Bakan Çavuşoğlu: “Kürt Kardeşim Senin Marksist, Leninist İdeolojine Oy Vermek Zorunda Mı?”

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, bazı kesimlerde milleti tehdit ederek vatandaşların özgür şekilde oy kullanmalarını engelleyen bölücülerin olduğunu ifade ederek, “Kürt kardeşim muhafazakardır, dindardır. Senin Marksist, Leninist ideolojine oy vermek zorunda mı” dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İngiltere’nin başkenti Londra’da 9. Anadolu Kültür Festivali’ne katıldı. Festivalde kurulan stantları gezen Çavuşoğlu, vatandaşlarla tek tek görüştü. Çavuşoğlu daha sonra AK Parti İngiltere Seçim Koordinasyon Merkezi ile Avrupalı Türk Demokratlar Birliği’nin (UETD) İngiltere şubesi tarafından ortaklaşa düzenlenen etkinliğe katıldı. Çavuşoğlu, Londra’da yaşayan Türk vatandaşlarıyla bir araya geldiği etkinlik sırasında gerçekleştirdiği konuşmasında, Kanal İstanbul’u yapılmayacağı yönündeki eleştirilere değinerek, “ Kanal İstanbul’u da yapacağız. Kanal İstanbul’un doğusuna da batısına da iki tane şehir kuracağız. Birileri çıkmış 100 yılın projesi diye ortaya Türkiye’yi merkez yapacağız, lojistik merkezi diyor, taşımacılık diyor” dedi.
Çavuşoğlu, Bakü-Tiflis-Kars demiryolunun bitmek üzere olduğunu kaydederek, “Londra’dan Pekin’e kadar bağlantıyı yapmışız. Eski İpek yolunu artık demiryollarıyla canlandırıyoruz. Birileri de artık çıkmış Türkiye’yi merkez yapacağız, lojistiğin merkezi diyor. Ondan sonra diyor, daha önce karşı çıkıyorlardı iki tane şehir yapacağız diyor. Yani insan biraz araştırır, bir ekip kurar, çalıştırır. Oradan buradan derleme toplama şeyleri yeni büyük projelermiş gibi, yeni icatlarmış gibi, milletimizle dalga geçer gibi sunmayın” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin her yerini alt yapılarla donattıklarını sözlerine ekleyen Bakan Çavuşoğlu, “Büyük projelere imza atıyoruz. Daha fazlasını yapacağız, çok daha fazlasını yapacağız. Çünkü büyük Türkiye’ye büyük projeler yakışır. Peki bunlar nasıl oluyor, güçle oluyor. paranız yoksa sadece borçla, krediyle bunları yapamazsınız. Kaynaklarınız yoksa yapamazsınız. İstikrar olmasaydık başaramazdık. Her şeyin başı istikrar, her şeyin başı huzur. Şimdi komşu bölgelerdeki, güneyde, kuzeyde o ülkelerde herhangi bir kişi gelip proje yapabilir mi? Altyapı yapabilir mi? Maalesef. Biz de çok üzülüyoruz. Elimizden geleni yapıyoruz. Buralara istikrar gelsin diye çabalıyoruz, buralardan kaçan insanlara ev sahipliği yapıyoruz. Bu bizim insanlık görevimiz. Birileri de diyor, sayın Kılıçdaroğlu, iktidara gelirsem bunları atacağım diyor. Bu insanlık mı? Bu vicdan mı? Var mı bizim dinimizde böyle bir şey. Bize gelen misafirleri kovmak diye bir şey var mı? ” açıklamasını yaptı.
