünni çatışmasına müsaade etmeyeceğiz’ diyorlar. Tamam da Irak ordusu kimlerden oluşuyor. Irak ordusu Şiilerden oluşuyor. Musul’a geldikleri zaman Sünnilerle vuruşacaklar. Oraya Haşdi Şabi’yi sokacaklar, karşılarında kim var Haşdi Vatani. Onlar Musul’un yerli insanları. Haşdi Şabi dışarıdan geliyor. Biz yeni mezhep çatışmalarına ‘Evet’ diyemeyiz."
GEÇMİŞTEKİ ÖRNEKLER KORKUTUCU
Bağdat hükümetinin resmen tanıdığı Şii milis gruplarının oluşturduğu PMF güçlerini Birleşmiş Milletler ve diğer bazı kurumlar, DEAŞ'tan geri alınan bölgelerde cinayet ve insan kaçırma gibi suçlara karıştıkları nedeniyle kınamıştı.
İngiliz Telegraph gazetesi, Haşdi Şabi'nin, daha önce Tikrit ve Felluce'nin DEAŞ'ın elinden alınmasının ardından bu kentlerde DEAŞ sempatizanı olmakla suçladıkları Sünni sivillere işkence edip öldürmekle suçlandığını hatırlattı.
Musul harekatının hazırlık aşamaları hakkında bilgi sahibi olan bir diplomat, Reuters'a yaptığı açıklamada, PMF güçlerini Musul yerine Havice'ye gönderme kararının zorlu pazarlıklardan sonra alındığını söyledi. Diplomat, Kerkük'ün güneyindeki Havice'de de mezhepsel şiddet eylemlerinden endişe duyulduğunu belirtti ve "Gerçekten çok kaygılıyız" dedi.
PMF ise Hawice'deki sivillerin korkmaları için bir neden olmadığını belirtiyor. PMF sözcüsü Ali el Huseyni, "Bizim rolümüz onları DAEŞ zulmünden kurtarmak. Ailelere bir zarar gelmemesine ve aşağılanmamalarına çok dikkat edeceğiz. Biz onların düşmanı değil, kardeşleriyiz" diye konuştu.
DEAŞ HALKA UYGULADIĞI ZULMÜ ARTIRDI
Nüfusu 200 bin kadar olan Havice'den kaçmayı başarmış olan siviller, DEAŞ militanlarının çok ağır bir baskı kurduğunu söylüyorlar.
Geçen hafta gece karanlığında nehri üç çocuğuyla yüzerek geçip karşı taraftaki Kürt bölgesine sığınmayı başaran bir kadın, "Herkes kaçmaya çalışıyor" dedi.
Havice'den kaçanların söylediğine göre saldırının yaklaştığını gören DEAŞ militanları son haftalarda halka uyguladıkları zulmü artırdılar. Kaçan Haviceliler, her gün idamların yapıldığını ve cesetlerin hilafete karşı çıkanlara uyarı olması için elektik direklerine asıldığını söylüyorlar.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
Musul'da korkulan gerçekleşiyor mu?
Irak'ta terör örgütü DEAŞ'a yönelik Musul operasyonu sürerken, Şii milis gücü Haşdi Şabi kısmen bu harekatın dışında bırakıldı. Ancak Haşdi Şabi'nin, DEAŞ'ın elindeki bir başka yerleşim yeri olan Havice'ye yönlendirilmesi, bu kez de söz konusu Sünni kasabasında mezhep temelli çatışma endişelerine yol açtı.
Zira bu silahlı güçlerin cephede yer alması, DEAŞ'ın elinden alınması hedeflenen bölgelerin Sünni sivil halk büyük tepki gösteriyor. Reuters'a göre, Bağdat yönetimi de bu unsurları Musul savaşının dışında tutmaya çaba gösteriyor.
