'İngiltere'de hakimler artık kamusal ahlak bekçisi değil'

İngiltere'nin en kıdemli aile hukuku hakimi ve Yüksek Mahkeme Yargıcı Sir James Munby, çok sayıda inançtan oluşan çok kültürlü bir toplumun yaşadığı Britanya’da, mahkemelerin ciddi zorluklarla karşı karşıya olduğunu dile getirdi.

İngiltere Barosu'nun Aile Hukuku bölümü yıllık konferansında konuşan Sir James Munby, İngiltere hukuk sisteminde artık Hristiyanlık egemenliğinin kalmadığını iddia etti.
Sir James Munby, birçok kültür ve inançlardan oluşan bugünkü ülke toplumunda, mahkemelerin artık ahlak koruyucu değil, topluma hizmet veren adalet kurumu olması gerektiğini savundu.

Geçmişte Kraliçe Victoria devrinde hakimlerden fazileti yaymak ve ahlaksızlıkları engellemeleri hedeflendiğini hatırlatan Sir James Munby, o zamanki hakimlerin bilhassa cinsel ahlak konusunda dar görüşlü olduklarını savundu.

Britanya’nın Hristiyan bir ülke olmasına rağmen hakimlerin halkın her inanç kesiminden gelen insanlar için adalet dağıtan, çok kültürlü bir topluma hizmet eden laik hakimler olması gerektiğini belirten Sir James Munby, “Hakimler bir dini diğer bir dine karşı kullanarak hüküm veremezler.” dedi. Munby’in değerlendirmeleri, çok kültürlülüğün Britanya’nın geçmiş dönemin Hıristiyan ağırlıklı bir ülke olma özelliğini yok ettiği yönündeki eleştirilerin ağırlık kazandığı bir dönemde gelmesi dikkat çekti.

Daha önce eski Canterbury Başpiskoposu Dr Rowan Williams da, 2008 yılında şeriat kanunları hakkındaki yorumları nedeniyle tartışmaya neden olmuştu.

Sir James Munby, dini inançların asla yasa üzerinde olamayacağını ya da birisinin yasanın üzerindeki bir inanca izin veremeyeceği uyarısında bulunarak, son dönemlerde bir temyiz mahkemesinin, şeriat yasaları kapsamında yapılmış olan bir evliliğin İngiliz hukukunda geçerli saymamasını da örnek olarak gösterdi.

Munby, Yehova inancını taşıyanların kan naklini reddetmeleri gibi toplum hayatıyla örtüşmeyen durumların yaşanmaması için mahkemelerin insan sağlığı lehinde karar vermesi gerektiğine işaret etti.

Dini inançlar ve laik mahkemeler arasındaki sınırın, belirli zamanlarda tartışmalı olabileceğini de kabul eden Munby, kişinin inancının hükümetin işi olmadığını belirterek, mahkemelerin yine de birey ya da ailenin dini değerlerine her açıdan dikkat edeceğini ancak, artık yargıçların farklı ve dinin ağırlığına göre karar verme döneminin sona erdiğini kaydetti.

Sir James Munby konuşmasında, “Biz çok farklı dini ve sosyal inançları olan bir toplumda yaşıyoruz ve mahkemeler bu farklı toplumlara göre karar vermek zorunda. Kadın ve erkek de dahil toplumun farklı kesimlerinin pek çok konuda farklı doğruları ve öncelikleri bulunuyor. Mahkemeler toplumun bu farklılıklarına saygı göstererek eşit uzaklıkta durmalı fakat karar verirken yargıçlar hepsinin üzerinde olmalı ve kararını bir kesimin doğrusuna göre vermemeli.” diye konuştu.