“ BU İNSANLAR ESAD GİBİ BİR KATİL REJİMDEN KAÇIYOR”
Bu insanların savaştan kaçtığını belirten Çavuşoğlu, “ Bu insanlar Esad gibi bir katil rejimden kaçıyor. Bu insanlar IŞİD gibi bir terör örgütünden kaçıyor. Sana sığınmış bu insanları nasıl geri göndereceksin, ölüme nasıl göndereceksin. Giz ama onlara sahip çıkıyoruz, bizim görevimiz bu. Bu zaman kadar 6 milyar dolar harcadık. Hiç ayrım yapmıyoruz. Ermeni’ymiş, Süryani’ymiş, Kürt’müş, Türkmen’miş, Arap, Sunni, Şii, Nusayni, hiçbirisini ayırt etmeden ülkemize alıyoruz ve sahip çıkıyoruz. Çünkü onlar bizim kardeşimiz, onlar sor durumda Kadınlar, çocuklar. Onlara da sağlık hizmeti vermemiz lazım. Tüm hastanelerimize bedava giriyorlar, onları hasta hasta sokakta ölüme mi terk edeceğiz. Onların çocuklarının da eğitim görmezi lazım. 140 bin çocuğa eğitim veriyoruz, kampların hepsinde okullarımız var. Şehirlere yeni okullar kuruyoruz ki bu çocuklar da cahil kalmasın. Bir ülkenin, bir medeniyetin geleceği yok olmasın diye o kardeşlerimizi de düşünüyoruz” dedi.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, kırım tatarlarının sürgün edilmesinin 71.yıldönümünde Ukrayna’da devlet Başkanı Poroshenko’nun katıldığı anma törenine katıldığını ve Kırım’a insan hakları ihlallerinin yerinde tespit edilmesi amacıyla gönderilen gayrı resmi bir heyetin raporlarını hazırladıklarını belirterek, “Kırım’ın ilhakını tanımıyoruz. Tanımadığımızı da söyledik, tanımayacağımızı da söyledik ve Kırım Tatarlarının her zaman yanında olmaya devam edeceğiz. Onlara her türlü imkanı sağlıyoruz, her türlü ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Kırım Tatarlarının lideri Mustafa Kırımoğlu ve Meclis Başkanı Çubarovla da sürekli temas halindeyiz. Kırım’da ve diğer yerlerde de yardım ediyoruz. Ama orada zor durumda olan Ahıska Türkleri de var Stalin onları da sürgüne göndermiş. Bugüne kadar unutulmuş ve vatanlarına dönemeyen tek toplum olarak onlar kalmış. Onları da Ahıska’ya döndürüyoruz. Ukrayna’da zor durumda kalanları da şimdi Türkiye’ye getiriyoruz. Iğdır, Kars, Ardahan bölgesine yerleştiriyoruz. Çünkü Ahıska sınırın diğer tarafında Gürcistan bölgesinde, oradaki da kardeşleriyle buluşturuyoruz, onlara da vatandaşlık veriyoruz. Çünkü onları da sahipsiz bırakamayız. Onlar da bizim kardeşimiz. Aynı zamanda Gagavuz Türkleri de bizim kardeşimiz. Onlar farklı dinden diye, farklı inançları var diye onlar oralarda sefil bırakamayız ” ifadelerini kullandı.
“OSMANLI İLE ÖVÜNMENİN ÇAĞ DIŞI OLDUĞUNU ANLATMAYA ÇALIŞTILAR”
Çavuşoğlu açıklamaları sırasında tarihin, ataların kötülendiğini kaydederek, “Sanki Osmanlı’dan böyle utanç duymamız gerektiğini anlattılar ders kitaplarında, okullarda hocalar. Osmanlı ile övünmenin çağ dışı olduğunu anlatmaya çalıştılar. Ama biz atalarımızdan hiç utanmadık. Biz atalarımızdan aldığımız emaneti daha ileriye götürmeye çalışıyoruz. Ama atalarımızın izni neredeyse de onu bulmak bizim görevimiz. Geçenlerde Moğolistan’a gittim, oradan Orhun vadisine gittim, Karakum’a gittim. Orhun vadisinde ne var biliyor musunuz? Türk’ün adının ilk defa yazılı şekilde geçtiği anıtlar var, yazıtlar var. Ama perişan, unutulmuş. Hiç yol yok. Gittik 2005 yılında sayın Cumhurbaşkanımızla. Oraya müze yaptık, o anıtları, yazıları müzede koruyoruz” dedi.
“MARKSİST, LENİNİST İDEOLOJİNE OY VERMEK ZORUNDA MI?”
Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan her ferdi birinci sınıf olarak gördüklerini, ayrımın bölücülük olacağını belirterek, “Bugün Türkiye içinde o bölücü faaliyetlerini gösterenleri şiddetle kınıyoruz. Seçim zamanında da nasıl milleti tehdit ederek seçimlere gölge düşürmeye çalışıyorlar, özgürce oy kullanmalarını engellemeye çalışıyorlar. Ama benim Kürt kardeşlerim de onların ideolojisini benimsemiyor, beğenmiyor, hizmet anlayışını da beğenmiyor. Benim Kürt kardeşim muhafazakardır, dindardır. Senin Marksist, Leninist ideolojine oy vermek zorunda mı kardeşim. Niye zorluyorsunuz, silahlarla oy vermeye çalışıyorsunuz. Çık hizmetlerinde onlara hitap et sana oy versinler. Demokrasi diyorsun, hak, özgürlük diyorsun, ondan sonra vatandaşların özgürce oy vermesini engellemek için tehditler oluşturuyorsunuz. Biz olağanüstü hali kaldırdık. Neden? Çünkü vatandaşlarımız rahat etsin diye, baskı altında hissetmesin diye kendisini. Zamanında insan hakları ihlalleriyle ilgili her türlü mücadeleyi de yaptık. Ama şimdi görüyoruz ki orada vatandaşlarımıza zulüm eden onlar “ açıklamasını yaptı.