Ancak ajans, bu güçlerin hem savaş tecrübesine sahip militanlar olmalarının hem de Bağdat'ta ciddi siyasi destekçilerinin bulunmasının, Musul savaşının tamamen dışında bırakılmalarını siyaseten güçleştirdiğini belirtiyor.
Reuters'ın haberine göre, Halk Seferberlik Güçleri'nin Musul'dan uzaklaştırılarak 100 kilometre mesafedeki Havice'ye yönlendirilmesinin nedeni, Musul operasyonu sırasında yaşanabilecek mezhep düşmanlığını yatıştırmak.
MEZHEP ÇATIŞMASINA 'EVET' DİYEMEYİZ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bugün Uluslararası İstanbul Hukuk Kongresi’nde yaptığı açıklamada, Türkiye'nin Musul operasyonuna yönelik endişesini şöyle dile getirmişti: "Biz bir Sünni-Şii çatışmasına ‘Evet’ diyemeyiz. ‘Biz Şii-Sünni çatışmasına müsaade etmeyeceğiz’ diyorlar. Tamam da Irak ordusu kimlerden oluşuyor. Irak ordusu Şiilerden oluşuyor. Musul’a geldikleri zaman Sünnilerle vuruşacaklar. Oraya Haşdi Şabi’yi sokacaklar, karşılarında kim var Haşdi Vatani. Onlar Musul’un yerli insanları. Haşdi Şabi dışarıdan geliyor. Biz yeni mezhep çatışmalarına ‘Evet’ diyemeyiz."
GEÇMİŞTEKİ ÖRNEKLER KORKUTUCU
Bağdat hükümetinin resmen tanıdığı Şii milis gruplarının oluşturduğu PMF güçlerini Birleşmiş Milletler ve diğer bazı kurumlar, DEAŞ'tan geri alınan bölgelerde cinayet ve insan kaçırma gibi suçlara karıştıkları nedeniyle kınamıştı.
İngiliz Telegraph gazetesi, Haşdi Şabi'nin, daha önce Tikrit ve Felluce'nin DEAŞ'ın elinden alınmasının ardından bu kentlerde DEAŞ sempatizanı olmakla suçladıkları Sünni sivillere işkence edip öldürmekle suçlandığını hatırlattı.
Musul harekatının hazırlık aşamaları hakkında bilgi sahibi olan bir diplomat, Reuters'a yaptığı açıklamada, PMF güçlerini Musul yerine Havice'ye gönderme kararının zorlu pazarlıklardan sonra alındığını söyledi. Diplomat, Kerkük'ün güneyindeki Havice'de de mezhepsel şiddet eylemlerinden endişe duyulduğunu belirtti ve "Gerçekten çok kaygılıyız" dedi.
PMF ise Hawice'deki sivillerin korkmaları için bir neden olmadığını belirtiyor. PMF sözcüsü Ali el Huseyni, "Bizim rolümüz onları DAEŞ zulmünden kurtarmak. Ailelere bir zarar gelmemesine ve aşağılanmamalarına çok dikkat edeceğiz. Biz onların düşmanı değil, kardeşleriyiz" diye konuştu.
DEAŞ HALKA UYGULADIĞI ZULMÜ ARTIRDI
Nüfusu 200 bin kadar olan Havice'den kaçmayı başarmış olan siviller, DEAŞ militanlarının çok ağır bir baskı kurduğunu söylüyorlar.
Geçen hafta gece karanlığında nehri üç çocuğuyla yüzerek geçip karşı taraftaki Kürt bölgesine sığınmayı başaran bir kadın, "Herkes kaçmaya çalışıyor" dedi.
Havice'den kaçanların söylediğine göre saldırının yaklaştığını gören DEAŞ militanları son haftalarda halka uyguladıkları zulmü artırdılar. Kaçan Haviceliler, her gün idamların yapıldığını ve cesetlerin hilafete karşı çıkanlara uyarı olması için elektik direklerine asıldığını söylüyorlar.
En Çok Okunan Haberler