Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

MAKİAD: Dershanelerin kapatılmasıyla demokratik açılım zarar görecek

Malatya Aktif İşadamları Derneği (MAKİAD) Başkanı Suat Sarın, “Doğu ve Güneydoğu’da bu okuma salonlarının ve dershanelerin kapatılmasıyla birlikte demokratik açılım yolu ile ülkemizin elde ettiği kazanımlar zarar görecek.” dedi....

Haber Giriş Tarihi: 18.11.2013 15:42
Haber Güncellenme Tarihi: 18.11.2013 15:42
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
MAKİAD: Dershanelerin kapatılmasıyla demokratik açılım zarar görecek
Malatya Aktif İşadamları Derneği (MAKİAD) Başkanı Suat Sarın, “Doğu ve Güneydoğu’da bu okuma salonlarının ve dershanelerin kapatılmasıyla birlikte demokratik açılım yolu ile ülkemizin elde ettiği kazanımlar zarar görecek.” dedi.

MAKİAD Başkanı Suat Sarın, dernek üyesi iş adamlarının katılımıyla düzenlediği basın toplantısında, dershaneler, etüt eğitim merkezleri ile okuma salonlarının kapatılmasına ilişkin yasa tasarısına tepki gösterdi. Gündemi meşgul eden dershanelerin kapatılmasına yönelik çalışmaların, iş dünyası olarak ülkeye ciddi zararlar vereceğini düşündüğünü belirten Sarın, “Ülke gündemini yakından ilgilendiren, oldu-bittiye getirilerek dershanelerin kapatılmasını endişe ile izlemekteyiz. Anayasamızın 48. maddesinde herkes, dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetlerine sahiptir. 'Özel teşebbüsler kurmak serbesttir' ifadesi yer alır. Türkiye Cumhuriyeti'nin demokratik hukuk devleti ilkesinin altını dolduran hürriyetlerden biri olan teşebbüs hürriyetinin, Meclis marifeti ile de olsa gasp edilmesi, kısıtlanması kabul edilemez. Bu açıdan Milli Eğitim Bakanlığı’nın dershaneleri kapatmak üzere hazırladığı kanun taslağı, anayasa’nın 48. maddesi ile devletin temel amaç ve görevlerini tanımlayan 5. maddesine aykırıdır. Kanunlar, Anayasa’ya aykırılık teşkil edemeyeceğine göre MEB’in gece yarısı girişimini TBMM onaylarsa, hukuk devleti ilkesi ağır yara alacaktır. Hal böyle iken iş dünyası olarak kaygılarımızı duyurmak istedik.” diye konuştu.

Doğu ve Güneydoğu’da, okuma salonlarının, dershanelerin kapatılmasıyla birlikte, demokratik açılım yolu ile ülkenin elde ettiği kazanımların zarar göreceğini vurgulayan Sarın, “Dershanelerin kapatılması ya da başka bir eğitim kurumuna dönüştürülmesi şeklinde dayatılan bir modeli bugün sessizce kabul edenler, ‘Bakkallar tez elden markete dönüşsün. Yoksa 500 bin TL para cezası keserim’ veya bir ticari işletmenin kapısına kilit vurarak, işe ihtiyacın varsa gel ben sana iş veririm. İş dünyası olarak 11 yıldır iktidar da olan AK Parti’nin yaptığı bütün demokratik gayretleri alkışladık ve alkışlamaya da devam ediyoruz. Verdiğimiz destekten dolayı da hiçbir zaman pişman da değiliz. Bizler iş adamları olarak istikrarsızlığın ve yasakçı zihniyetin olduğu zamanlarda çok ciddi sıkıntılarla boğuştuk. İstikrarın olduğu, siyasi çalkantıların olmadığı, yasakçı zihniyetlerle savaşan bir hükümetin varlığı inanıyoruz ki hem yıllardır yalnızlığa terk edilmiş Doğu ve Güneydoğu'ya refah getirecek hem de yabancı teşebbüslerin ülkemize yatırım yapmalarını kolaylaştıracaktır. Bulunduğumuz coğrafyada dershaneler insanların kaynaştığı, ilimle, bilimle meşgul olduğu; eline silah değil kalem, kitap aldığı mekânlar olarak ön plana çıkmaktadır. Korkarım ki Doğu ve Güneydoğu’da bu okuma salonlarının ve dershanelerin kapatılmasıyla birlikte demokratik açılım yolu ile ülkemizin elde ettiği kazanımlar zarar görecek.” şeklinde konuştu.

Dershanelerle ilgili kanun tasarısının tekrar düşünülmesini isteyen Sarın, şöyle devam etti: “Milleti için hapse giren ve millete hizmet sevdalısı olan Sayın Başbakanımıza buradan çağrı yapıyoruz; dershaneleri kapatmak çözüm değildir ve çözüm için işin sonundan başlamak demektir. 11 yıllık iktidarında 5 defa bakan değiştiren ve her gelen bakanın da kendi sistemini oluşturmak istemesi, milli eğitim sistemini içinden çıkılmaz bir hale ulaştırmıştır. Dün akşam haberlerinde iki yıla kadar üniversiteye giriş sisteminin tekrar değiştirileceği konuşuldu ve artık yeter diyoruz. Eğitim sistemini oturtmuş olan ülkelerin ekonomik olarak da çok güçlü devletler olduğunu görüyoruz. Ülkemizin 2023 hedeflerine ulaşması, dünyada ilk 10 ekonomi arasına girmesini ve 500 milyar dolar ihracat hedefliyor isek aynı zamanda Milli Eğitim sistemimizin de çok sağlam ayaklar üzerine oturtulması gerekir. Ülkemizi ve geleceğimizi bu kadar yakından ilgilendiren bu mesele, bu kadar çabuk oldu-bittiye getirilmemelidir.”

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.