Bağcılar Belediye Başkanı Çağırıcı: “29 Ekim’e Kadar Tamamlanacak İçme Suyu Projesi Rumlar İçin De Önemli”

Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, Lefkoşa’da düzenlenen Osmanlı Döneminde Kıbrıs Uluslararası Sempozyumu’nda yaptığı konuşmada, 29 Ekim’e kadar tamamlanması hedeflenen KKTC’de musluktan akar hale geleceği ifade edilen 66 kilometrelik içme suyu projesinin adaya gelecek yüksek nitelikli projesinin içme ve sulama suyunun sadece Türkler için değil Rumlar için de önem arz ettiğini belirtti.
Yakın Doğu Üniversitesi ve Bağcılar Belediyesi iş birliğinde düzenlenen Osmanlı Döneminde Kıbrıs Uluslararası Sempozyumu yoğun katılımla gerçekleşti. Sempozyuma, 8 farklı ülkeden gelen akademisyenler yetkililer, yazarlar katıldı. Osmanlı Döneminde Kıbrıs konusunun ele alındığı sempozyum 11 Ekim’de son bulacak.
YDÜ Büyük Kütüphane’de yapılan ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan sempozyumda açılış konuşmasını yapan Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, KKTC için mücadele ederek kahramanlaşmış Dr. Fazıl Küçük ve KKTC’nin kurucu cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ı anarak, Kıbrıs’ın Padişah 2. Selim döneminde 15 Eylül 1570 tarihinde Lala Mustafa Paşa’nın Lefkoşa şehrine girmesi ve 4 Ağustos 1571 Magusa’nın Venedikli kale komutanı Bragadino’nun 5 maddelik anlaşma ile kaleyi teslim etmesiyle Osmanlı iradesine girdiğini kaydederek, 1571 yılından 1878 yılına kadar 307 yıl gibi uzun bir süre Osmanlı egemenliğinde kaldığını ve Kıbrıs’taki Osmanlı idaresi hukuken de 352 yıl sürdüğünü kaydetti. Osmanlı’nın bir parçası olan Kıbrıs’ın tarihin hiçbir döneminde yaşamadığı huzur ve istikrar içinde yaşadığını kaydeden Çağrıcı, “Türkler, Katoliklerin kapattığı kiliseleri açtırdı ve Rum halka dini özgürlük sağladı. İkinci olarak Katolik Venedik döneminde tamir edilmeyen kilise ve benzeri ibadet yerleri tamir ettirildi. Osmanlı döneminde adadaki idare-i yapı da yeniden düzenlendi ve burada yaşayan azınlıklar yönetim içerisine dahil edildi. Tarihte ilk kez Kıbrıs Rumları adanın yönetiminde söz sahibi olduğu gibi Osmanlılar ada Rumlarının eğitimlerinin gelişmesinde ve vergilerin kilise tarafından toplanmasını da kabul ederek onları bir nevi kendi kendilerini yönetme hakkı da tanımış oldu” ifadelerini kullandı.
“93 HARBİ NETİCESİNDE KIBRIS’IN ELİMİZDEN ÇIKMASINA BAŞLANGIÇ OLMUŞTUR”
Osmanlı yönetimi boyunca Kıbrıs’ta birçok su kemerleri, hanlar, camiler, çeşmeler yapılarak adanın mimarının sağlandığını belirten Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, “İşte bu eserler bugün Kıbrıs adasındaki her iki tarafın turizminde tarihi ve kültürel alanında büyük yer tutmaktadır. Gittiği her yere huzur, hoşgörü barış ve ferah götürüp şehirleri imar eden ecdadımız Osmanlı ile alakalı olarak yapılacak temel tespit hiçbir zaman sömürgecilik amacı gütmediği ve gittiği her yere yalnızca hizmet götürdüğü gerçeğidir. Aynen 1453’te Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethettiğinde azınlıklara tanımış olduğu özgürlükler gibi. Ancak ne hazindir ki Osmanlı Devletinde yaşanan azınlık isyanları Rusya ve Batı Avrupa ülkelerinde Osmanlı Devleti’nde yaşanan Hristiyan haklarının çiğnendiği konusunda oluşan tek taraflı kamuoyu, Rusya’nın Balkanlardaki genişleme politikası sonucu patlak veren 93 Harbi neticesinde Kıbrıs’ın elimizden çıkmasına başlangıç olmuştur. Akdeniz’de bir üs edinme arayışı içinde olan İngiltere, Osmanlı-Rus Savaşı’nı fırsat bilerek Rusya’ya karşı yardım vaadiyle yılda 12 bin altına kiralamıştır. Yapılan anlaşmaya göre mülkiyeti hukuki yönden Osmanlıya bağlı kalmak şartıyla fiili yönetim İngiltere’ye devredilmiş, tarihçiler bugün hale çözülemeyen sorunun da bu anlaşma ile başlamış olduğunu ayrıca ifade etmektedir” açıklamasını yaptı.
“OSMANLI DÖNEMİ ÇOĞU TARİHÇİ TARAFINDAN OSMANLI BARIŞI OLARAK ELE ALINMAKTA”
Bugün çözümsüzlüğe mahkum edilmeye çalışılan Kıbrıs sorununu anlamak için Kıbrıs tarihine bir göz atılmasına özellikle Osmanlı dönemindeki Kıbrıs’a bakılması gerektiğini belirten Lokman Çağırıcı, “İşte bu nedenle Bağcılar Belediyesi olarak, Türk Dünyası Belediyeler Birliği, Kıbrıs Türk Belediyeler Birliği, Yakın Doğu Üniversitesi İlahiyat Fakültesi ve üniversitenin İslam Tetkikleri Merkezi ile birlikte düzenlemekte olduğumuz Osmanlı Döneminde Kıbrıs Sempozyumu ile adanın fethinden İngilizlerin himayesine devredilişlerine kadar süre içerisindeki kültürüne, tarihine ışık tutmayı hedefledik. Sempozyumumuzun bir amacı da Kıbrıs hakkında araştırmaya teşvik etmek, bu konuda çalışan bilim insanların bir araya gelmesini sağlayarak bilgi ve belge paylaşımını hızlandırmak ve üretilen bilgilerin ilim dünyasıyla temin etmektir. Osmanlı dönemi çoğu tarihçi tarafından Osmanlı barışı olarak ele alınmakta ve farklılıkların bir arada barış içinde yaşatılabilmesi için tarih boyunca en önemli örneklerinden biri olarak sunulmaktadır. Umurlu ki Osmanlı barışı döneminde alacağımız derslerle bundan sonra nereler yapabileceğimiz konusunda faydalı neticeler çıkarabiliriz. Kıbrıs’ın tarihine ilişkin böyle bir uluslararası bir sempozyum Kıbrıs’ın şimdiki durumuna ve geleceğine ilişkin sağlıklı değerlendirmelerde bulunabilmesi ciddi katkılar sağlayacağını düşünüyorum. Türkiye Cumhuriyeti, Kıbrıs halkının bu haklı mücadelesinde yanında olmuştur ve olmaya devam edecektir” dedi.
Çağırıcı, 29 Ekim’e kadar tamamlanması hedeflenen KKTC’de musluktan akar hale geleceği ifade edilen 66 kilometrelik içme suyu projesinin adaya gelecek yüksek nitelikli projesinin içme ve sulama suyunun sadece Türkler için değil Rumlar için de önem arz ettiğini belirtti. Çağrıcı Barış Suyu projesi olarak da adlandırılan projenin, adada yıllardır süren anlaşmazlıkların çözümüne katkı sağlayacağına inandığını vurguladı.