Hakkari Havalimanı’nın açılışının yapılacağını duyuran Çavuşoğlu, “Türkiye’de daha önce 26 tane havalimanı vardı. 54. Nerede açtık. Ordu-Giresun’da açtık. Şimdi 55. Havalimanını Hakkâri’de açacaktık. 2 sene önce açacaktık bu havalimanını niye gecikti? Çünkü oradaki havalimanı inşaatını durdurmak için her şeyi yaptılar” dedi.
“GÜCÜMÜZÜ BAŞKALARI GİBİ DARBECİLERDEN, DERİN DEVLETTEN ALMADIK”
Bakan Çavuşoğlu yurtdışındaki vatandaşların sorunlarını çözmeye çalıştıklarını, taleplerin tüm devlet kurumlarında gündeme getirildiğini söyleyerek, “Biz her zaman gücümüzü önce Rabi’mizden sonra milletimizden alıyoruz. Başkaları gibi darbecilerden, derin devletten, çetelerden ve başkalarının kuklası olarak da Türkiye’de kargaşa yaratmaya çalışandan, darbe girişimi yapmaya çalışanlardan almadık. Biz gücümüzü doğru milletten alıyoruz. Milletimiz ne derse o” ifadelerine yer verdi.
Eskiden vatandaşı hor gören zihniyetin hortladığını belirten Bakan Çavuşoğlu, “Siz bu milleti ne zannediyorsunuz? Bizim milletimiz sağduyuludur. Biz milletin ferasetine güveniyoruz. Siz bu milleti artık kandırabileceğinizi mi sanıyorsunuz? Bu millet dünyanın gerçeklerini, dünyanın gerçeklerini biliyor. Neymiş efendim, asgari ücret 5 bin TL olacakmış. Böyle bir şey olabilir mi. Bu Türkiye’nin ve dünyanın ekonomik gerçeklerine uyar mı? Böyle bir durumda işletilebilen bir fabrika, bir sanayi kalabilir mi, rekabetçi olabilir miyiz, ürettiğimiz ürünleri satabilir miyiz? Satamadığın zaman kimin için üreteceksin. Herkes eşit olacakmış. Tam böyle hamaset, hayal. Ama milletimiz yutmaz bunları. Ama bunun başka bir sebebi var. Biliyorlar ki iktidara gelmeyecekler, o yüzden sorumluluk sahibi olmayacak atıyor. Ama bunu yaparken de ne kadar insan kandırabilirim, ne kadar AK Parti’yi zarara uğratabilirim, kaygıları bu. Ülkenin geleceği için, ülkenin birliği için, beraberliği için değil, zarar uğratmak. Orduyu göreve davet edenlerin işi de bu, DHKPC terör örgütünü sempatik göstermeye çalışanların da amacı bu. 17-25 Aralık darbe girişimleriyle birilerinin taşeronluğunu yapanların da amacı bu, çetelerin de amacı bu, Türkiye’yi kıskananların da amacı bu” açıklamasını yaptı.
“ŞER CEPHESİ OLUŞTURMUŞLAR”
Çavuşoğlu konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Şimdi Şer cephesi oluşturmuşlar. Biraz önce söylediğim terör örgütü uzantıları hepsi kol kola girmişler, tek dertleri Türkiye’ye zarar vermek, AK Parti’ye zarar vermek, istikrarı bozmaya çalışmak ve Türkiye’nin geleceğini karartmaya çalışmak. Ama unuttukları bir şey var. Onların bir hesabı varsa Rabbimin de bir hesabı var, onların bir hesabı varsa milletimin de bir hesabı, bildiği var. 7 Haziran’da gösterecek, 7 Haziran’da gerekeni yapacak milletim.”
YURTDIŞINDAKİ VATANDAŞLARA MÜJDE
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Dortmund’da verdiği müjdeleri hatırlatan Çavuşoğlu, “Yurtdışından gelirken, özellikle emekli olan vatandaşlarımız Türkiye’ye geliyor, araba da getiriyor. Ama eskiden 6 aydı sonra siz istediniz 1 seneye çıktı. Şimdi diyorsunuz ki ‘Bu da az, iki de bir çıkarmayalım’ bu süreyi ne kadar uzattık biliyor musunuz? 2 seneye çıkardık. Kaçakçılığı önlemek için böyle kararlar alıyoruz yoksa sizi cezalandırmak için değil. Ama biz vergi kaçakçılığını durduramazsak, vergilerimizi alamazsak biraz önce birkaç tanesini saydım Türkiye’de yapılan hizmetlerin. Dünyada yaptığımız hizmetlerin, hayırların, o desteklerin bir kaçını söyledim, kardeşlerimize neler yaptığımızı söyledik. Paramız olmasa, gelirimiz olmasa bunları yapabilir miyiz. Para mı basacağız eskiden olduğu gibi” dedi.
Çavuşoğlu, gelirin düşürülmemesini amaçladıklarını kaydederek, “Aynı şekilde telefon kaçakçılığını engellemek için de telefon Türkiye’de kullanılmasına bir sınır getiriyoruz. Ama onu da ‘Biraz uzatın’ dediniz 4 aya çıkardık. Sizi cezalandırmak için bu önlemleri almıyoruz. Türkiye telefon kaçakçılarının cenneti olmuştu önceden. Tedbir alıyoruz. Bunların da önüne geçmemiz lazım” açıklamasını kullandı.
Yurtdışında yaşayan vatandaşlar için bazı adımların atıldığını kaydeden Çavuşoğlu, “Türk Hava Yolları özel şirket. Biz sizin için gittik Türk Havayolları ile konuştuk. Bundan sonra 3 kişilik bir aile THY ile uçtuğu zaman yüzde 20 indirim alacak. Yani yüzde 20 indirim. İleride bunu belki daha da iyi sağlarız ama THY’nin de zarar etmemesi lazım” dedi.
Çavuşoğlu, yurtdışındaki öğrencilere de bur verildiğini belirterek, “Lisans öğrencilerine 500, master ve yüksek lisans öğrencilerine ise 700 Euro burs vereceğiz. Burada okursa da vereceğiz. Türkiye’de okuduğu zaman da vereceğiz. Anneler, kadınlar çocuk yardımlarını artık yurtdışında da verdiğimizi biliyorsunuz değil mi? Türkiye’de devletimiz çocuk başına para veriyor annelere. Birinci çocuğa 300, ikinci çocuğa 400, üçüncü çocuğa 600. Artık sadece Türkiye’de yaşayanlara değil, yurtdışında yaşayan vatandaşlarımıza da bu yardımı yapacağız, aynı miktarda yağacağız”
“TARİHİ ÇARPITARAK BİR YERE VARILAMAYACAĞINI ERMENİSTAN DA ÖĞRENECEK”
Bakan Çavuşoğlu,” Bu yıl Çanakkale Savaşı’nın 100.yılını birlikte andık. Hem Türkiye’de hem burada, Londra’da. Verdiğimiz mesaj ne dostluk, kardeşlik. Acımasız bir savaş, aynı zamanda centilmenler savaşı. Ülkemizi işgal etmek için gelmiş güçlere karşı mücadele ama bu güçlerle, ülkelerle bugün dostuz. Avustralya ile, Yeni Zelanda ile, İngiltere ile Fransa ile ve hep birlikte dostluk ve kardeşlik mesajları verdik, ortak acılar üzerine. İsteriz ki Ermenilerle de bunu yapalım. İsteriz Ermenilerle de bir dostluk kuralım, acıları paylaşalım. Biz bunu inkar etmiyoruz. Ama tarihi çarpıtarak bir yere varılamayacağını Ermenistan da öğrenecek. Öğrenecek elbette öğrenecek. 2015 yılının her şey olmadığını, ne hayati bir mesele olmadığını ya da olduğunu, ne de dünyanın sonu olmadığını ya da olduğunu görecek. Görmesi de lazım, bu politikalarla bir yere verilmez” dedi.
Çavuşoğlu, konuşmasını şu şekilde tamamladı: “Yeni seçim, yeni parlamento, yeni Türkiye, yeni düzenlemeler ve yeni anayasa. Sivil bir anayasa, Türkiye’nin önünü açacak bir anayasa, prangalarını kıracak bir anayasaya ihtiyacımız var, bunun için de gerekli çoğunluğa ihtiyacımız var. Çünkü muhalefet partileri ile iyi niyetle oluşturduğumuz komisyondan bir şey çıkmadı. 60 madde üzerinde anlaştık, ’Gelin bunları meclise götürelim, hiç yoktan iyidir dedik’ buna yanaşmadılar.”